Kripto endüstrisine yaptırım ihtimalleri giderek artıyor. Hükümetler, çalkantılı endüstrinin kripto risklerini yöneteceğini umduğu kripto varlık düzenlemesi için öneriler yayınladı. Sektör, varlıkların Kasım 2021’deki yaklaşık 3 trilyon dolarlık zirvesinden tahmini olarak %75 değer kaybetmesiyle felaketli bir yıl geçirmişti.
Raporlara göre, kullanıcıların %20’si artık bir çeşit kriptoya sahip. Bu durum mutlaka bir düzenlemeye gidilmesini zorunlu kılmaktadır. Aslında birçok ülke bunu denedi ama kimse uygulamaya koyamadı. Ismarlama bir rejim oluşturmak yerine sektör için mevcut düzenlemeleri kullanmayı planlıyorlar. İngiltere’nin Finansal Hizmetler ve Piyasalar Yasası 2000’de belirtildiği gibi, kriptonun finansal hizmetler için mevcut sistemin “güven, güvenilirlik ve düzenleyici netliğinden” yararlanmasına izin vereceği söyleniyor.
Hükümetler, geleneksel ve gelişmekte olan finansal hizmetler arasında, aynı risk ve aynı düzenleyici sonucun ilkesi olduğu eşit bir oyun alanı yaratmak istiyor. Ancak, bazı kripto işletmelerinin “eşdeğer piyasa kötüye kullanma kuralları uygulamayan” offshore yetki alanlarında faaliyet göstermeye devam etmeyi seçebileceğini de kabul ediyorlar. Yani kriptolar üzerinden para kaçırma ihtimalleri var.
Hükümetler özellikle bazı kritik konulara önem veriyor.
Kripto para biriminin orijinal cazibesinin önemli bir kısmı, geleneksel finansal ağlardan bağımsız olmasıdır. Blockchain tarihi, bu fikri olabildiğince destekliyor. Ancak merkezi finansal sistemin bir parçası olan birçok kuruluş kriptoda özgürlük vermek istemiyor.
Kripto endüstrisine yaptırım devam ettikçe fiyatlarda önemli düşüşler yaşanıyor. Örneğin BTC 25 bin eşiğini geçemedi. Bu durum umutsuzluğu büyük ölçüde körüklüyor.