W­i­-­F­i­ ­6­E­ ­n­e­d­i­r­:­ ­B­i­l­m­e­n­i­z­ ­g­e­r­e­k­e­n­ ­h­e­r­ ­ş­e­y­

W­i­-­F­i­ ­6­E­ ­n­e­d­i­r­:­ ­B­i­l­m­e­n­i­z­ ­g­e­r­e­k­e­n­ ­h­e­r­ ­ş­e­y­

Kâr amacı gütmeyen kuruluş Wi-Fi Alliance, kökleri IEEE 802.11 ağ standardına dayanan bir dizi kablosuz ağ protokolünü tanımlamak için “Wi-Fi” terimini icat etti. Wi-Fi 1990’ların sonlarından bu yana varlığını sürdürürken, son on yılda önemli ilerlemeler kaydetti. Kısaltma, Wireless Fidelity anlamına gelir ve bilgileri kablosuz olarak aktarmak için elektromanyetik dalgaları kullanır. Temel prensibi çok hızlı bir şekilde açıklayacağız. Merak etmeyin, matematikle ilgili bir şey olmayacak.

Tıpkı radyo gibi, Wi-Fi da bilgiyi iletmek için elektromanyetik dalgaları kullanır. Dalga, elektromanyetik alandaki bir rahatsızlıktır ve belirli bir frekansta “kıpırdamaktadır”. Bu önemlidir çünkü frekans, bir elektromanyetik dalganın ne kadar bilgi taşıyabileceğiyle doğrudan bağlantılıdır.

Fazla teknik konulara girmeden bir örnek verelim. Bir radyo dalgasının frekansını hertz cinsinden ölçeriz. 1Hz, bir saniye boyunca dalganın tam bir döngüsü (baştan sona bir kıpırdama) anlamına gelir. Başka bir deyişle, frekans ne kadar yüksek olursa, dalga o kadar fazla döngü veya kıpırdanmayla bir saniyede tamamlanır.

Popular Articles

Latest Articles