B­u­n­d­a­n­ ­T­a­m­ ­1­0­0­0­ ­Y­ı­l­ ­Ö­n­c­e­ ­Y­a­z­ı­l­m­a­s­ı­n­a­ ­R­a­ğ­m­e­n­ ­G­ü­n­ü­m­ü­z­e­ ­I­ş­ı­k­ ­T­u­t­a­n­ ­E­s­e­r­:­ ­K­u­t­a­d­g­u­ ­B­i­l­i­g­

B­u­n­d­a­n­ ­T­a­m­ ­1­0­0­0­ ­Y­ı­l­ ­Ö­n­c­e­ ­Y­a­z­ı­l­m­a­s­ı­n­a­ ­R­a­ğ­m­e­n­ ­G­ü­n­ü­m­ü­z­e­ ­I­ş­ı­k­ ­T­u­t­a­n­ ­E­s­e­r­:­ ­K­u­t­a­d­g­u­ ­B­i­l­i­g­

Binlerce yıllık kadim Türk dilinin en eski kayıtları 7. yüzyıldaki Çoyr Yazıtı ve 8. yüzyıldaki Orhun Yazıtları’dır. Elbette bunlar taş üstüne yazılan sınırlı metinlerdir. Gerçek anlamda bir Türk edebiyatından bahsettiğimiz zaman ise karşımıza 11. yüzyılda Yusuf Has hacip tarafından kaleme alınan Kutadgu Bilig çıkıyor. Kutadgu Bilig, İslamiyet Türkler arasında yayılmaya başladıktan sonra yazılan ilk eserlerden bir tanesidir.

Hakaniye lehçesiyle yazılmış olan Kutadgu Bilig, okuyuculara dünyada ve ahirette mutlu olmanın sırlarını verir. Siyasetname türünün ilk örneği olması da diğer bir özelliğidir. Dört ana karakter üzerinden beyitler halinde bir anlatıya sahip olan eser, bin yıl önce yazılmış olmasına rağmen bugünü bile aydınlatmayı başarmaktadır. Kutadgu Bilig özelliklerine, anlamına ve önemine gelin biraz daha yakından bakalım.

yusuf has hacib

Balasagunlu Yusuf olarak da bilinen Yusuf Has Hacib’in Karahanlılar döneminde 1017 ya da 1019 yılında doğduğu tahmin ediliyor. Türkçenin yanında Arapça ve Farsça da bildiği için iyi bir eğitim aldığı düşünülüyor. 1077 yılında Kaşgar ilinde ölen Yusuf Has Hacib hakkında çok fazla bilgi yok ancak ondan geriye kalan Kutadgu Bilig eserinden onun dünya görüşü ve hayata bakışı hakkında bazı bilgiler ediniyoruz. 

Yusuf Has Hacib tarafından 11. yüzyılda Doğu Karahanlı hükümdarı ve Kaşgar Prensi olan Tabgaç Uluğ Buğra Kara Han adına, ona ithaf edilerek yazılmış olan Kutadgu Bilig, Orta Çağ döneminin Türkçesi ile Karahanlıca olarak bilinen Hakaniye lehçesinde kaleme alınmıştır. 

Kutadgu Bilig anlamını günümüz Türkçesine Mutluluk Veren Bilgi ya da Devlet Olma Bilgisi olarak çevirmek mümkün. Beyitler halinde yazılmış olan eser, öğretici özelliğe sahiptir ve Türk edebiyatının ilk siyasetnamesi olarak kabul edilir. İçinde öyküsel bir anlatının yanı sıra ansiklopedik bilgiler de bulunur. 

Yusuf Has Hacib aslında aslında 350. beyitte şu cümle ile kitabın adının anlamından bahsediyor, 

“Kitabın adını Kutadgu Bilig koydum; Okuyana kutlu olsun ve ona yol göstersin.” 

351. beyitte de eserin neden yazıldığı söylenir, 

“Ben sözümü söyledim ve kitabı yazdım; Bu kitap uzanıp, her iki dünyayı tutan bir eldir.” 

