T­ü­r­k­i­y­e­­d­e­k­i­ ­H­e­r­ ­1­0­ ­K­i­ş­i­d­e­n­ ­D­ö­r­d­ü­,­ ­T­e­k­n­o­l­o­j­i­k­ ­C­i­h­a­z­l­a­r­ı­n­a­ ­İ­s­i­m­ ­V­e­r­i­y­o­r­ ­(­%­7­3­­ü­m­ü­z­ ­d­e­ ­K­ü­f­ü­r­ ­E­d­i­y­o­r­.­.­.­)­

T­ü­r­k­i­y­e­­d­e­k­i­ ­H­e­r­ ­1­0­ ­K­i­ş­i­d­e­n­ ­D­ö­r­d­ü­,­ ­T­e­k­n­o­l­o­j­i­k­ ­C­i­h­a­z­l­a­r­ı­n­a­ ­İ­s­i­m­ ­V­e­r­i­y­o­r­ ­(­%­7­3­­ü­m­ü­z­ ­d­e­ ­K­ü­f­ü­r­ ­E­d­i­y­o­r­.­.­.­)­

Kaspersky tarafından gerçekleştirilen “Dijital Batıl İnançlar” araştırması, kullanıcıların teknolojilere ve cihazlara karşı tutumunu ortaya koydu. Araştırmanın ortaya koyduğu en ilginç sonuç, Türkiye’yi de kapsıyordu.

Kullanıcıların ankete verdikleri cevaplarla gerçekleştirilen araştırma, Türkiye’de elektronik cihaz kullanıcılarının %39’unun cihazlarına isim verdiğini gösterdi. En çok isim verilen cihazlar ise akıllı telefonlar oldu.

Türkiye’de katılımcıların %84’ü akıllı telefonları, %44’ü televizyonları, %40’ı dizüstü bilgisayarları, %15’i elektrikli su ısıtıcıları ve kahve makineleri, %16’sı akıllı hoparlörleri ve %21’i robot süpürgesiyle konuştuğunu paylaştı. Bu konuşmanın neden yapıldığı da gösterildi.

Kullanıcıların çoğu, elektronik ev aletleriyle özellikle cihazın çalışmaması durumunda konuşabilecekleri veya tekrar çalışmaya başlamaya ikna edebilecekleri canlı varlıklarmış gibi gördüğünü ifade etti. Ankete katılanların %73’ü sesli komutlar dışında cihazdan çalışmasını istediğini veya donduğu durumda cihaza küfrettiğini belirtti.

İnsanların elektronik aletlerine arkadaşları veya evcil hayvanlarıymış gibi davrandığını vurgulayan araştırma, Türkiye’de kullanıcıların %43’ünün hasar gören, düşen veya kırılan cihazlarına karşı empati duyduğunu da gösterdi. Bu davranışlar hakkında Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar da bir açıklama paylaştı:

“İnsanlar, dijital cihazlarına daha fazla bağlandıkça elektronik aletlerine arkadaşları veya evcil hayvanlarıymış gibi davranma eğilimindedirler. Bu nedenle cihazlarına karşı güven ve empati duygusu geliştiriyorlar. Bununla birlikte tıpkı tüm kişilerarası ilişkilerimizde olması gerektiği gibi burada bir denge kurmak ve bazı nesnellikleri ve sınırları korumak önem taşıyor.

Aksi takdirde bu güveni kendi amaçları için kullanabilecek siber suçlularla karşılaşma riskleri her zaman bulunuyor. Dijital cihazlara ve robotik sistemlere duyulan aşırı güven, kullanıcıları kişisel bilgilerini paylaşmaya, şüpheciliklerini ve temkinliliklerini azaltmaya ve sonuç olarak siber suçluların kurbanı olmalarına neden olabiliyor.”

İLGİLİ HABER

Türkiye'de Satın Alabileceğiniz En İyi 20 Akıllı Telefon

Popular Articles

Latest Articles