Pek çok izleyici dublajlı film sevmez. Haklılar. Çünkü kötü yapılmış bir seslendirme, Oscar ödüllü bir filmi bile berbat edebilir. Ancak ülkemizde yapılan dublaj çalışmalarının pek çoğu, özellikle Buz Devri gibi animasyon filmlere yapılanlar, o kadar iyi ki orijinal yapımın kalitesini bile arttırabiliyor. Buz Devri filmini dublajlı izleyen birinin bir daha altyazılı olarak izlemek isteyebileceğini hiç sanmıyoruz.
Buz Devri gibi animasyon filmlerde izlediğimiz karakterler gerçek değil çizim oldukları için onlara can verme görevi usta seslendirme sanatçılarına düşüyor. Ne mutlu ki ülkemizde hem seslendirme sanatçıları hem de seslendirme yönetmenleri dünya çapında karşılaşabileceğimiz en iyi çalışmalara imza atıyorlar. Buz Devri gibi Türkçe dublajı ile sevdiğimiz en iyi animasyon filmlerden bazılarını listeledik.
Tarih öncesi çağlar olarak isimlendirdiğimiz o eski dönemlerde insanlar ilkel yaşamlar sürüyordu öyle değil mi? The Croods bunun aksini söylüyor ve bizi tarihin ilk ailesi ile tanıştırıyor. Elbette bu ailede tarihin ilk sıkıcı babasını, sevimli annesini, atarlı ergenini, oyunbaz çocuğunu ve huysuz ihtiyarını da görüyoruz. Bu tarih öncesi ailenin mağarası yıkıldığı zaman ise o dönemin en zorlu yönleri ile yüzleşmek zorunda kalıyorlar.
2001 yılındaki ilk filminde masallar diyarının korkunç devi ile izleyiciyi tanıştıran Shrek filmi o kadar sevildi ki devam filmleri, yan hikayeleri, kısa filmleri derken kendine ait bir evren oluşturdu. Filmde korkunç (!) dev Shrek’in bataklığını kurtarmak için geveze bir eşek ile ejdarhalarla savaşarak prensesi kurtarmasının hikayesini izliyoruz. Film serisi hem herkesin bildiği masallara hem de popüler kültüre göndermeler yapıyor ve her yaştan izleyicinin seriyi tekrar tekrar izlemesini sağlayacak kadar keyifli bir anlatı sunuyor.
Sırf insanlar eğlensin diye dünyanın bir ucundan getirilerek New York Central Park Hayvanat Bahçesi'ne kapatılan egzotik hayvanlar bir gün isyan eder ve bir şekilde buradan kaçarak ana vatanları olan Madagaskar’a giderler. Burada kendilerini hayatları boyunca hayal bile edemeyecekleri bir dünyanın içinde bulurlar. İlk filmi 2005 yılında yayınlanan Madagascar serisi devam filmleri ve yan hikayeleri ile kendine animasyon dünyasının en iyileri arasında önemli bir yer edinmiştir.
Canavarlar Şirketi’ne hoş geldiniz. Şirketin görevi, çocukların yatağının altından ya da dolabından çıkarak onları korkutmak ve attıkları çığlıkları kaydederek canavarlar dünyası için gerekli enerjiyi sağlamaktır. Şirketin en iyi çalışanlarından olan James P. "Sulley" Sullivan, bir gün bir çocuğun canavarlar dünyasına geçmesine yanlışlıkla izin verir. Daha sonra yaşananlar ise şirketin misyonundan da ilginçtir. Çünkü canavarlar, korkuttukları çocuklardan korkmakta ve onlara radyoaktif madde muamelesi yapmaktadırlar.
Okyanusların gizemli ve karanlık dünyasını keşfetmeye hazır mısınız? Hazır olmasınız bile Finding Nemo zaten okyanusların o kadar da korkunç olmadığını size gösterecektir. Filmde bir Japon balığı, oğlu Nemo’ya aramak için okyanusların uçsuz bucaksız dünyasına dalar. Hayatı boyunca akvaryumlarda yaşamış bir balık olan Marlin için okyanuslar, en az insanlar için olduğu kadar bilinmezdir. Yolculuğu boyunca karşısına çıkan deniz canlıları ise daha önce gördüğü hiçbir şeye benzememektedir.
İlk filmi 1995 yılında yayınlanan Toy Story animasyon serisi; devam filmleri, yan hikayeleri ve kısa filmleri ile kendine ait bir evren oluşturmuştur. Film aslında hepimizin çocukken hayal ettiğimiz bir soruya odaklanıyor, oyuncaklar canlansa nasıl olurdu? Çocukların oyuncakları ile olan ilişkisini düşününce bu sorunun yanıtı bazen üzücü, çoğu zaman ise oldukça komik oluyor. Seriden birkaç film izledikten sonra çocukluk oyuncaklarınızı attığınız için uzun bir süre kendinizi affetmekte zorlanacaksınız.
Çok ama çok fazla uçan balonunuz olursa hayatınızı geçirdiğiniz evi uçurarak dünyayı gezebilir misiniz? Up filminde 78 yaşındaki bir adam hem kendinin hem de bir çocuğun hayalini gerçekleştirmek için evinin çatısına hayal bile edemeyeceğimiz kadar çok balon bağlayarak onu bir zepline dönüştürüyor. Ev yalnızca havada durmuyor aynı zamanda bir ulaşım aracı görevi görerek ikiliyi dünyanın farklı noktalarında, bugüne kadar hiçbir insanın ayak basmadığı yerlere götürüyor.
Y kuşağının gözleri bu filmin adını görünce bile yaşaracaktır çünkü 2000’li yıllardan önce bugün olduğu kadar çok animasyon film yapılmıyordu ve A Bug's Life, bu filmler arasında bir efsaneydi. Görmezden geldiğimiz, çoğu zaman üstüne basıp geçtiğimiz, her gördüğümüzde sırtlarındaki koca yükleri bir yerden bir yere taşıyan böceklerin hayatını anlatan animasyon filmine benzer birkaç film daha yapılmış olsa da ilk filmin tadı izleyenlerin damağında kaldı.
Çok ama çok zeki ve aynı zamanda da başarılı bir bilimci olan köpek Mr. Peabody, zaman makinesini icat etmiştir. Evlatlık oğlu Sherman, hoşlandığı arkadaşı Penny’yi etkilemek için onu zaman makinesi ile bir yolculuğa çıkarır. Bu garip dünyada yaşananlar bununla sınırlı değildir. Tarihin olmadık yerleri ve zamanlarında yaşananlardan sonra evrende bir delik açılmıştır ve her şey yok olmak üzeredir. Her şeyi kurtaracak olan ise dünyanın en zeki köpeği Mr. Peabody’dir.
Antarktika penguenlerinin geleneklerine göre tüm penguenler güzel şarkı söyler ve eşlerini bu şekilde etkilerler. Penguen Mumble ise şarkı konusunda pek başarı değil ancak neşeli ayakları sayesinde ustalara taş çıkartacak kadar başarılı bir şekilde dans edebiliyor. Peki ya gelenekler ne olacak? Güzel bir şarkı söylemeyen Mumble’ın yapabileceği tek şey en havalı dansını sergilemektir.
Buz Devri gibi Türkçe dublajı ile orijinal filmi çok daha güzel hale getirmiş en iyi animasyon filmlerden bazılarını listeledik. Yalnızca sesleri ile bir karaktere yeniden hayat veren usta seslendirme sanatçılarımıza buradan bir selam gönderelim. Dublajı ya da hikayesi ile sizi etkileyen, listede olmayan animasyon filmleri yorumlarda paylaşabilirsiniz.