O­s­m­a­n­l­ı­’­d­a­ ­H­e­m­ ­Ü­r­e­t­i­m­ ­H­e­m­ ­A­s­k­e­r­ ­İ­h­t­i­y­a­c­ı­n­ı­n­ ­K­a­r­ş­ı­l­a­n­d­ı­ğ­ı­ ­S­i­s­t­e­m­:­ ­T­ı­m­a­r­l­ı­ ­S­i­p­a­h­i­ ­N­e­d­i­r­,­ ­Ö­z­e­l­l­i­k­l­e­r­i­ ­v­e­ ­G­ö­r­e­v­l­e­r­i­ ­N­e­l­e­r­d­i­r­?­

O­s­m­a­n­l­ı­’­d­a­ ­H­e­m­ ­Ü­r­e­t­i­m­ ­H­e­m­ ­A­s­k­e­r­ ­İ­h­t­i­y­a­c­ı­n­ı­n­ ­K­a­r­ş­ı­l­a­n­d­ı­ğ­ı­ ­S­i­s­t­e­m­:­ ­T­ı­m­a­r­l­ı­ ­S­i­p­a­h­i­ ­N­e­d­i­r­,­ ­Ö­z­e­l­l­i­k­l­e­r­i­ ­v­e­ ­G­ö­r­e­v­l­e­r­i­ ­N­e­l­e­r­d­i­r­?­

Osmanlı İmparatorluğu’nun yüzlerce yıl süren güçlü hakimiyet döneminde askeriyenin gücü son derece önemlidir. Osmanlı askeri denilinde herkesin aklına Yeniçeri Ocağı gelir ancak asıl en büyük askeri güç tımarlı sipahilerdir. Türk ve Müslümanlardan oluşan tımarlı sipahiler devletten tek kuruş almadan yaşar, bölgelerini korur ve tüm seferlerde orduya katılarak en önemli askeri gücü oluştururlardı.

Tımarlı sipahiler, tımar sisteminin bir sonucudur. Hem bu sistem hem de cebelü adı verilen askerler aslında Türklerin Orta Asya steplerinden beri sahip oldukları ve uyguladıkları bir sistemdir. Bu nedenle yalnızca Osmanlı’da değil, tarihte kurulmuş bütün Türk devletlerinde tımarlı sipahi benzeri bir sistem ile karşılaşmak mümkün. Gelin tımarlı sipahi nedir, özellikleri ve görevleri nelerdir biraz daha yakından bakalım.

tımarlı sipahiler

Farsça kökenli bir kelime olan tımar, arazi ve sadakat anlamına gelmektedir. Tarih boyunca özellikle Türk ve İslam devletleri başta olmak üzere pek çok devlette uygulanan tımar sistemi; devletin bir hizmet karşılığında başka bir ücret almadan ve vermeden topraklarını kişilere vermesidir.

Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Bey döneminde bile uygulandığına dair kanıtlar olan tımar sisteminde devlet, belirli kurallar çerçevesinde merkezden uzakta bulunan bölgelerdeki kişilere toprak verir ve karşılığında bazı hizmetler isterdi. Bu hizmetlerin başında üretim, yerel güvenlik ve tabiki asker yetiştirmek geliyordu.

tımarlı sipahiler

Tımar sistemi kapsamında toprak sahibi olan kişiler yani tımar sahipleri, yanlarında cebelü adı verilen askerler yetiştirirlerdi. Bu askerler devletten tek kuruş almaz, tımar sahibi yanında çalışır ve aynı zamanda bölgenin yerel güvenliğini sağlarlardı. Tımarlı sipahiler olarak adlandırılan bu güç, sefer sırasında haber aldığı anda hızla orduya katılırdı.

Tımarlı sipahiler tanımına baktığımız zaman aslında karşımıza çok da özel bir olay çıkmıyor. Çünkü şöyle bir tarihe baktığımızda Orta Asya steplerinde at koşturan ön Türklerin de aslında bu sistemle yaşadıklarını görüyoruz. Asker millet olarak anılan Türkler, tarih boyunca her zaman savaşa hazır olmuş ama bir yandan da kendi işlerini yürütmeyi sürdürmüşlerdir.

tımarlı sipahiler

Tımarlı sipahilerin daha pek çok özelliğini anlatmak mümkün ancak onları tanımlayacak en iyi cümle şudur, devletin güvencesidirler. Düşünün; ele geçirilmiş bir toprağın değeri yalnızca işlendiği zaman ortaya çıkar ve bunu tımarlı sipahiler yapar. Bölgenin güvenliğini sağlayan yine bu insanlardır. 

Devletten herhangi bir maaş almadıkları ve o topraklardan ürün elde etmek zorunda oldukları için üretim yaparlar ve devlet ekonomisine katkı sağlarlar. İyi ürün elde edemezlerse toprakları ellerinden alınır. Asker yetiştirmek gibi belki devletlerin en büyük sorununu da yine tımarlı sipahiler çözer.

Belki çok bilinmeyen ama en önemli tımarlı sipahi özelliği, alternatif askeri güç olmasıdır. Ordunun en büyük gücü olmasının yanı sıra durduk yere isyan eden Yeniçerilerin korkulu rüyasıdır. Pek çok Yeniçeri isyanı, sultanın emri ile İstanbul’a gelen tımarlı sipahi ile bastırılmıştır. Türk ve Müslüman olmaları ise kültürel gücü korumaktadır. 

tımarlı sipahiler

Tımarlı sipahilerin kuruluşu için bir tarih vermek son derece zor çünkü anlattığımız gibi bu, milletimizin kanına işlemiş bir durumdur. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk tımarlı sipahi kayıtları Osman Bey’e kadar uzanıyor ama Büyük Selçuklu döneminde de bu sistemin olduğunu görüyoruz. Yani bu sistem kurulmadı, sistem biziz.

İşte bu sorunun bir yanıtı var. Yüzlerce yıl Osmanlı İmparatorluğu’na, binlerce yıl farklı Türk ve Müslüman devletlere hizmet veren bu sistem; Sultan Abdülmecid döneminde, 3 Kasım 1839 tarihinde Gülhane Parkı’nda okunan Tanzimat Fermanı ile kaldırılmıştır. Karara göre tımar sahipleri ölene kadar topraklarında kalacak ancak tımar sistemi devam etmeyecekti.

Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu. Ateşli silahların icat edilmesi ile birlikte tüm dünyada atlı askerler önemini yitirmeye başladı. İmparatorluk merkezinde nakit para ihtiyacının artması ile birlikte tımar sahiplerinin yapacağı vergi toplama işini iltizamlar yapmaya başladı. Tımar sistemi giderek güç kaybetti ve sonunda da işlevsiz kaldı. İmparatorluğun güç kaybetmesinin en önemli nedenlerinden biri olarak görülmektedir.

Osmanlı ekonomisinin ve askeri gücünün bel kemiğini oluşturan tımarlı sipahi nedir, özellikleri ve görevleri nelerdir sorularını yanıtlayarak bu sistem hakkında bilmeniz gereken detaylardan bahsettik. Tımarlı sipahiler hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz. 

Popular Articles

Latest Articles