Bir canlıyı aylarca karnınızda taşımak, sonra onu doğurarak yorgun bir şekilde eve gelmek ve yıllarca o canlıya bakmak. Detaylara girmeden bile böyle bir durumun ne kadar kıymetli olduğu anlaşılıyor. Zaten bu nedenle anne - bebek arasındaki ilişki, en kutsal bağlardan biri olarak kabul ediliyor. Yine de her konuda olduğu gibi anne - bebek ilişkisi hakkında da nereden geldiği bilinmeyen bazı şehir efsaneleri var.
Şehir efsaneleri genel olarak bilimsel gerçeklerin çarpıtılması ile ortaya çıkar. Çoğu zaman zararsız olsalar da konu anne - bebek ilişkisi olunca biraz daha dikkatli olmakta yarar var. Help Guide internet sitesi, anne - bebek arasında bir güvenli bağ oluşturulması gerektiğini söylüyor ve bu bağı kurarken inanılmaması gereken şehir efsanelerini anlatıyor. Bu gerçekler ile minik yavrunuzun ne anlattığını gözünden anlayacaksınız.
En temel haliyle düşündüğümüzde bile artık anne ve bebek iki ayrı birey, yani birbirleri arasında tam bir uyumdan söz edilemez. Bebeğin kendine ait bir sinir sistemi var ve zevk aldığı şeyler tamamen anneden farklı olabilir. Bu nedenle ezberlenmiş hareketler yerine, bebeğin hareketlerini dikkatli bir şekilde izleyerek nelerden hoşlandığı ve hoşlanmadığı gözlemlenmelidir.
Sevginin gücünü kimse inkar edemez, zaten anne - bebek arasındaki sevgi ilişkisi içgüdüsel olarak gelişmektedir. Ancak güvenli bağ denilen o özel ilişki için yalnızca sevgi yeterli gelmeyecektir. Annenin bebeğin hareketlerini gözlemlemesi, doğru okuması, bebeğin verdiği ipuçlarını iyi değerlendirmesi ve onu anlaması gerekiyor. Bu, her annede doğum sonrası oluşmaya başlayan bir beceri olsa da üzerine çalışıldıkça daha başarılı olunacaktır.
Elbette en güzeli, bir annenin bebeğinin her hareketini doğru anlamasıdır. Ancak böyle bir şeyin mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu durumda en çok korkulan, anne ile bebek arasında bir bağ oluşmamasıdır ama böyle bir şey yok. Bebeğinizi yanlış anlamış ve feryat figan ağlamasına neden olmuş olabilirsiniz. Önemli olan, bu hareketten bir ders çıkarmak ve hızlı bir şekilde telafi etmektir. Bebek hemen duruma uyum sağlayacak ve bağ kurma süreci devam edecektir.
Belki ilerleyen yaşlarda, yetişkin olma sürecinde bir çocuk şımartılabilir ancak henüz bebeklik döneminde her ihtiyacının karşılanması onu asla şımarık yapmaz. Bebek ağladığı an ona sarılmayın gibi farklı teoriler bebeği şımartmanın önüne geçmek için ortaya atılmıştır ancak bir bebeğin duygusal ihtiyaçlarının doğru karşılanması onu şımarık yapmayacak, aksine güven dolu olmasını ve annesi ile bağ kurmasını sağlayacaktır.
Özellikle yeni annelerin en büyük korkusu, bebeğin bakıcısıyla ya da onun bakımı ile ilgilenen bir aile büyüğüyle annesinden daha güçlü bir bağ kurmasıdır. Böyle bir şey söz konusu değil çünkü bebekler yalnızca tek bir kişiyle güvenli bağ kurarlar, o kişi de anneleridir. Zaten doğuştan gelen bir içgüdüsel bağlılık hissi, zamanla annenin bebeği doğru anlamasıyla daha da güçlenecek ve o eşsiz bağ oluşacaktır.
Anne ile bebek arasında oluşması gereken güvenli bağ için tek taraflı bir çaba yeterli değil, bebeğin de anneyi anlaması gerekiyor. Elbette, bu içeriği bebeğinize okutamazsınız ancak belirli durumlarda yaptığınız belirli hareketler ile bebeğinizin sizi anlamasını sağlayabilirsiniz. Tekrar eden aynı davranışlar, bebeğin zihninde bazı durumların yerleşmesini sağlayacak ve o da anneyi anlamaya başlayacak. İki tarafın da birbirini anladığı ilişkilerde güvenli bağ kolayca oluşacaktır.
İhtiyaçlara karşı verilen tepkiler bebekten bebeğe değişiklik göstermekle beraber temel bir davranış tablosu yukarıdaki tepkilerden oluşur. Birkaç deneme - yanılma mutlaka olacaktır ancak bebek davranışlarından hızla ders çıkararak, onun ihtiyaçlarını öğrenebilir ve en kısa zamanda müdahale etmeye alışabilirsiniz.
Güvenli bağ sistemi genel olarak annenin bebeğinin hareketlerini gözlemleyerek doğru anlamları vermesi üzerine kuruludur. Bu süreçte bebeğin de anne davranışlarını öğrenebilmesi için tekrar eden hareketler yapılabilir. Zor gibi görünse bile kısa sürede alışılabilecek bir süreçtir.
Depresyonda olan, bağımlılık sorunları olan, stres sahibi, kendi çocukluk deneyimleri olumsuz olan anneler bu süreçte bir uzmandan yardım alabilirler. Aynı şekilde sinir sistemi sorunları yaşayan, doğum öncesinde ya da doğumda sorun yaşayan, prematüre doğan bebeklerde de güvenli bağ oluşturmak için uzmanlardan yardım alınmalıdır.
Annelerin bu süreçte yeterince uyumaları, çevrelerindeki insanlardan destek istemeleri ve zaman zaman kendilerine de vakit ayırmaları öneriliyor. Güvenli bağ ile büyüyerek bir yetişkin olan bebekler daha samimi ilişkiler kurarlar, duygusal anlamda dengeli olurlar, daha özgüvenli olurlar, hayal kırıklıklarını çok daha çabuk atlatırlar ve duygularını paylaşma konusunda çok daha rahat olurlar.
Dünyadaki en kutsal bağ olan anne - bebek ilişkisi ile ilgili doğru bilinen yanlışlardan bahsettik ve güvenli bağ oluşturmanın önemini anlattık. Bazı genel geçer doğrular elbette var ancak her anne - bebek ilişkisi özeldir ve var olan her türlü sorunun çözümü için size yardım edecek bir uzman mutlaka vardır.