S­o­n­ ­D­ö­n­e­m­d­e­ ­S­ı­k­ ­S­ı­k­ ­G­ü­n­d­e­m­e­ ­G­e­l­e­n­ ­1­9­8­4­­e­ ­B­e­n­z­e­r­ ­1­1­ ­D­i­s­t­o­p­i­k­ ­R­o­m­a­n­ ­T­a­v­s­i­y­e­s­i­

S­o­n­ ­D­ö­n­e­m­d­e­ ­S­ı­k­ ­S­ı­k­ ­G­ü­n­d­e­m­e­ ­G­e­l­e­n­ ­1­9­8­4­­e­ ­B­e­n­z­e­r­ ­1­1­ ­D­i­s­t­o­p­i­k­ ­R­o­m­a­n­ ­T­a­v­s­i­y­e­s­i­

1948 yılında okuyucuların beğenisine sunulan George Orwell’ın 1984 isimli kitabı, hükümetin halk üzerindeki baskısı ve kurgusal bir totaliter devleti konu alıyor. Kitap senelerce birçok ülkede sansüre maruz kaldı. Piyasaya sürüldüğü tarihten beri hiç baskıdan çıkmayan 1984, hala okullarda ve üniversitelerde ders konusu olarak okutuluyor. 1984, Big Brother isimli bir faşist rejimin distopik vizyonunu ve olan biteni anlamaya çalışan Winston Smith’in hikayesini konu alıyor.

Distopik roman türünün en önemli örneği olan 1984’ün yazarı George Orwell, bu tür kitaplarından dolayı “Orwellian” isimli bir tür oluşturmuş oldu. Siyasi bir konuyu distopik bir dünyada işleyerek sanata dönüştürme fikrini izleyen yapımlara günümüzde Orwellian türü yapımlar deniyor. Eğer siz de bu tür konuları işleyen kitaplar okumayı seviyorsanız, aşağıdaki kitaplar tam size göre.

Fahrenheit 451

Halkın bilgiden mahrum kalmasını isteyen bir devletin konu alındığı Fahrenheit 451’de, olaylar distopik bir gelecekte geçiyor. İşi kitapları yok etmek olan itfaiyeci Guy Montag’ın hikayesini okuduğumuz kitapta Montag, televizyonun akıllara durgunluk veren gevezelikleriyle meşgul bir toplulukta yaşarken, eskiden yok ettiği kitaplara olan sevgisini keşfediyor. Başka bir kitap seven komşusu ortadan kaybolduğunda ise Montag, yakalanana ve sonuçlarından kaçması gerekene kadar, kendi evinde sevdiği kitapları saklamaya başlar. 1953’te yazılan kitap, döneminin cadı avları ve demokrasiye yönelik tehditlerini eleştiriyor.

Sineklerin Tanrısı

Bir grup İngiliz gencinin ıssız bir adaya düşmesi ve kendi toplumunu yaratmasını konu alan Sineklerin Efendisi, geliştirilen toplumu konu alıyor. William Golding, Sineklerin Tanrısı'nı insan dürtüsü ile iktidar arzusu arasındaki çatışmanın bir incelemesi olarak ele alıyor. Sineklerin Tanrısı seneler içinde Lost, The Society gibi birçok yapıma da ilham oldu.

Hayvan Çiftliği

Politik bilgelik ustası olan George Orwell’ın bir diğer eleştiri romanı da Hayvan Çiftliği. Rus Devrimi ve Stalin çağı ile ilgili romanında, çiftlik hayvanlarının insan koruyucularından egemenlik arayışındaki yaşamlarını ayrıntılarıyla anlatıyor ve bu hayvanların boyun eğmekten başka bir şansı olmadığını okuyucusuna gösteriyor. Bir diktatörlük hikayesi ve politik yorum olan Hayvan Çiftliği de Orwell’ın yazdığı en iyi romanlardan biri.

biz

Totaliter bir rejim ve buna uyum sağlamaya çalışan insanların hikayesinin anlatıldığı Biz, 1921 yılında yazılmasına rağmen okuyucular tarafından hala beğeniliyor. Dünya nüfusunun %0,2’si dışında herkesi yok eden 200 Yıl Savaşı’ndan sonra geçen bu fütüristik roman, dış güçlerden korunan bir toplumun “Hayırsever” tarafından yönetilmesini konu alıyor. Rus yazar Zamyatin'in çalışmaları sadece Orwell’a değil, aynı zamanda Huxley, Rand, Vonnegut ve LeGuin’e de ilham verdi.

