A­Y­M­’­d­e­n­ ­k­a­d­ı­n­l­a­r­ ­a­l­e­y­h­i­n­e­ ­k­a­r­a­r­

A­Y­M­’­d­e­n­ ­k­a­d­ı­n­l­a­r­ ­a­l­e­y­h­i­n­e­ ­k­a­r­a­r­

Kadının, 2003 yılında habersiz olarak evini ipotek ettiren ardından eve el koyduran kocasına karşı yaptığı başvuru reddedildi.

aym

BirGün gazetesinden Nurcan Gökdemir'in haberine göre mahkeme, 2003 yılında eşinin kendisinden habersiz olarak yaşadıkları konutu ipotek ettirerek kredi çekmesi ve ardından da borç ödenmediği için eve el konulmasına karşı yaptığı başvuruyu ‘aile hayatına saygı hakkı ihlal edilmemiştir’ diyerek reddetti. Mahkeme, Yargıtay’ın bu konudaki yorumunu 2015 yılında değşitirmesini, olayın ise 2003 yılında yaşanmasını kararına dayanak yaptı.

Kadınların görüşü olmadan evleri üzerinde işlem yapılmasına haklılık veren karar, Melahat Karkin isimli kadının, eşinin 2003 yılında evlerini banka kredisi karşılığı ipotek ettirmesi ve borcun ödenmemesi üzerine de bankanın evi icra yoluyla satması işlemine itirazı üzerine alındı.

Melahat Karkin, evde çocukları ile birlikte yaşadığının bilinmesine ve kendisinin onay vermemesine karşın evin üzerine ipotek konulmasının ‘kötü niyetli ve haksız’ olduğu gerekçesiyle ipoteğin iptali istemiyle dava açtı. İzmir 13. Aile Mahkemesi, ipoteğin kaldırılmasına hükmetti, ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2013 tarihli kararı ile bankanın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle kararı bozdu. Mahkeme Yargıtay’ın bozma kararına uydu, karar düzeltme istemini de reddetti. Karar, Melahat Karkin’in aleyhine kesinleşti. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunan Melahat Kahkin, konutun kaybının genellikle kadın eş ve çocukların zarar görmesine neden olduğunu, bunun da “Ailenin korunması ve çocuk hakları’ başlıklı madde olmak üzere Anayasa’nın birçok maddesinin ihlali anlamına geldiğini belirtti.

Anayasa Mahkemesi, başvuruyu değerlendirirken konutun sahibi olan eşin tasarrufta bulunabilmek için eşinin kabulünün gerektiği yönünde 15 Nisan 2015 tarihinde aldığı kararı temel aldı. Yargıtay, bu tarihten sonra yargısal uygulamanın yönünü değiştirmesi ve farklı bir yorum tarzı benimsemesine karşın Anayasa Mahkemesi dava konusu olayın içtihat değişikliğinin yaşandığı tarihten önce karara bağlanmasını ret kararına gerekçe oluşturdu.

aym

Popular Articles

Latest Articles