Dolandırıcıların en sık kullandığı yöntemlerden biri olan "Ponzi" sistemi, para akışının mağdurlar arasında dönmesiyle oluşur. Suçlu, gasbettiği parayı diğerlerini ikna etmek için kullanır.
Ponzi, yıllardır süregelen bir dolandırıcılık sisteminin adı.
Çiftklik Bank ve kripto para vurgunlarının ardından son olarak "Tinder Avcısı" belgeseliyle gündeme gelen "Ponzi Sistemi", dolandırılan birçok insanın farkına bile varamadığı bir mantıkla çalışıyor.
Ponzi, para akışının hedefler arasında bir döngüye bağlanması, ikna süreci ve ardından mağduriyet olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ponzi sisteminin işleyişi, en başta yatırımcıya mantıklı gelmesi nedeniyle neredeyse hiç sekteye uğramaz.
Yatırımcı yüksek kar elde ederek işe inanır ve güvenir. Hedeflenen kişi bu kıvama geldiğinde ise, dolandırıcı iş başına koyulur.
Peki Ponzi nasıl işler, mantığı nedir? İşte sisteme dair merak edilenler...
Tarihte bilinen ilk ponzi oyunu, bu sisteme adını veren Charles Ponzi tarafından 1920 yılında gerçekleştirilmiştir.
Ponzi, bu oyun sayesinde kısa sürece 10.000 yatırımcıyı posta pullarını kullanarak bir arbitraj karı elde ettiğine inandırmış; ancak aslında ortada olmayan bu karlar nedeniyle oyun daha fazla sürdürülememiş ve sistem kısa sürede çökmüştür.
Ponzi düzeni, yasal gibi görünen bir yatırım aracına katılım ile minimum zamanda maksimum oranda getiri sağlanacağını savunmaktadır.
Dolandırıcı olan kişi, toplanan paranın birazını ilk katılımcılara geri ödemekte ve kalanını da kendine ayırmaktadır.
Türkiye'de saadet, titan zinciri, çiftlikbank adıyla bilinen yöntemler ponzi oyununa örnek olarak verilebilir.
Ponzi şemasına katılımlar bittiği zaman, ortada kâr getiren bir üretim olmadığı için yeni yatırım yapanlara ödeme yapılamaz, sistem çöker ve ponzi şeması sonlanır.
