Edebiyatı ve okumayı seviyoruz. Peki, yazarlar ve edebiyat hakkındaki ilginç bilgilere ne kadar sahipsiniz? Hazırsanız başlayalım...
Yazarlar... Kalemleriyle milyonlarca insanı hayal dünyasında gezdiren, onları farklı dünyalara götüren büyülü insanlar...
Yazarlar yazdıklarıyla asırlar geçse bile asla unutulmazlar ve yazdıklarıyla okurların akıllarında hep yer edinirler. Bu yazıda Türk ve dünya edebiyatının önemli yazarlarının daha önce duymadığınız ilginç bilgilerine yer vereceğiz.
Örneğin Fransız Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Albert Camus, fakir ve yoksul bir aileye mensuptu, futbola aşıktı sırf ayakkabıları eskimesin ve yırtılmasın diye kaleci olmayı tercih ettiğini biliyor muydunuz?
Ya da İngiliz yazar Virginia Woolf'un romanlarını hep ayakta yazdığını, Honero Balzac'ın tam bir kave bağımlısı olduğunu...
Edebiyat dünyasınadaki ilginç bilgilere hoş geldiniz...
Kolombiyalı, büyülü gerçekçiliğin temsilcilerinden olan, 1982'de Nobel'i kazanan, yazdığı romanlarla ünü dünyaya yayılan ve 2014'te kaybettiğimiz yazar Gabrile Garcia Marguez, çok sevilen romanı Yüzyıllık Yalnızlık kitabının filme çekilmesine izin vermeyerek bir ilke imza attı.
Selvi Boylum Al Yazmalım dediğimizde aklınıza hemen o yazar geliyor değil mi? Ünlü şair Luis Aragon'un "Dünyanın en güzel aşk hikayesi" dediği bu romanın yazar Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'dur. Ama ilginç olan ne biliyor musunuz? Aytmatov'un kağıda alerjisi vardı.
Jack London, Amerikalı yazar.. London'un kötü bir huyu vardı; çok içerdi. Bir keresinde yine çok içtiğinde denize düşer ve kendini San Francisco Körfezi'nin derin sularında bulur. Boğulmaz, çünkü iyi yüzme biliyordu.
Jack London
Bu şarkı sözünü hatırladınız değil mİ? Nazal Öncel'in 90'lı yılların unutulmaz şarkısı. Fransız Viktor Hugo da bu şarkıya benzer bir olay yaşadı.
Henüz 13 yaşındayken fırından ekmek çalar ve altı ay hapse mahkum edilir. Sonra şöyle der Hugo; "Bir ekmek çaldım, devlet beni altı ay içerde tuttu ve her gün ekmek verdi."
Türk şiirinin sevilen şairi Cahit Sıtkı Tarancı kendini çirkin bulur. Kadınların kendisini sevmediğini, ve ilgi göstermediğini iddia ederek, reredeyse depresyona girecek boyuta gelir. Ama o öyle mısralar yazdı ki, hala okuyoruz.
Cemal Süreya ve Sezai Karakoç Mülkiye'de okul arkadaşıydılar. İkisi de aynı kıza aşık olur. Bahse girerler, kaybeden aradan çekilecek. İddiayı kaybeden Cemal Süreya, çift "y" olan soyadının bir "y"sini atar.
Cemil Meriç, yavaş yavaş görmes yetisini kaybetti; ama asla okumaktan vazgeçmedi. Bu bilgi ilginç olmasından öte değerli bir anlam kazanıyor.
Necip Fazıl şair olmadan önce bir bankada 13 yıl boyunca memurluk yaptı. Memurluğu iyi ki de bırakmış diyoruz.
Orhan Veli Kanık, akşam evine dönerken belediyenin açtığu çukuru göremez ve düşer. Hastaneye kaldırılan ünlü şair maalesef hayatını kaybeder.
William Shakespeare tefecilik yaparak geçimini sağlıyordu. Üstelik vergi kaçırarak.
Çek yazar Franz Kafka, öldükten sonra ünlendi. Çünkü ölümünden sonra bütün eserlerini arkadaşı Max Brod yayınladı.
Fransız yazar Stendhal Marie-Henri Beyle, gerçek adı budur. Fakat babasının soyadını taşımayı istemeyince "Stendhal" mahlasını kullanır.
Yazar Anthony Burgess, karısının kanser olduğunu öğrendiğinde ona bakmak için roman yazdı. Fakat karısı iyileşince bu sayede tanınan ünlü bir romancı oldu.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için iletişim: