Cakarta, Asya'nın egzotik diyarlarına açılan bin renkli kapıyı anımsatıyor.
Endonezya'nın başkenti ve en büyük şehri Cakarta'nın Cava Adası'nın kuzeybatısında 661,52 km² alana kuruludur.
Skylife Dergisi'ndeki gezi yazısında yer alan bilgilere göre, Onaltıncı yüzyılda Uzakdoğu ülkelerindeki zenginliklerin peşine düşen Avrupalıların bölgeyi keşfetmesiyle değişmiş, Cakarta’nın kaderi. O döneme kadar mütevazı bir liman kenti olan Cakarta’ya gelen Portekizli denizciler, yerel halka bir anlaşma yaparak, başta baharat olmak üzere ticari mallar üzerinde imtiyaz elde etmişler. Her iki tarafın da kaderini değiştiren bu anlaşma, bir dikilitaşla kutlanmış.
Uzakdoğu'nun giriş kapısı Cakarta- FOTO GALERİ
Zamanla toprak altında kalıp kaybolan bu taş, 1918’de yeniden gün ışığına çıkarılıp şehir tarihinin önemli sembollerinden birine dönüşmüş. Portekizlilerin ardından Fatahillah tarafından ele geçirilen bölge, ‘Büyük Zafer’ anlamına gelen ‘Jayakarta’ adıyla anılmaya başlamış.
Ardından İngiliz ve Hollandalıların hâkimiyet çekişmelerine sahne olan Cakarta, İkinci Dünya Savaşı sonrası bağımsızlığını ilan eden Endonezya’nın başkenti olarak huzura kavuşmuş. Bugünkü Cakarta ise Asya’daki ticaret yollarını kesiştiren doğal limanıyla, ‘Keşifler Çağı’ denilen sömürgecilik döneminin egzotik atmosferini çağdaş çizgilerle buluşturan kozmopolit bir şehir.
Günümüzde tarihi çekişmelerin uzağında bir büyüme ve gelişme sergileyen Endonezya, ekonomik olarak hızla gelişen Asya’nın en önemli oyuncularından biri. Dahası, 200 milyon civarında olan nüfusu ve 17 binden fazla adaya yayılan çarpıcı coğrafyasıyla enerjisini hayata geçirecek fırsatları arayan bir ülke. Bu hızlı gelişim süreci, Cakarta’nın fiziksel ve sosyal görünümüne de her yönüyle yansıyor.
Başkent Cakarta, içinde barındırdığı zıtlıkları aynı potada başarıyla eriten dev bir metropol. 200’den fazla dilin konuşulduğu, 300’e yakın etnik grubun yaşadığı başkentin ufkunu kaplayan gökdelenler çok şey anlatıyor zaten.
İş dünyasının kalbinin attığı bölgelerde takım elbiseleriyle ofislerine koşturan yabancı yöneticilerin biraz ilerisinde, derme çatma evlerde yaşam mücadelesi veren insanlar bambaşka bir Cakarta fotoğrafı koyuyor önümüze.
Endonezyalılar bu durumu nitelemek için, ulusal bir slogan haline gelen Çeşitliliğin Birliği (Bhinneka Tunggal Ika) tanımlamasını kullanıyor.
Cakarta, hızlı gelişmenin nimetlerini yaşayan bir yer olduğu kadar, kültürünü de muhafaza etmeyi başaran bir şehir. Özellikle de bölgenin yerli halkı olan Betawiler, bu konuda son derece hassas. Situ Babakan ve Condet gibi bölgelerde yaşayan bu insanlar, geleneksel Betawi evlerinde kalmaktan, rengârenk elbiseler ve ilginç başlıklar giyilerek yapılan Topeng dansını icra etmekten, ‘tanjidor’ adı verilen orkestranın büyülü namelerini dinlemekten hâlâ büyük keyif alıyorlar.
