Özlem Binel, bir kadının mutsuz hayatına serzenişini samimi bir üslupla anlattığı romanını okuyucunun beğenisine sundu.
Boyun Devrilsin Murtaza ile edebiyat serüvenine tüm hızıyla devam eden başarılı yazar Özlem Binel, orta yaş bir kadının farklı ruh hallerini, evlilik ilişkisini, çevresiyle iletişimini akıcı bir dil kullanımı ve sürükleyici bir kurgu eşliğinde kaleme alıyor.
Genç ve orta yaş grubu Türk kadınının genel ruh haline ve günlük problemlerine geniş bir perspektiften bakan kitap, güldürü öğeleri ile hem okuyucusunu eğlendiriyor hem de okurken karakterin başından geçenleri sorgulamasına olanak sağlıyor.
Boyun Devrilsin Murtaza, Türk kadının geçmişten günümüze süregelen sosyal konumunu eğlenceli olay akışı ve sıra dışı karakterleriyle anlatırken, güncel Türk edebiyatına da önemi yadsınamaz bir katkı sunuyor.
Kitap boyunca Vuslat’ın ağzından Murtaza’ya serzenişleri aktaran Binel, zaman zaman insanı yaralayan zaman zaman da güldüren satırları ile okuyucunun empati duygusunu perçinliyor. Okuyan hemen hemen her kadının kendini bulacağı Boyun Devrilsin Murtaza, insanın içinde kalmış pek çok öfkeye bir çığlık oluyor.
"Ne çok ağlattı beni. Tüm ömrümü toplasam bu kadar gözyaşı dökmedim ben. Düşmanım olsa bu lafı eder mi? Yüzüne çarpmak için, kavgalarda canını daha çok yakmak için herhangi bir zayıf, açık arar mı? Kanlım olsa, davalım olsa şu ettiklerini eder mi? Ne umdum ne buldum. Peri padişahının oğlu, köprü altında büyümüş. Sihirli değneği değil de kızılcık sopası varmış.”