Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık bu bahar da sanatseverleri sanat ve edebiyatla sanal dünyada buluşturmaya devam ediyor.
Nisan’ın ikinci haftasında internet üzerinden canlı yayınlanacak etkinliklerde 17 Nisan Cumartesi günü Çocuklar İçin Karagöz Gösterisi Tonton Amca var. 25 Nisan’da tekrarlanacak olan gösteri seyredilebilir.
18 Nisan Pazar günü yapılacak Psikanalistlerle Çocuk ve Ergen Söyleşileri’nde ise ergenlerde yeme bozuklukları konuşulacak.
Yapı Kredi Kültür Sanat’ta açılan Karagözüm İki Gözüm sergisi süresince birbirinden renkli Karagöz gösterileri her yaştan izleyicisiyle buluşmaya devam ediyor. Oyunun kahramanı Karagöz, düzensiz ve sağlıksız beslendiği için, yavaş yavaş obezitenin pençesine düşer ve sağlık sorunları yaşamaya başlar.
Bu duruma üzülen Karagöz’ün arkadaşları, ona yardımcı olmaya karar verirler. Doktorun yardımıyla diyet programına başlanır ancak Karagöz sağlıklı yaşamın temel unsuru olan sporu da unutmamalıdır.
Sağlıklı yemek ve sağlıklı yaşamak için yapılması gerekenler üzerine önemli dersler veren, Tonton Amca, Karagözüm İki Gözüm sergisi kapsamında çocuklarla buluşuyor.
Ergenlikle hızla bastıran erinlik değişimleri, ergeni yeni bedenine ait bir çalışma yapmaya zorlar.
Anoreksiya özellikle ergenlikte ortaya çıkış biçimiyle, gencin cinselleşmiş bedeni tasarımlamasına yönelik bir güçlük ve ödipal düşlemlerin baskısına karşılık ortaya çıkar.
Bedensel hazlardan ve ihtiyaçlardan uzaklaşmak için gıdanın reddedilmesi, bedenin bu şekilde denetim ve kontrol altında etkisiz hale getirilmeye çalışılmasıdır.
Psikanalitik kurama göre yeme bozuklarının kökeninde, bağ kurulan ilk nesnelerle olan ilişkilerde bozulma yatar. Bağımlı olunan nesnenin yerine başka bir nesne ile bağlantı kurma çabası ve bunun yarattığı duyum (sensation) yoluyla içsel boşluğu doldurma, bulumia’nın merkezinde yer alır.
ÇOCUK SÖYLEŞİLERİ
Kendine yöneltilen şiddet ise (kusma), adeta bir meydan okumayı mümkün kılarak öznede yeniden güç ve denetim hissi uyandırmaktadır. Böylece, ihtiyaç duyulan kişilerin iktidarından uzaklaşma ve onları başarısızlığa uğratma duygusu, bilinçdışında bir zafer gibi yaşanır.