YouTube alemi Türkiye’de günden güne alevlenmeye devam ediyor. İçerik sayısının hızla arttığı ve ortaya, TV kanallarına rakip olabilecek dijital oluşumların çıktığı bir dönemdeyiz. Bu geçiş sürecinin ardından, insanların hala izlemeye devam edecekleri kişiler hiç kuşkusuz en çok çalışanlar olacak.
Burada birilerini izleyip izlememeniz hiç önemli değil. Yeni medyanın temsilcileri olan YouTube yüzleri, dijital devrimin süvarileri gibiler. Üretilen her işin arkasında saatlerce verilen emek var. Bugün YouTube Türkiye’nin en çalışkan ekiplerinden olan OHA Diyorum ve YapYap gibi kanalların mimarlarından Fırat Sobutay ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlere aktarıyoruz. Gelin Türkiye’de üretilen içeriklerin kalitesinden, olumsuz yorumlara ilişkin tepkisine kadar her konuya daha yakından bakalım. En önemlisi de yeni yayıncılara ilişkin tavsiyeler kısmı.
Fırat: 31 yaşında olmasına rağmen kendisini 21 yaşında gibi hisseden, çoğu zaman eğlenceli ve mücadeleyi seven bir adamım. Bundan 5 ya da 6 yıl önce, içimden hep geçirdiğim “İnternette bir şeyler yapmalıyım” düşüncesini gerçekleştirmeye başladım. 2014 yılında oynadığım bir sinema filmi sayesinde, Ersan Özer’in çağrısıyla Mediakraft ekibine dahil oldum. YouTube serüvenim böylece başladı. Mediakraft Türkiye benim için bir dönüm noktası oldu diyebilirim. Beden ve ruh sağlığım el verdiği sürece buralarda olmayı düşünüyorum.
Fırat: Tiyatronun bana çok olumlu etkileri oldu. Kamera karşısında rahat ve doğal olmaya, tiyatro sahnesindeki tecrübem ve eğitimim sayesinde alıştım. Maalesef bir süredir tiyatro yapamıyorum, çünkü Türkiye’de sadece tiyatro yaparak geçiminizi sağlamak çok zor, hele ki evliyseniz. Artık tiyatro yapmak çok istiyorum, yoksa sahne unutmaya gelmez, adamı indiriverir aşağıya... :)
Dizi ve sinema görüşmelerine gidiyorum, öğrenciliğimden beri bu işlerin tanıdıklarla yürüdüğünü biliyorum. Bu benim için de geçerli bir durumdu, ben de çevrem ve yeteneğim sayesinde buralara geldim.
()
Fırat: Sevdiğin işi yaptığı zaman zorluklara biraz daha sabır gösterebiliyor sanırım insan. Çalışmak ve üretmek güzel şey, insanı yoruyor gibi görünüyor ama zinde de tutuyor bence. Youtube da bence tembelliğe yer yok, biraz boşlarsanız hemen düşüşe geçebilir ve hatta unutulabilirsiniz.
()
Fırat: Sözlük siteleri, bundan 6-7 yıl önceki sözlük siteleri değiller maalesef. Şimdilerde denk getirdiklerine atıp tutma alışkanlıkları var. İçlerinde çok az da olsa yapıcı eleştiriler var, ancak genele baktığında durum vahim. Arkadaşlar oturuyorlar bilgisayarın başına, ağızlarına ne gelirse hiç düşünmeden yazıyorlar, “Bu insanların bir ailesi var mı, anası babası çocuğu var mı?” demiyorlar.
Diğer eleştirilere gelince, bana sosyal medya hesaplarımdan özel olarak mesaj atan arkadaşlarımız oluyor. O arkadaşlar bazen olumsuz eleştirilerini o kadar güzel ifade ediyorlar ki, hak verdiğim noktalar çok oluyor. İtici olarak görebilirler, ben de okudum o yorumların çoğunu. Bazen videolarda enerji düşüklüğü olmasın diye, ekstra olarak enerjik olalım diye, çeşitli espriler yapıyorum. Bu da bazılarına itici geliyor olabilir. Bu konuyla ilgili son olarak diyeceğim; sadece bana değil, başka insanlar hakkında da yorum yaparken herkesin bir ailesi unutmadan yorum yazılması olacak. Küfürden ve hakaretlerden uzak, yol gösterici ve fikir verici yorumlar canımızdır.
