15 Temmuz Derneği Başkanı, darbe girişimi davası ile ilgili açıklamalarda bulundu.
15 Temmuz Derneği Başkanı A. Tarık Şebik'in basın açıklaması yaptı. Açıklamasında 15 Temmuz sanıklarının en ağır şekilde yargılanmasının beklendiği Silivri Adliyesi'nde bulunmanın önemine değinen Şebik "Hep birlikte yeni bir heyecanla kenetlenelim ve milletçe bu mücadeleyi yürüten hakim ve savcılarımızın kaya gibi arkalarında durduğumuzu onlara hissettirelim." dedi.
Şebik'in açıklamasından satır başları;
"Yerkürenin kalbi İstanbul 15 Temmuz 2016 gecesi bu toprakların tarihinde eşi görülmemiş bir ihanetle sarsıldı. O gece şu gördüğünüz tepelerden yükselen sela sesleri bir vadi gibi önümüze serilen çevre yoluna milyonlarca vatan evladını topladı ve hep birlikte küçük bir kıyameti yaşadık. Adeta bir mahşer provası yapılır gibi bayraklarını vücutlarına kefen gibi saran yiğitler ‘Allahu Ekber’ nidaları ile bir gül bahçesine girer gibi şehadete koştular. Bulunduğumuz alan, o karanlık gecenin, tarihin şerefli sayfalarına altın harflerle kazınan bir büyük zaferin en görkemli sembollerinden biridir. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, 12 saat boyunca dünyada başka bir millete nasip olamayacak, seyyahların anlatmakla, şairlerin yazmakla, ressamların çizmekle ifade edemeyeceği bir kahramanlık destanına şahitlik etti.
15 Temmuz Derneği'nden Silivri çağrısı VİDEO
Bugün artık, bize bu felaketi yaşatan sütü bozuk mankurtlara, hain alçaklara hesap sorma ve bedel ödetme günüdür. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde kalkışmanın ilk dakikalarından itibaren ölüm kusmaya başlayan teröristler, 9 Ekim Pazartesi gününden itibaren adalet huzurunda hesap vermeye başlayacaklar.
Nasıl ki 15 Temmuz gecesi kalbimizde ve zihnimizde mukaddesatımızdan başka bir düşünce olmaksızın yollara düşerek bu satılık maşaların karşısına dikilmişsek, pazartesi gününden itibaren de Silivri Adliyesi’nde duruşma salonundaki yerimizi alacak ve sonuna kadar davamızın takipçisi olacağız.
Dernek olarak davaların görülmeye başladığı ilk günden bugüne sürekli kamuoyunda farkındalık oluşturmaya ve davaların takibini teşvik etmeye çalışıyoruz. Hiçbir parti, düşünce, inanç farkı gözetmeksizin herkese ulaşmaya çalışarak vatandaşlarımızı duruşma salonlarına çağırıyoruz. Bunun her şeyden önce şehitlerimize ve gazilerimize karşı bir namus borcu olduğunu düşünüyoruz. O uğursuz geceden sonra 1 ay boyunca tuttuğumuz demokrasi nöbetleri ne kadar kıymetli ve ehemmiyetliyse işte bu davaların takip edilmesinin de o derece kıymetli ve ehemmiyetli olduğuna inanıyoruz.
Bu davaları hakkıyla takip vazifesi aynı zamanda gelecek nesiller açısından da bizim omuzlarımızda bir vebaldir. Bu davalar sulandırılmamalı, sanıklar en ağır cezalarla tecziye edilmelidir ki bir daha memleketimizde hiç kimse böyle bir çılgınlığa cüret edememelidir. Evlatlarımıza cuntacıların istediği gibi at koşturduğu, tankların şehir merkezlerinde cirit attığı 3. Sınıf harabe bir ülke bırakmak istemiyorsak bugünden vazifemizin idrakinde olmalı ve bu davalara sahip çıkmalıyız.
Bu vesileyle siyasetçilerimizi, STK’larımızı basınımızı bir nefis muhasebesine davet ediyoruz. Her birimiz bugüne kadar aziz vatanımıza karşı bu mesuliyeti ne kadar taşıyabildik, yarın mahşerde şehitlerimiz karşısında yüzümüz ne kadar ak olacak diye düşünelim. Hep birlikte yeni bir heyecanla kenetlenelim ve milletçe bu mücadeleyi yürüten hakim ve savcılarımızın kaya gibi arkalarında durduğumuzu onlara hissettirelim.
Katılımınızdan dolayı teşekkür ediyor, “Davana sahip çık Silivri’ye doğru yola çık.” diyorum."