CHP'den istifası ile gündeme gelen Aslı Baykal, sessizliğini bozdu. CHP ve Millet İttifakı ile ortak değerleri paylaşmadığını belirten Baykal, CHP'yi adeta eleştiri yağmuruna tuttu.
CHP’nin eski genel başkanlarından Prof. Dr. Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal, 31 Ekim tarihinde yaptığı Twitter paylaşımı ile CHP’den istifa ettiğini duyurmuştu.
Baykal, e-Devlet üzerinden üyeliğini iptal ederek ‘siyasi parti üyeliğiniz sonlandırılmıştır’ mesajı ile takipçilerine haberi vermişti.
İstifanın üzerinden geçen 2 haftanın ardından Prof. Dr. Baykal, konuya yönelik sessizliğini bozdu. MASA Ankara’ya konuk olan Baykal, CHP’den istifasının nedenleri hakkında ilk defa konuştu.
Mustafa Aksoy'a konuşan Baykal, CHP’ye oldukça sert eleştiriler yöneltti.
Baykal, Atatürkçülerin CHP'de temsil zeminini yitirdiğini ve laikliği savunan bir parti olmaktan çıktığını savundu.
Politik manevraları ve karar alma süreçleri üzerinden CHP’ye yüklenen Baykal, CHP'nin ulus aşırı İslamcı görünümlü oluşumlara alan açtığını belirterek eski partisini bir 'tren' olarak nitelendirdi.
Aslı Baykal, CHP'yi milli değerleri hissetmemek, gayri milli odaklarla diyalog kurmak ile suçladı.
CHP'nin, gelecek için umut vermediğini kaydetti.
CHP'nin değişim kavrayışını tarihsel mirasın reddi, ideolojik boşluk ve cemaatlere yaranma olarak tanımlayan Baykal, CHP'nin her seçmene yaranmaya çalıştığı için çelişkili mesajlar verdiğini savundu.
CHP'nin, merkez parti taklidinden öteye gidemediğini, siyasi rengini kaybetmeye başladığını belirten Baykal, "Bu siyaset formu CHP’yi kimliksiz bir yapıya büründürmüş ve sığ politikaların mahkumu haline getirmiştir." dedi.
Baykal’ın gündeminde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme adımı da vardı.
Helalleşme girişimini eskinin reddi ve CHP'nin ana unsurlarıyla vedalaşma olarak yorumlayan Baykal, söz konusu girişimin CHP'nin parti politikalarından dolayı özür dileme hareketi olduğunu belirterek, "Geçmişi yüzyıla dayanan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan CHP’nin temel siyaseti için özür dileyip bunu yok saymak hafızayı silmektir." diye kaydetti.
Baykal, CHP’nin ciddi bir savrulma yaşadığını belirtti.
“Bu savrulmadaki en can acıtıcı nokta, CHP’nin gayri millî bir pozisyona gelmesidir.” diyen Baykal, CHP'nin iki yıl boyunca kurultayı toplamamasını farklı seslere, çözüm önerilerine kulak tıkamak olarak değerlendirirken, bu anlayışı ise antidemokratik olarak nitelendirdi.
Baykal, CHP'nin bugünkü yükünü taşımaktan utandığını, Atatürk’ün partisi olarak bilinen siyasi mirasın artık geçmişte kaldığını, CHP ve Millet İttifakı çatısı altındaki siyasi oluşumların Atatürk'ün mirasını taşıyamayacağını belirterek, "Atatürkçüler bu dönem itibariyle mücadele alanı olarak Millet İttifakı’nda hiçbir şekilde imkan bulamayacaklardır.” dedi.
Altılı masaya ilişkin de açıklamalarda bulunan Baykal, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın "Türkiye’nin Said-i Nursi modeline ihtiyacı var." sözlerine atıfta bulunarak bu sözlerin, ne iktidar partisi ne Atatürkçüler tarafından hazmedilebilir bir durum olduğunu söyledi.
Baykal, Türkiye’nin yeni bir siyasi partiye ihtiyaç duymadığını da savundu.
CHP ve Millet İttifakı ile ortak değerleri paylaşmadığını belirten Baykal, istifasının temel sebebinin bu olduğunu vurguladı.