Fırat: Yabancı YouTube kanallarını elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum, çünkü aralarında çok farklı güzel içerikler üretenler oluyor. O içerikleri Türkiye’ye ben nasıl uyarlayabilirim diye düşünüyorum. Türkiye’de özgün içerik yapan kanal yok gibi bir şey. Buna ben de dahilim, herkes yurt dışındaki formatı direkt alıp yapıştırıyor, bazen uyarlamıyorlar bile :)
YouTube, Türkiye’de ve özellikle son 2 yılda çok büyüdü. Bu da bence çok güzel bir şey hepimiz için. Çünkü bir fark yaratmaya zorluyor insanı.
Fırat: Diyoruz, deney videoları çektiğimiz zamanlarda çok diyorduk, bir de yemek kapışmalarında Melih'e diyoruz bazen.
Diyoruz :) Deney videoları çektiğimiz zamanlar çok diyorduk bir de yemek kapışmalarında Melih'e diyoruz bazen :)
()
Fırat: Ya ben bunu anlamıyorum, "Türk sinemasını bitirdiler, sanatı bitirdiler" diyorlar. Kardeşim neden vizyona giren sanat filmlerine gişe rekorları kırdırmıyorsunuz o zaman? Youtuberların film çıkarırken "sanata yön verelim" diye bir dertlerinin olduğunu düşünmüyorum. Açıkçası onun filmi iyi, bunun filmi kötü diyemeyeceğim, çünkü iyisiyle kötüsüyle, film yapmanın çok ciddi bir emek onu biliyorum. Herkes kendi kitlesine uygun film yapıyor. Bizim amacımız, kitlemiz dışında, bizi tanımayan insanların da bizleri izlemesi. Şu an Kafalar'ın filmini çok merak ediyorum, eminim güzel iş çıkarıcaklar.
Fırat: Onu ben de bilmiyorum desem? :) İçerik konusunda Melih ve Serdar beraber çalışıyorlar, bizleri neler bekliyor ben de bilmiyorum. Ama sinema filmini Oha Diyorum ekibi olarak yapmayacağız. Benim bireysel olarak başka youtuberlarla olacak filmim :) onu da burdan söylemiş olayım.
()
Fırat: Bilemiyorum, sanmıyorum da. Gerçi Türkiye'de YouTube'un bu kadar gelişebileceğini de tahmin edemiyorduk, ancak televizyona baya bir yaklaştı rakip olarak.
Fırat: Edilmesin... :D Zorlandığımız olmaz mı ya? Bireysel kanal açtıktan sonra YouTube'u tam olarak bilmediğimi gördüm. İçerisi bambaşka bir dünya. Şu sıralar benim de içinde olduğum bir çok kanalın izlenmesi ciddi oranda düştü. İşin kötü tarafı da YouTube'dan bunun sebebini öğrenememeniz. En azından bunu bilseniz, ona göre bir yol çizersiniz. İçeriklerinizi de ona göre belirlersiniz. Doluyum bu konuda YouTube'a.
()
Fırat: Elimden geldiğince yolda beni durduran, sohbet eden özellikle yaşı küçük arkadaşlarımıza, bizleri derslerinden sonra izlemelerini tavsiye ediyorum. Güzel havalarda çıkıp sokakta oynamalarının daha iyi olacağını söylüyorum. Umarım beni dinliyorlardır, çünkü ben sokakta büyüdüm. Sabah çıkar akşam gelirdim eve, kir pas toz içersinde. Çok mutluyum öyle bir çocukluk geçirdiğim için.
Firat: Çalışmak, çalışmak , çalışmak başka hiç bir şey değil sadece çalışmak gerekir.
Fırat: The Boss, Fit Traveler, Ilgın Özgan, Pena, Afgan Rasulov ve sayamadığım diğer bir çok kanal.
Fırat'a bu samimi açıklamarı için teşekkür ediyoruz. Elbette teşekkürlerin en büyüğü de siz izleyici ve okuyucularımıza. Webtekno YouTube Röportajları kaldığı yerden devam edecek, takipte kalın :)