Bazı çocukların diğerlerinden çok daha hırçın, ebeveynleriyle sürekli kavga halinde, öfke nöbetleri geçiren ve aşırı kavgacı tavırları olduğuna mutlaka şahit olmuşsunuzdur. Annesi ya da babası ne söylese inatla tersini yapan, kendi suçları için başkalarını suçlayan, her an alınganlık yapıp küsebilen o çocukların sahip olduğu bir psikolojik bozukluk 'karşıt olma-karşı gelme bozukluğu' (KOKGB).
Her çocuğun ebeveynleriyle tersleşmesi, zaman zaman aksi olması, öfke nöbetleri geçirmesi mümkün olsa da, KOKGB'ye sahip çocukların farkı, bu davranışların süreklilik göstermesi. Üstelik 'çocuk işte, şımarıyor' denirse ya da bu davranış bozuklukları umursanmazsa, o bireyin hayatı yetişkinliğinde iş ilişkilerinden romantik ilişkilerine kadar her alanda ciddi sorunlarla mücadele gerektiren bir hâl alıyor.
Herkesin aklına bu davranışlara sahip birileri mutlaka geliyordur. İşte bu kişiler, çocukluklarından itibaren sahip oldukları ve tedavi edilmeyen KOKGB sebebiyle şimdi oldukları insana dönüşmüş olabilirler. KOKGB, başlangıçta yalnızca çocuklarda görüldüğü düşünülen bir bozuklukken, yıllar içinde yürütülen araştırmalar, bu bozukluğun etkilerinin yetişkinlikte de devam edebildiğiini ortaya koydu.
Ancak tabii ki bu tanının uzman bir psikiyatrist / psikolog tarafından yapılması gerekiyor. Yani 'Hmmm, bunlar X kişisinde de var. Demek ki böyle bir psikolojik bozukluğu varmış' demek doğru olmayacaktır.
Hatalarını kabul etmeyen, suçlayıcı ve kavgacı tavırlar ile otorite figürüne karşı duruşları, KOKGB sahibi bireylerin iş hayatında ya da dahil oldukları topluluklarda tutunamamalarına sebep olabilir.
İş hayatında KOKGB hikayesi olan birinin yöneticiniz olduğunu ya da siyasi bir liderin KOKGB hikayesi olduğunu düşünün... Bu türden senaryolar geniş kitlelerin hayatını negatif etkileyebilir örneğin...
Ya da aile içinde de özellikle öfke kontrolünün olmaması gibi durumlar şiddetle sonuçlanabiliyor. Bu da hiç kimsenin yaşamasını istemeyeceğimiz türden olaylar anlamına geliyor...