Kutadgu Bilig'i okuyanları ise 352. beyitte şu cümle ile yönlendirir, 

“İnsan her iki dünyayı devletle elinde tutarsa; Mes’ud olur, bu sözüm doğrudur.”

kutadgu bilig

Kutadgu Bilig eserini okuyanları dört ana karakter karşılar; Kün Togdı yani Gün Doğdu, Ay Toldı yani Dolunay, Ögdülmüş yani Övülmüş, Odgurmış yani Uyanmış. Kün Togdı hükümdar olarak adaleti, Ay Toldı vezir olarak mutluluğu, Ögdülmüş vezirin oğlu olarak aklı, Odgurmış vezirin akrabası bir derviş olarak yaşamın sonunu sembolize eder. 

Kitap boyunca bu dört karakterin karşılıklı konuşmalarını okuruz. Konuşmalarda İslami figürler methedilir, akıl övülür, devletin sıfatları tanımlanır, dünyanın boş bir yer olduğundan bahsedilir, insanca davranışların önemi anlatılır.

Elbette Kutadgu Bilig’in anlattığı konuların daha pek çok detayı var ama genel bir özet yapmak gerekirse dünyevi şeylerin boş olduğundan, birbirimize yardım etmemiz gerektiğinden ve Allah’a iyi kullar olmamız gerektiğinden bahsedilir. Yani bu kitabı okuyan ve denilenleri uygulayan hem dünyada hem de ahirette mutlu olacaktır. 

kutadgu bilig

Herat nüshası ilk kez 1439 yılında Afganistan’ın Herat kentinde bulunmuş ve buradan İstanbul'a getirilmiştir. 1839 yılında Türkolog ve tarihçi Von Hammer nüshayı alarak Viyana İmparator Sarayı Kütüphanesi’ne götürmüştür. Almancaya da tercüme edilen eser ancak 1942 yılında Türk Dil Kurumu tarafından basılabilmiştir.

Fergana nüshası ünlü Türk tarihçi Zeki Velidi Togan tarafından Türkistan’da bulunmuştur. Altın suyuyla yazıldığı görülen eser dağınık haldeydi, daha sonra toplandı. Nüshanın ilk ve son kısımlarında bazı eskiler vardır. Ülkemizde ancak 1943 yılında Türk Dil Kurumu tarafından basılabilmiştir.

Mısır nüshası 1896 yılında bugün Mısır’ın başkenti olan Kahire’de bulunmuştur. Dağınık halde bulunan eserin pek çok sayfası hasarlı haldeydi. Eser incelenmiş ve eksik olan bölümler dipnot olarak eklenmiştir. Ülkemizde ancak 1943 yılında Türk Dil Kurumu tarafından tıpkıbasım olarak yayımlanmıştır. 

Maalesef tarih bilimi diller konusunda biraz nankördür. Siz çıkıp da biz binlerce yıldır bir dil konuşuyoruz, bir kültürümüz var deseniz bile tarih yazılı kaynaklara bakar. Maalesef Türk milletinin dili ve kültürü konusunda da en büyük sorunumuz bu. Dünya tarihinin her sahnesinde orada olsak bile kendi eserlerimizi bırakmadığımız için olanları ikincil ve hatta üçüncül kaynaklardan öğrenmek zorunda kalıyoruz.

Neyseki Çoyr Yazıtı ve Orhun Yazıtları var. Bunlar sayesinde İlk Türkçe dönemi hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Kutadgu Bilig ise bir sonraki Orta Türkçe dönemi hakkında bilgi vermektedir. Üç nüshadan biri Uygur, diğer ikisi Arap harfleriyle yazılmış olan Kutadgu Bilig, dönemin Türk dili hakkında eşi benzeri bulunmaz bilgileri bize vermektedir. 

Diğer bir önemi ise Türklerin İslamiyetle tanıştıktan sonra yaşadığı toplumsal değişimi gözler önüne sermesidir. İslamiyetin Arap kültürü demek olmadığını ve Müslüman olan Türklerin her şeye rağmen Türk olarak kaldığını bize gösterir. Dahası bugün yerli edebiyat, Türkiye edebiyatı, Türkçe edebiyat gibi garip isimlerle anılan Türk edebiyatının aslında bin yıl önce başladığının en büyük işaretidir. 

Türk edebiyatının ilk ve en önemli eserlerinden olan Kutadgu Bilig’in anlamı, özellikleri, yazarı ve önemi hakkında bilmeniz gereken detaylardan bahsettik. Burada yalnızca temel bilgilerini verdik ama eseri gerçek anlamda anlayabilmek için herkesin okumasını tavsiye ederiz. 

Popular Articles

Latest Articles