Türk sinema ve tiyatro oyuncusu ve seslendirme sanatçısı Altan Karındaş, hayatını kaybetti. Ölüm haberinin ardından Altan Karındaş'ın hayatı araştırma konusu oldu.
10 yıldır Muğla’nın Marmaris Belediyesi Huzurevi’nde kalan ünlü sanatçı Altan Karındaş, bazı organlarında yaşadığı rahatsızlık nedeniyle 1 ay önce hastaneye kaldırılmıştı. 91 yaşındaki Karındaş, bu sabah hayatını kaybetti.
Acı haber, ünlü tiyatrocu Nedim Saban tarafından duyuruldu. Saban, sosyal medya hesabından, ''Tiyatromuzun büyük ustası Altan Karındaş’ı biraz önce kaybettik. 'Ölüm oranı yüzde yüz olan tek hastalık yaşamdır' der Memet Baydur. Çok üzgünüm, hastaneye girmeden önce yolladığı ses kaydı yüreğimin en derin yerinde acıtmaya devam edecek.'' şeklinde paylaşımda bulundu.
Bu haberin ardından Türk sinema, tiyatro, dizi oyuncusu ve seslendirme sanatçısı Altan Karındaş'ın hayatı hakkında bilgiler araştırılmaya başlandı.
Peki, Altan Karındaş kimdir? Altan Karındaş neden öldü? İşte, Altan Karındaş biyografisi..
30 Ağustos 1928 tarihinde Balıkesir'de dünyaya gelen Altan Karındaş'ın gerçek adı Altan Hanoğlu olan Altan Karındaş'tır. Adanalı askeri veteriner Yüzbaşı ve müzisyen Mahmut Karındaş'ın kızı olan Karındaş, Ankara Kız Lisesi'nden mezun olduktan sonra İstanbul'a taşınmışlardır.
1946 senesinde İstanbul Belediye Konservatuvarı'na klasik batı müziği bölümüne girmiş ve 3 yıl sonunda Tiyatro bölümüne geçip şan ve tiyatro eğitimi almıştır. Sanat yaşamına Bakırköy Tiyatrosunda amatör olarak başlayan Karındaş, ilk rolünde okul sonu piyesi olarak oynanan Venedik Taciri'ndeki Lanselot Gabo'yu canlandırmıştır.
Veteriner Yüzbaşı olan babası emekli olduktan sonra aslında bir köşk olan ilk Ankara Radyo evinde Müzisyen olarak işe başlamıştır. Altan Karındaş da o dönemde 9 yaşında olmasına rağmen babası ile oraya gitmiştir. O dönemin bir numaralı karagözcüsü Hayali Küçük Ali ile birlikte "Başlar mısın ? Başlayalım mı? Karagözün evini taşlayalım mı?" diyerek sanat dünyasına ilk adımını atmıştır.
1951-52 yıllarında Muhsin Ertuğrul'un Küçük Sahnesi'nde, ilk oyunu "Kanlı Düğün" ile profesyonel olarak tiyatro hayatına başlamıştır. Daha sonra "Arpa Ambarı", "Örümcek", "Karakolda" adlı oyunlarda oynamıştır.
Şehir Tiyatroları, Ulvi Uraz Tiyatrosu, Saim Alpago Tiyatrosu, Gen-Ar Tiyatrosu, Arena Tiyatrosu gibi topluluklarda çalışan Karındaş, Arena Tiyatrosu'nda Cenk Güner ile bir topluluk kurmuştur.
Şehir Tiyatroları'na geçtikten sonra "Bu Akşam Semerkant'ta Sokakta", "Figaronun Düğünü", "Bir Yaz Gecesi Rüyası", "Şurdan Şuraya Gitmem" gibi birçok oyunda başrol oynamış ve bir dönem kendi adına da tiyatro kurmuştur.
1960-61 yıllarında Aksaray Küçük Opera Tiyatrosu'nda Altan Karındaş ve Arkadaşları adı altında bir ekip oluşturmuş, yanına deneyimli tiyatrocu Agah Hün'ü de almıştır.
Gençliğinde şarkıcılık da yapan Karındaş, çeşitli hayvan ve çocuk sesi taklitlerinde büyük başarı kazanmuş ve dublajda aranan sanatçı olmuştur.
70'in üzerinde oyunda rol alan Karındaş, 60'lı yıllarda Cenk Güner adında kendinden çok genç biri ile evlenmiş ancak bir müddet sonra boşanmıştır. Sonra bir kez daha boşanma ile sonuçlanan evlilik yapmıştır.
Altan Karındaş, doksanlarda bir tv kanalında yaptığı "Çöpçatan" adlı programla günümüzün evlilik programlarının öncülüğünü yapmıştır.
Altan Karındaş, neden huzurevinde kalıyorsunuz sorusuna, ''İşte geldik yine aynı yere! Huzurevinde kaldığımı duyanlar hemen, “Vah vah, yazık” demeye başlıyorlar. Avrupa'da insanlar kendiliğinden giderler huzurevine. Bizimkiler yaşlanınca çocukların başında, "Bıdı bıdı" yaparlar anca. Kendim istedim, geldim. 10 yıldır belediyenin huzurevindeyim. Burası harika bir yer. 2 odalı, apart bir daire gibi. Başkasıyla da yaşayamam zaten. Çok mutlu bir hayatım var.'' diyerek cevap vermişti.
