Mülteciler, kendilerine yapılan yardımların savaş başladıktan sonra azaldığını söyledi. "Birleşmiş Milletler artık yardım etmiyor" diyen sakinler, göz ardı edilmek istemiyor.
Irak’ın Erbil ve Duhok kentindeki kamplar, mültecileri ağırlıyor.
Kamplardaki sakinler, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasından bu yana kendilerine yapılan yardımların azaldığını ve odak noktasının Ukrayna olduğunu söylüyor.
Bunun sonucunda özellikle gıda, içme suyu temininde ve çöplerin toplanmasında büyük sıkıntı yaşanıldığı belirtiliyor.
Yardımların son dönemde Ukrayna'ya yönlendirildiğine işaret eden sakinler, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlarla Iraklı yetkililere yardım çağrısında bulunuyor.
Erbil’in Gevrgosk Kampı’ndan Suriyeli Abide Salih Ömer, BM'den yanlarında olmalarını istedi.
Gıdalarının azaldığını, biriken çöpler ve sıcak nedeniyle kokunun yayılmasının özellikle çocuklar üzerinde tehlike yarattığını aktaran Ömer, "Sadece bunlar değil, bazen 3-4 gün boyunca bu çadırlarda susuz kalıyoruz ve sıcaktan yaşanmıyor.
BM, her gün bir karar veriyor. Şimdi de çocuklarımızı kamp dışında okutuyorlar. Okullarının kamp içine alınmasını istiyoruz." dedi.
Ülkesinde savaş halinin devam etmesi nedeniyle evlerine dönemediklerini kaydeden Ömer, şunları söyledi:
"Birlemiş Milletler yardım etmezse ben nasıl kendime ve kızıma bakayım. Rusya-Ukrayna savaşının başlangıcından beri bize yardım edilmedi. Sığınmacılara yapılan yardımlar kesilmemeli."
9 yıldır Gevrgosk Kampı’nda yaşayan bir diğer Suriyeli Abdulkerim Muhammed Kasım da kamp temizliğinin kötüye gittiğini ve her yerde çöplerin biriktiğini belirtti.
Sığınmacılar yardım beklediğini vurgulayan Kasım, "Birleşmiş Milletler artık biz sığınmacılara yardım etmiyor. Ukrayna savaşıyla birlikte insani yardım oraya yöneldi. Bizi kulak ardı etmemelerini ve Ukraynalı sığınmacılara verdikleri yardımları diğerlerine de vermelerini istiyoruz." diye konuştu.
Duhok’taki Şarya Kampı’nda kalan Sincarlı Bahar Davud İlyas, terör örgütü DEAŞ’ın elinden kurtulduktan sonra kamplarda yaşamaya başladıklarını söyledi.
İlyas, "İlk başta kurumların maddi ve manevi yardımları çok oldu ancak şu an bu kalmadı. Irak hükümetinden şikayetçiyiz, bu sorunun çözümünü bulmaları lazım. Irak bir devlettir, sığınmacılar için bir çözüm bulmalıdır." ifadelerini kullandı.
Çocuklarına bakmakta zorluk çektiklerine dikkati çeken İlyas, artan sıcaklar yüzünden yanan çadırlar konusunda da önlem alınması gerektiğine dikkati çekti.
Şarya Kampı sakini Ezidi genç İlyas Bekir de "Daha önce her aileye yardım eden bir yardım kuruluşu vardı ancak bir aydır hiçbir yardımda bulunmadı." dedi.
Bekir, Irak’ın bu zamana kadar kendilerine herhangi bir yardımda bulunmadığına sadece IKBY hükümeti ile Duhok kentinin kendilerine ev sahipliği yaptığına işaret etti.
Barzani Yardım Vakfı Başkanı Musa Ahmed, kamplarda durumun iyi olmadığını belirterek, “IKBY hükümeti, İçişleri Bakanlığı, Irak hükümeti ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ni uluslararası yardımın azaldığı ve kampların çoğunda bu yardım kuruluşlarının programlarının kalmadığı konusunda uyardık.” diye konuştu.
Ahmed, yardımların devam etmemesi halinde mültecilerin durumunun ilk günden daha kötü olacağı yorumunda bulundu.
Ahmed, "Uluslararası yardım kuruluşlarının ve BM’nin burayı göz ardı etmemesini talep ediyoruz." dedi.
Duhok Göç ve Göçebeler ve Krizle Mücadele Merkezi İl Müdürü Dayan Cafer ise birçok yardım kuruluşunun kamplardan çıkmasıyla her sektörün ne kadar bütçeye gerek duyduğunu gösteren bir rapor hazırladıklarını söyledi.
Cafer, Irak Göç ve Göç İdaresinin sorunun çözümü için BM’ye bağlı yardım kuruluşlarının da davet edildiği Erbil’de özel bir konferans düzenlemesini ümit ettiklerini dile getirdi.
Daha önce Irak Maliye Bakanlığı'nın, ülkedeki ekonomik durumun iyi olduğunu açıkladığını hatırlatan Cafer, bu açıklamanın da bölgedeki yardım kuruluşlarının gitmesine neden olduğunu söyledi.
Cafer, "Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermesiyle yardım kuruluşları Ukrayna’ya gitti." dedi.
AA'nın haberine göre, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Irak Sözcüsü Firas Elhir de bölgedeki çalışmalarının öncelik tabanlı olduğunu belirtti.
Elhir, "Fon kaynaklarımızı çeşitlendirmeli ve diğer ortaklarla birlikte çalışmalıyız. Böylelikle mültecilere daha fazla destek verebiliriz." ifadelerini kullandı.
Mültecilerin ayakları üzerinde durmaları ve ekonomik anlamda toplumun bir parçası olmalarını desteklemenin de amaçları arasında yer aldığını aktaran Elhir, şunları söyledi:
"Donörler yeni krizlere ve çatışmalara da yardım etme eğiliminde. Ukrayna dışında da dünyada birçok başka durum ve donörlerin ilgisine ihtiyaç duyan diğer yerler bulunuyor. Hepimizin birlikte çalışması gerekiyor, yerinden edilmiş nüfus için daha çok desteğe ihtiyacımız var."
