Usta oyuncunun yeğeni Fatma Ahu Turanlı, Fatma Girik'in bakıcısı Türkmenistan uyruklu Gozal Yazyyeva hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Yeşilçam'ın unutulmaz yıldızı Fatma Girik, 24 Ocak'ta İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede 79 yaşında hayatını kaybetti.
Girik'in yeğeni Fatma Ahu Turanlı, avukatı aracılığıyla Girik'in Türkmenistan uyruklu bakıcısı Gozel Yazyyeva hakkında koronavirüs belirtileri gösterdiği halde Girik'in bakımına devam ettiği iddiasıyla, bakıcı hakkında "Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebep olma" suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Fatma Girik'in bakıcısı Gozel Yazyyeva'nın bizzat kameralar karşısında Girik'in ölümünden sorumlu olabileceğini, hastalık şüphesi taşımasına rağmen kendisinin bakımını yapmaya devam ettiği anlatıldı. Dilekçede, Girik'in bakıcısı Gozel Yazyyeva'nın hastalık şüphesi bulundurduğu, işe gelmeden önce devlet hastanesinde ücretsiz olarak PCR testi yapma imkanı varken bunu yerine getirmeyerek gizlediği ve cenazenin defnedildiği son aşamaya kadar birçok insanı riske attığı kaydedildi.
Suç duyurusunda Gozel Yazyyeva hakkında, "Tedbirsizlikle ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebeb olma" suçundan cezalandırılması ve sınır dışı edilmesi talep edildi.
Suç duyurusunun ardından İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Turanlı'nın avukatı Taşkın Kurt, "Malumunuz son dönemde Fatma Girik hakkında yapılan, özellikle ölümünden sonra yeğenine itham noktasında çok ciddi birtakım girişimler var. Bizler de bugün adli girişimleri yaptık. İddiaların odak noktasında malumunuz Fatma ablamızın son dönemde bakıcılığını yapan Gozel Yazyyeva isimli bir kadın. Bu şahıs özellikle bazı medya kuruluşlarına verdiği röportajlarda son derece ağlayarak, timsah gözyaşlarıyla birtakım ithamlarda bulunmuştur. Bu şahıs hakkında biz de suç duyurusunda bulunuyoruz. Çünkü malumunuz yaşanılan süreçte herkesin temel yükümlülüğü hasta olduğunu hissettiği anda öncelikle kendi testini yaptırmak, kendi tedbirlerini almaya çalışmaktır. Maalesef bu hanımefendi bu özeni göstermedi. Bununla yetinmeyip Fatma hanımın yoğun bakıma alınmasının ardından 21 Ocak'ta yaptırdığı testin pozitif çıkmasına rağmen bunu sadece o biliyormuş. Bizler çok yeni öğrendik. Testin pozitif çıkmasına rağmen 27 Ocak'ta Teşvikiye Camii'nde ve yanlış hatırlamıyorsam 28 Ocak'ta da Bodrum'da yapılan cenaze törenlerine katıldı. Taziye evinde bulundu." dedi.
Türkmenistanlı bakıcı daha önce verdiği röportajda şunları söylemişti:
"Ahu Hanım’a hasta olduğumu, test yaptırmak istediğimi söyledim. Acil bölümüne gittik ‘test ücreti bin TL tutar’ dediler. Ahu Hanım parayı çok buldu ‘Sen üşütmüşsün’ dedi, yaptırmadı. Devlet hastanesine gitmek istedim. Beni Fatma ablanın odasına çıkardı, çalışmaya devam ettim.
Pazartesi günü Fatma ablanın doktoru geldi. Doktoru bana ‘Sen hasta mısın, sesin değişmiş’ diye sordu. ‘Herhalde grip oldum’ dedim. ‘O zaman Fatma Hanım’ın akrabalarına söyle sana test yaptırsınlar ya da izin versinler’ dedi. Ben tekrar Ahu Hanım’ı aradım izin istedim. ‘Testimi kendim yaptıracağım, bana izin verin’ dedim. Kesinlikle kabul etmedi ‘sen gripsin’ dedi."
Fatma Girik’in kardeşi Günay Girik, cenazenin ardından iddialarda bulundu. Günay Girik, Fatma Girik'in hastanede bilerek öldürüldüğünü söyleyerek hem tedavi gördüğü hastaneye hem de Fatma Girik'in yeğeni Ahu Turanlı Aşkar'a dava açmıştı.
Günay Girik, açıklamasında şunları söylemişti: "Hastane yönetimi ile ilgili bir ihmal vardır demiyorum ama koronayı kesin burada oldu."
