Amerikalı yazar F.Scott Fitzgerald’ın yayınlandığında kısa sürede çok okunan Muhteşem Gatsby romanı, 1. Dünya Savaşı sırasında Amerika ve toplumuna ışık tutuyor.
The Great Gatsby/Muhteşem Gatsby, F.Scott Fitzgerald'ın hikayesindeki gibi yazar olmak isteyen Nick Carraway'in Midwest'ten ayrılıp NewYork'a yerleşmesini anlatıyor. Hikayenin geçtiği 1922 senesi baharı, ahlaki değerlerin çöktüğü, ışıltılı jazz hayat tarzı, kaçakçıların ve yükselen hisse senetlerinin dönemi.
Amerikan rüyasının peşinden giden Nick, kuzeni Daisy ve onun soylu çapkın kocası Tom Buchanan sayesinde partici, gizemli milyoner Jay Gatsby'e komşu olur. Nick artık son derece zengin insanların aşk ve entrika ile dolu hayatlarına çekilmiştir.
Nick bu hayata şahit oldukça imkansız aşk, bozulamaz hayaller ve trajedilerle dolu bir hikayeyi kaleme alarak günümüzün modern hayatına ayna tutar.
Yazarın caz çağı olarak nitelendirdiği savaş sonrası Amerika’ya tanık olacağınız bu roman, bunalımlı sosyal ve ekonomik yapı ile “Amerikan rüyası”nın çöküşünü anlatıyor. Zenginliğe yapılan vurgunun kitabın sonlarına doğru azaldığı eser; sizi aşk, umursamazlık, büyük umutlar ve en sonunda da mutsuzluk temalarıyla baş başa bırakıyor.
F. Scott Fitzgerald
Paranın gücü ile her şeyin satın alınamayacağı teması üzerinde duran hikaye, sizi derin düşüncelere sürüklüyor. Okurken Gatsby karakterine ayrı bir sempati de duyacağınız bu kitap, sürükleyici anlatımı ile sizi kendisine çekiyor.