5­G­’­y­i­ ­u­n­u­t­u­n­,­ ­6­G­’­n­i­n­ ­g­e­l­i­ş­i­m­i­ ­g­e­r­ç­e­k­t­e­n­ ­ı­s­ı­n­m­a­y­a­ ­b­a­ş­l­ı­y­o­r­

5­G­’­y­i­ ­u­n­u­t­u­n­,­ ­6­G­’­n­i­n­ ­g­e­l­i­ş­i­m­i­ ­g­e­r­ç­e­k­t­e­n­ ­ı­s­ı­n­m­a­y­a­ ­b­a­ş­l­ı­y­o­r­

Yeni nesil radyo teknolojisinin gelişimini hızlandırmak isteyen yeni bir Fin konsorsiyumu ve insansız uygulamalar için gerekli olacak teknolojinin standardizasyonuna öncülük etmeye çalışan bir Japon-ABD ittifakı ile 6G ağları olacakların gelişimi hız kazanıyor.

6G’nin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, mobil endüstri için “trilyon dolarlık bir fırsat” olarak görülürken, teknik liderlik dünya çapında birçok hükümet için giderek artan bir siyasi öncelik haline geliyor.

6G standardının alacağı nihai şekli ve hangi teknolojilerin dahil edileceğini tahmin etmek için henüz çok erken olsa da, yetenekleri ve operatörlerin, üreticilerin ve araştırmacıların karşılaştığı zorluklar hakkında bazı makul varsayımlar var.

Doğal olarak, 6G ağları hız, kapasite ve düşük gecikme süresi açısından büyük ilerlemeler sağlarken, çok daha akıllı ve güvenilir olmaları da bekleniyor. Bu, üstün mobil geniş bant sunacak, aynı zamanda gerçekten sürükleyici genişletilmiş gerçeklik (XR), yüksek kaliteli mobil hologramlar ve dijital ikizler gibi gelişmiş hizmetleri de mümkün kılacaktır.

Bu uygulamaların merkezinde, 6G’nin mobil cihazların sınırlı işleme kapasitesi gibi mevcut kısıtlamaları ve zekanın ağa entegrasyonunu telafi etme yeteneği olacaktır.

En iddialı hedeflere ulaşılırsa 6G, 5G’nin 100 katını sunacak ve kilometrekare başına 10 milyon cihazı destekleyebilecek.

Sinyaller, yüzeyin 10.000 metre yukarısına uzanarak gökyüzünde, uzayda ve su altında ‘3D kapsamayı’ mümkün kılacaktır. Tüm bu yetenekler, akıllı algılama, konumlandırma, uç bilgi işlem ve yüksek tanımlı görüntülemeye izin verecektir.

Bununla birlikte, en büyük zorluklardan biri, 1THz ve THz altı seviye de dahil olmak üzere kapasite kazanımlarını en üst düzeye çıkarmak için 6G’nin daha da yüksek frekansları kullanması ile spektrum olması muhtemeldir. Finlandiya’daki yeni bir projenin odak noktası radyo teknolojisi ve spektrumudur.

Ülke, Radyo Erişim Ağı (RAN) teknolojilerinin geliştirilmesinde uzun bir geçmişe sahiptir ve endüstri 5G’den 6G’ye geçerken bu mirası sürdürmek istemektedir. RF Sampo projesi, Nokia, Bittium ve Oulu Üniversitesi dahil olmak üzere dokuz şirket ve üç araştırma kuruluşundan oluşuyor.

Projenin endüstriyel lideri olarak hizmet veren Nokia’dan Saila Tammelin, “Finlandiya, kablosuz sistemlerin merkezinde yer alan radyo teknolojilerinde güçlü bir geleneğe sahiptir” dedi. “RF Sampo, endüstriyel 5G’nin ötesine ve 6G’ye doğru ilerlerken Finlandiya’nın radyo teknolojilerindeki rekabet gücünü güçlendirmeyi hedefliyor.

“RF Sampo, radyo alt sistemlerinin, bileşenlerinin ve algoritmalarının geliştirilmesini içerir. Ayrıca, örneğin daha verimli simülasyon ve modelleme metodolojileri gibi yeniliklerin daha hızlı kullanıma alınmasını sağlayan çalışma yöntemlerinin geliştirilmesine de hitap eder. Gittikçe daha karmaşık kablosuz sistemlerin zorluklarını çözmek, Finlandiya’daki bilgi tabanını ve yenilik kapasitesini genişletmek ve yenilemek için şirketler ve araştırma kuruluşları arasında yakın Ar-Ge işbirliğini gerektiriyor.”

RF Sampo, 6G radyo teknolojisini mümkün olduğunca verimli hale getirmeye, yeni frekans bantlarının ve anten teknolojilerinin gücünden yararlanmaya ve 6G karmaşıklığını azaltacak tasarımlar yaratmaya odaklanacak. Özellikle, anten yapıları, entegre devreler, yeni RF mimarileri ve algoritmalar dahil olmak üzere hem 5G hem de 6G için yeni RF teknolojisini araştıracaktır.

Ayrı olarak, Japonya ve ABD, insansız araçları ve insansız hava araçlarını GPS’e benzer şekilde gerçek zamanlı olarak kontrol etmek ve konumlandırmak için gerekli olacak çip ölçekli atomik saatler teknolojisini ticarileştirmek için birlikte çalışacaklar. Umut, teknolojinin 2025 yılına kadar geliştirileceği ve çabaların otomobil, mobil ve saat sektörleri dahil olmak üzere bir dizi endüstriyi içerecek olmasıdır.

Çin’in 6G’nin gelişimi üzerinde önceki nesil mobil bağlantılardan çok daha büyük bir etkiye sahip olacağı düşünüldüğünde, Japonya ve ABD standardizasyonda liderliği sürdürmeyi umuyor.

Popular Articles

Latest Articles