S­o­s­y­a­l­ ­M­e­d­y­a­ ­K­a­n­u­n­u­ ­H­a­k­k­ı­n­d­a­ ­Y­e­n­i­ ­D­e­t­a­y­:­ ­5­ ­Y­ı­l­a­ ­K­a­d­a­r­ ­H­a­p­i­s­ ­G­ü­n­d­e­m­d­e­

Geçtiğimiz hafta sizlerle paylaştığımız bir içeriğimizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sosyal medya ile ilgili görüşlerine yer vermiştik. Erdoğan, sosyal medyanın bir yalan terörü ve tehdit olduğunu düşünüyor, bu noktada bazı çalışmalar yürütüldüğünü söylüyordu. Şimdi bu konuyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Anayasa Komisyonu Başkanvekili Ali Özkaya, Hürriyet'e verdiği demeçte sosyal medyayla ilgili nasıl bir düzenleme yapılacağını anlattı.

Anayasa Komisyonu Başkanvekili Ali Özkaya tarafından yapılan açıklamalar, hükümetin düzenlemeler için özellikle de Avrupa ülkelerindeki uygulamaları incelediğini gösteriyor. Bu noktada ise Almanya'nın sosyal medyaya ilişkin kanunları, daha makul geliyor. Ancak Özkaya, ekim ayında meclise gelmesi planlanan sosyal medya kanunun Türkiye'ye özgü olacağını belirtiyor. Yani örnek kanunlar incelenerek, Türkiye'ye özel bir taslak oluşturulacak.

Almanya'nın sosyal medya kullanımına ilişkin yasasında sosyal medya platformlarının yoğun bir şekilde denetlendiğini belirten Ali Özkaya, uyar kaldır sisteminin olduğunu, bu sistem ile kaldırılması gereken içeriklerin platform yöneticilerine bildirilerek, 24 saat süre tanındığını ifade ediyor. Paylaşım kaldırılmadığı takdirde 50 milyon euroya kadar para cezasının kesildiğinden bahseden Özkaya, vatandaşların da kendileriyle ilgili bir paylaşım noktasında suç duyurusunda bulunabilmeleri gerektiğini ve bunun yargı sürecinin eksiksiz bir şekilde işlemesi gerektiğini belirtiyor.

Anayasa Komisyonu Başkanvekili Ali Özkaya, normal hayatta işlenen bir suçun sosyal medyada da suç olarak kabul edilmesi gerektiğini, bu noktada cezaların gündeme gelmesi gerektiğini söylüyor. Yine Almanya modelini örnek gösteren Özkaya, bu noktada özellikle de dezenformasyon yapan, yani yalan haberi bilerek yayan kişilere 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verildiğini ifade ediyor. Ayrıca sosyal medyanın belirli bir süreliğine kullanılmaması gibi manevi cezalar da tartışmalar arasında yer alıyor.

Ali Özkaya, sosyal medyaya ilişkin kanun tasarısının geçtiğimiz dönemlerde de tartışma konusu haline geldiğini, sosyal medyaya sansür uygulanacağının iddia edildiğini belirterek, amacın bu olmadığının zaten ortada olduğunu ifade etti. Özellikle de 4 ana husus üzerinde durduklarından bahseden Özkaya; bu hususların terör, cinsel suçlar, yalan haber ile din ve vicdan özgürlüğüne hakaret olduğunu söylüyor.

Hükümetin sosyal medyaya ilişkin yeni yasa tasarısının tüm detayları şu an için bilinmiyor. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ali Özkaya'nın yaptığı açıklamalar, bu platformların sıkı bir şekilde denetleneceğini gözler önüne seriyor. Amma yine de bu hususta anlaşılamayan bazı şeyler var. Örneğin bir vatandaş, bir paylaşımı nedeniyle nasıl olacak da sosyal medya kullanmayacak? İşte bu gibi soruların yanıtları, ekim ayı yaklaştıkça bir bir açığa çıkacak.