SD Worx’ün yeni araştırmasına göre, genç çalışanlar modası geçmiş ofis kurulumlarından memnun değiller ve işyerinde dijital dönüşüm çağrısında bulunuyorlar.
Hibrit ve evden çalışmanın artmasıyla birlikte birçok şirket, çalışanların nerede olurlarsa olsunlar işlerini halletmeleri için video konferans ve işbirliği araçları gibi doğru donanım ve yazılımı sağlayarak bu zorluğun üstesinden geldi.
Ancak SD Worx, genellikle ihmal edilen, perde arkası süreçlerine, iş için değilse bile iş gücünün en genç bölümünün sürekli memnuniyeti için aynı derecede dikkat gösterilmesi gerektiğini iddia ediyor.
Rapor, Z Kuşağı işgücünün (90’ların ortasından sonu ile 2010’ların başında doğanlar) yarısından fazlasının (%54) “iş yerindeki İK süreçlerinde ve çözümlerinde daha iyi bir dijitalleşme” arayışında olduğunu gösteriyor.
SD Worx, bunun “çalışan deneyimine hız ve kolaylık gibi iyileştirmeler getiren dijital çözümlere keskin bir şekilde odaklanmayı” vurguladığını söylüyor – bu, her kuruşun önemli olduğu bir zamanda daha fazla çalışan kariyer değişikliklerini düşünmeye açık hale geldikçe hayati derecede önemli hale gelen bir şey.
Şirket, kolaylaştırılmış dijital tatil rezervasyonu ve devamsızlık taleplerinin çalışan memnuniyetsizliğiyle mücadelede bir öncelik olması gerektiğini düşünüyor, ancak kişiselleştirilmiş bir deneyim pahasına değil.
Bu, çalışanların %70’inden fazlasının kişiselleştirilmiş bir başlangıç oturumunu, iş arkadaşlarıyla işbirliğini ve ayrılış görüşmesini tercih ettiklerini iddia etmesiyle kanıtlanmıştır.
İngiltere ve Belçika’nın da aralarında bulunduğu ülkeler başta olmak üzere 4.000’den fazla şirket üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, Avrupalı şirketlerin %53’ü daha iyi dijital İK süreçlerine şimdiden yatırım yapmış durumda ve çalışan deneyimini iyileştirmeye yönelik çalışmalar şimdiden sürüyor.
İK’nın yanı sıra, Z kuşağı çalışanları, personeli elde tutma çabasıyla çalışanlar için artan bir öncelik haline gelen sağlık ve esenliğin dijitalleştirilmesine meraklı görünüyor.
SD Worx Birleşik Krallık İK Ülke Lideri Colette Philp, mevcut koşulları, şirketlerin hem yeni nesil personeli çekmek hem de elde tutmak için yüksek teklifler vermesi gereken bir “yetenek savaşı” olarak tanımlıyor.
Philp devam ediyor: “Çalışanlar ne istedikleri konusunda çok netler… araştırmamız, işverenlerin dinlediğini gösteriyor.”
işletim-sistemi-1