Vakanüvis, Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar'ın 'ekmek aptal toplumların gıdasıdır' çıkışı sonrası akıllara gelen ve başörtüsü üzerinden halka uygulanan ideolojik yaklaşımları yazdı.
Densizlik sadece ekmekle ilgili değil:
“Türban kemik erimesine yol açıyor”
Vakanüvis
Adı sanı duyulmamış sendikasından, “Ekmek aptal toplumların gıdasıdır. Türk milleti çok ekmek yiyor. Bizim toplum ekmek ile doyduğu için böyle 20 senedir başında yöneticiler duruyor.” sözleri sonrası haberdar olunan Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar, geçmişte ideolojik takıntılarla halka hakaret etme pratiklerini akıllara getirdi. Geçmişteki “millete hakaret seansları”ndan birisi de “tesettürün D vitamini eksikliğine yol açtığı” herzesiydi.
Özellikle 28 Şubat Süreci’nde başörtüsü karşıtlıkları pek çok alanda görülürken, bazıları da bu karşıtlığı “bilimsel gerekçelerle” ortaya koymaya çalışıyordu. O yıllarda sık sık “örtündükleri için yeterli güneş ışığı alamayan kadınların D vitamini eksikliğinden dolayı kemik hastalıklarına daha sık yakalandıkları iddia ediliyordu. Prof. Dr. Ferhan G. Sağın ve uzun yıllar Hürriyet gazetesi başyazarlığı görevini yürüten, AK Parti kitlesine yönelik hakaretamiz bir yazısı sonrasında mesleği bırakmak zorunda kalan, bilahare CHP İstanbul Milletvekili olan Oktay Ekşi’nin müteveffa eşi Dr. Aysel Ekşi, sık sık bu görüşü dile getiren isimlerden bazılarıydı.
Tesettüre D vitamini üzerinden muhalif yaklaşım, sonraki yıllarda da hız kesmemişti. AK Parti hükümetlerinin kamuda başörtüsü yasaklarını kaldırma girişimleri başlayınca eski yaklaşım tekrar dolaşıma sokulmuştu. Bilim ve Gelecek dergisinin Aralık 2010 sayısında Prof. Dr. Ferhan G. Sağın imzasıyla yayınlanan “Kadın Tıbbiyeliden Türbana Dair” başlıklı yazıda, bu tuhaf “bilimsel gerçek” ileri sürülmüştü. Sağın, “Bu yazıda bir hekim olarak türbanın ve ilişkili örtünme biçimlerinin kadınlarımızın, genç kızlarımızın, hatta ergenliğe girmemiş kız çocuklarımızın sağlıklarını nasıl etkilediğini anlatmak istiyorum. Türbanla ve ilişkili örtünme biçimleriyle oluşabilecek bu sağlık sorunlarını toplumla paylaşmak bilim insanları, hekimler olarak bizim görevimiz.” satırlarıyla yazısına başlamıştı.
Sağın, yazısında daha sonra, Türkiye’de çok tartışılmamasına karşın Batılı hekimlerin bu sorunla yakından ilgilendikleri görüşünü dile getirmişti. Sağın, yazısında şu ifadelere yer vermişti: “İrlanda’da, tüm bedeni örtülü olan kadınlarda doğum sırasında kalça kırığı meydana geldiği bildirilmiş. Dublin’deki St. James Hastanesi doktorları D vitamini eksikliği olan bu annelerin bebeklerinin özellikle doğum sonrası ilk haftada kramplar tarzında tetani nöbeti geçirmeye eğilimli olduğunu belirtmişler. Bu bebekleri bekleyen bir başka sorun da birkaç yıl önce, İngiltere’de bir çalışmada dile getirildi. Doktorlar, örtünen Müslüman annelerin sütünden yeterince kalsiyum alamayan bebeklerde çocukluk çağında görülen raşitizm sıklığına dikkat çektiler.”
Dr. Aysel Ekşi de 25 Mart 2013 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan, Oda TV’nin de aynı tarihte “Tesettürlü Kadınlar Bu Soruna Çare Arıyor” başlığıyla alıntıladığı yazısında benzer görüşleri ileri sürmüştü.Yazısında “Tıp dergilerinde yayımlandığı, tıp kongrelerinde tartışıldığı halde tıp dışı çevrelere ulaşmayan bir konu var. Bu konu, her normal insanın sağlıklı olabilmesi için güneş ışığına ihtiyacı olduğu, oysa tüm bedeni örten tesettürün, küçücük kızların, genç kadınların güneş ışığından yararlanmalarını engellediği bilgisidir.” satırlarına yer veren Dr. Aysel Ekşi, daha sonra şu görüşleri dile getirmişti:
“D vitamini eksikliğine bağlı kemik problemlerinin Hindistan’da Sünni Müslüman kadınlarda çok sık görülmesi dikkati çekmiş. Kadınlara kemiklerde kalsiyum eksikliği sonucunda kemikler yumuşar, çarpılır, kalça kemiklerinde yalancı kırıklar görülür. Çoğunlukla doğum sonrası ve emzikli kadınlarda oluşan problemin nedeni kadının vücudundaki D vitamini eksikliğidir. Bu hastalık, kadınların Hindistan gibi çok güneşli ülkede baştan aşağı örtünerek D vitaminden eksik yaşamaları ve vakitlerini daha çok ev içinde gün ışığından yoksun geçirmelerine bağlanmış. Benzer şekilde, çarşaf örtünen ve günde 30 dakikadan fazla evinin dışına çıkmayan Faslı kadınlarda da D vitamin eksikliği yüzde 91 oranında bulunmuş. Bir başka araştırma ise bol güneşli Kuveyt’te örtülü (peçeli) 50 kadın ile normal giyimli (peçesiz) 22 kadın üzerinde yapılmış. Örtülü kadınlarda D vitamini eksikliğine bağlı ‘osteomalazi’ adlı hastalık belirtileri bulunmuş.
Çok bol güneş ışığı alan ülkemizde de bu konuda ilginç bir çalışma yapılmış. 14 ile 44 yaş grubunda 48 kadın üç grupta incelenmiş. Birinci grupta normal giyimli kadınlar vardır, gereğinde kol ve bacakları ve yüzleri güneş ışınlarını görmektedir. İkinci grupta kadınlar geleneksel başörtülüdür, vücutları örtülüdür ama yüzleri ve elleri kapalı değildir. Üçüncü gruptaki kadınların elleri ve yüzü dahil bütün bedenleri tepeden topuğa kadar kapalıdır. Bu üçüncü gruptaki, elleri ve yüzü ve bütün bedeni kapalı olan kadınlarda D vitamini düzeyi normalin altındadır, bu kadınların hepsinde D vitamini eksikliği görülmüştür.
Cilt doktorları, örtünen kadınlarda önemli problem olarak başörtüsü altındaki bonelerin havasız bırakmasından kaynaklanan saçlı deri yaralarını belirtiyorlar. Tüm bedenin ve başın örtülmesi, cildin havayla temasını ve güneş ışığından yararlanmasını engellediğine göre, örtünen kadınlarımızın, güneş ışığından yararlanabilecekleri başka alternatif önlemler almaları son derece önem kazanıyor. Gelişmiş ülkelerde daha bebeklik yaşından itibaren çocukların her gün bebek arabalarında açık havada dolaşmasına, güneş ışınlarının çok dik gelmediği saatlerde güneş ışınlarından yararlanmasına çok önem verilmesi dikkat çekicidir.”
