F­i­k­i­r­c­i­ ­B­e­y­ ­y­a­z­d­ı­:­ ­K­O­A­L­İ­S­Y­O­N­ ­S­E­V­G­İ­S­İ­

F­i­k­i­r­c­i­ ­B­e­y­ ­y­a­z­d­ı­:­ ­K­O­A­L­İ­S­Y­O­N­ ­S­E­V­G­İ­S­İ­

Aylardır “koalisyon kurmazuk” diye tepinen cephenin tamamı bir anda ve anlaşılan “aynı kaynaktan gelen akılla "koalisyon isteruk" diyorlar.

Fikirci Bey yazdı: KOALİSYON SEVGİSİ

KOALİSYON SEVGİSİ

Bir seçim yapıldı ve hiç bir parti yarıdan fazla çoğunluğu elde edemedi.

Aklı başında herkesin beklediği, artık meclise giren Kürtlerin AK Parti ile koalisyon kurup mevcut kazanımları, demokratik hakları yeni bir anayasa ile yasal bir zemine oturtmaktı. Aklın yolu birdi.

Aklın yolu birdi ama terörün yolu bindi, binlerceydi…

Biz barış hayalleri görürken birileri Türkiye’yi örgüt cephaneliğine döndürmüştü. İlk fırsatta barış sürecini sona erdirip cinayetlerine başladılar.

Buraya kadarını hepimiz biliyoruz.

Peki barış hata mıydı?

Barış süreci hiç başlatılmamalı mıydı?

“Teröristle masaya oturulmaz” diye AK Partiyi sıkıştıranlar haklı mıydı?

Birincisi, bir barış eli uzatıldı, bu suç değil

İkincisi, barış eli ısırıldı, ısıranı cezalandırmak da suç değil.

Suç saymak, bütün bir Kürt halkının barış istemediğini iddia etmektir ki bunun doğru olmadığını sadece biz değil Doğan, Hans ve John medyası da gayet iyi bildiğinden bombalar ve saldırılar geliyor düşmanlığı artırmak için.

Aklı selimden şaşıldı. Daha seçimden önce sanki Kürt halkının en büyük sorunu Cumhurbaşkanının Başkan olması veya başkanlık sistemine geçilmesiymiş gibi “seni başkan yaptırmayacağız” çetesinin yeni cilalı başkanı AK Parti ile koalisyonu reddetti. Neden? Neyi ümit ediyordu? Arka sokaklarda paralellerle çelik çomak oynayan bağlamacının derdi neydi ki, hem barışı hem de hükümete girmeyi aynı anda reddedecek kadar “aptallaşabiliyordu”?

Hadi onun hayalleri büyüktü, kantonlarına kanton ekleyecekti. Peki, hayatında hiçbir zaman seçim kazanmamış, tek başına iktidar olamamış, hele son 13 yıldır kendi tabanının bile inancını kaybettiği CHP neden yanaşmadı koalisyona? Önümüzdeki yarım asırda tek başına iktidara gelme olasılığı mı vardı ki uzlaşmadı? (Şimdi bana uzlaşmacı Kılıçdaroğlu tavrını hatırlatacaklar çıkabilir aranızdan ama kimse bana " ben saraya gitmem" diye diretenlerin samimiyetinden dem vurmasın.)

Durumu ondan çok daha iç açıcı olmayan, hayatı azınlık hükümetlerine payandalıkla geçmiş, zamanında, baraj olmadığı için meclise soktuğu her milletvekilini, 226’yı tamamlamak isteyen çoğunluk partisinin hükümetine bakan olarak kakalamaya alışık MHP’ye ne oluyordu? Mister No’luğun zamanı mıydı? "MHP, ana muhalefet partisi görevini üstlenmeye de hazırdır" diye çemkirecek ne vardı?

Zaten mantıksız başlayan seçim sonrası süreç, bir ay sonunda tıkanınca yeni seçim kararı alındı.

Ve ondan sonraki 1 ay, 170’in üzerinde güvenlik görevlisinin şehit olduğu ve binden fazla teröristin öldüğü çatışmalarla geçti. Sözde “özyönetimler” ilan edildi. Şehirler teröre boğuldu ve Türk güvenlik kuvvetleri de hepsine gereken cevabı verdi vermeye de devam ediyor.

Buraya kadarı şaşırtıcı ama kimsenin bilmediği bir şey değil.

Asıl süreç şimdi ilginçleşiyor.

İki gün önce o, aylardır “koalisyon kurmazuk” diye tepinen cephenin tamamı bir anda ve anlaşılan “aynı kaynaktan ve tek bir komutla” koalisyon sevdalısı oldular. Hem de herkes herkesle koalisyon kurmaya hazır.

Ey üst akıl, sen nelere kadirsin?

“Bu seçimden, öncekinden farklı bir sonuç çıkmayacak, biz yeni kurulacak hükümette yer almaya hazırız” öyle mi?

Ne oldu “devrimci halk savaşı” “özyönetim ilanları” “ana muhalefet partisi olma hazırlıkları”?

Nerden çıktı bu uzlaşma sevgisi?

Birincisi, seçim sonrası böyle düşünülmemişti, içeriden sağlam haber alamayan Alman ve ABD istihbaratı bu iki ayda Kürtlerin yeni kantonlar kurup özerklik ilan edeceğine ve bunu Türk Devletinin kabul edeceğine inanacak kadar çıldırmış, veya Kürtleri bu işleri yapacak güce sahip sanmıştı, medya desteği, siyasi ve askeri destek verdi, olmadı.

İkincisi, hayır bu seçim, bir önceki sonucu vermeyecek, koalisyon hayalleri bile çöpe gidecek, ellerindeki en iyi senaryo koalisyon da onun için koalisyona boyun eğdiler.

Demek ki dik durmak sonuç veriyormuş.

Eksenini sağlam tutan bir hükümet karşısında, arkasına dünyanın en büyük emperyalistlerini alıp da bir de kendini Marksist ilan eden akronik örgütlerin hiç şansı yokmuş.

***

Hükümet boyun eğmedi

Şimdi seçimde göreceğiz bakalım halk boyun eğecek mi?

Fikri hür, vicdanı hür Fikirci Bey
@kalemciler

Fikirci Bey yazdı: KOALİSYON SEVGİSİ

Popular Articles

Latest Articles