mülksüzler

Distopik roman denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan Ursula K. Leguin, Mülksüzler ile okuyucularına distopya üzerine bir bilim kurgu sunuyor. 1974’te yayınlanan Mülksüzler, Anarres ve Urras isimli iki gezegene odaklanıyor. Mülksüzler, otoriter ve sosyalist devletler arasındaki farkları ve bunların kapitalizme, bireyciliğe, kolektivizme, özgürlüğe, hapse ve aradaki her şeye tepkilerini gösteriyor. Bilim kurgu ve distopik dünyaları birleştiren bu roman, 1984’ü seven herkes tarafından mutlaka okunmalı.

Damızlık Kızın Öyküsü

Günümüze yakın bir geleceğin anlatıldığı Damızlık Kızı Öyküsü’nde, teokratik bir askeri diktatörlük Amerika hükümetini devirip kadınları boyunduruk altına alan bir siyasi sistem uyguluyor. New England’da geçen bu roman, sınıf, cinsiyet ve mesleğe yönelik davranışlarda tüyler ürpertici gerçekler ortaya çıkarıyor.

Cesur Yeni Dünya

Aldous Huxley’nin edebi klasiği Cesur Yeni Dünya, genetiği değiştirilmiş insanlar, aşırı teknolojik ilerleme, farmasötik uyuşukluk ve insan özgürlüklerini tehdit eden otoriterlik hakkında distopik bir hikaye anlatıyor. Dünya Devleti’nin, fütürist ortamındaki hiyerarşi, bireyciliğin eksikliğine yol açıyor. Savage Reservation’dan genetiği değiştirilmemiş şekilde doğmuş ana karakter John ise, bu “mükemmel” geleceğin çöküşüne ışık tutuyor.

Never Let Me Go

Bir İngiliz yatılı okulundaki öğrencilerin anlatıldığı Never Let Me Go, sanıldığı kadar da masum bir hikaye değil. Öğrencilerin okuldaki geçmişlerini ve çocukluk arkadaşlarıyla olan ilişkilerini incelemeleri üzerine kendileri hakkında oldukça büyük ve kötü gerçekleri öğrenmelerini konu alan Never Let Me Go, sınıf ayrılıkları ve bireysellik üzerine yazılmış bir kitap.

the circle

Çember, genç ve idealist Mae’nin, kullanıcıların e-postalarının, sosyal medyasının ve finansının tek bir çevrimiçi kimlikle bağlantılı olduğu Circle adlı güçlü bir internet şirketinde çalışmak üzere işe alınmasını anlatıyor. Çemberin inanılmaz tesisleri ve nüfuzlu insanlarıyla büyülenmişken, Mae kısa sürede güvenlik ve gözetleme arasındaki ve gerçek şeffaflık ile mahremiyet istilaları arasındaki bulanık çizgiye kapılıyor. İnsanların birer ürün olarak görüldükleri ve bireyselliğin önemli olmadığı bu dünyayı anlatan kitabın bir de filmi var. 

burada gerçekleşemez

Burada Gerçekleşemez, Büyük Buhran döneminde yazılmış siyasi bir distopik roman. Burada Gerçekleşemez, Berzelius “Buzz” Windrip isimli karizmatik ve güce aç bir adayın Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığı seçimini kazanıp iktidara gelişini konu alıyor. Beceriksiz atamalar ve saldırgan söylemleri ile bir diktatöre dönüşen Buzz, Amerika’nın “gerçek” sahiplerinin kim olduğuna kendisi karar veriyor.

gökteki bütün kuşlar

Charlie Jane Anders’in ilk romanında okuyucular, Kıyametin eşiğindeki sihirli bir şekilde aşılanmış bir San Francisco ile tanışıyorlar. Çocukluk arkadaşları Laurence ve kuşlarla konuşabilen bir cadı olan Patricia, ellerindeki güçleri ve kaynakları kullanarak iklim değişikliğiyle harap olmuş bir dünyayı düzeltmeye çalışıyor. Laurence, insanlığı ölmekte olan bir dünyadan kurtarmak için bilime dönerken, o ve Patricia kendilerini birbirleriyle istemedikleri bir savaşın içinde bulurlar.

Popular Articles

Latest Articles