Uzay, bütün büyüklüğüyle bir merak konusu olmaya devam ederken bu kadar büyük bir alanda farklı canlıların da yaşayıp yaşamadığı sorusu da akılları kurcalıyor. Uzun senelerdir gök bilimciler, cevabı henüz net bir şekilde bulunamamış olan bu soru üstünde çalışmaya devam ediyor.
Elbette evrende bir yerde yaşam olması için öncelikle yaşama elverişli bir gezegen bulunması gerekiyor. Yaşama elverişli bir gezegen bulma uğraşında birçok farklı yöntem deneyen gök bilimciler, bu kez farklı bir yöntemi ele alacaklar. Gök bilimciler, uydumuz Ay'ı dev bir ayna olarak kullanacaklar.
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ve Avrupa Uzay Ajansı'ndaki (ESA) bilim insanları, yeni yöntem kapsamında uzayın derinliklerini gözlemlemek için kullanılan Hubble Uzay Teleskobu'nu kullandılar. Bilim insanları, teleskobu Dünya'nın atmosferinde dolaştıktan sonra Ay'dan yansıyan ışığı tespit edebilmek için kullandılar.
Bilim insanları, Ay'dan yansıyan ışığı tespit ettikten sonra bu ışık üzerine yoğunlaşacaklar. Bilim insanlarının yapacakları çalışma, uzak öte gezegenlerde de benzer kimyasal işaretlere rastlamayı hedefleyecek. Bu sayede öte gezegenlerde yaşam olma olasılığı da daha iyi bir şekilde söylenebilecek.
Ay'a Ayak Basan İlk İnsan Neil Armstrong’un Oğlu: “Babam Uzaylıların Varlığına İnanıyordu”
Peki nasıl bir kimyasal benzerlik aranıyor? Geçtiğimiz gün The Astronomical Journal'da yayınlanan bu çalışma kapsamında Dünya'nın atmosferinde bulunan ozon miktarı da ölçüldü. Bilim insanları, bir öte gezegenden yayılan ve aynı seviyede ozona işaret eden bir kimyasal benzerlik taşıyan ışığın o gezegenin aradığımız yaşam standartlarına uygun olduğuna işaret edebileceğini düşünüyor.
Bilim insanlarına göre bahsi geçen gezegenden gelen ışık, o gezegenin oksijen bakımından zengin olabileceğini ve ultraviyole ışınları tıpkı bizim atmosferimiz gibi engelleyebilen bir yapıya sahip olabileceğini söyleyebilir. Şimdiyse benzer kimyasal işarete sahip ışıklar aranıyor.