­V­o­l­k­a­n­i­k­ ­G­ö­k­ ­G­ü­r­ü­l­t­ü­s­ü­n­ü­n­­ ­S­e­s­ ­K­a­y­d­ı­ ­A­l­ı­n­d­ı­!­

Dünyada başlayan, basınçlı gazların ve kaya parçalarının salınması olan bir patlama; sonucunda oluşan katı ya da erimiş parçalar... Volkanik bir patlama, gezegenin dinamizminin en güçlü gösterilerinden biridir. Büyük bir ses çıkarır, büyük ve gürültü niteliğinde bir ses. Sualtı püskürmeleri, büyük yankı uyandıran bomba veya silah gibi. Bazı araştırmacılar, geçen yıl Alaska’nın Bogoslof yanardağının patlamaları sırasında bir kayıt aldılar. Araştırmacılar, daha önce volkanik gök gürültüsü duymuştu, böylece bir sesin var olduğunu biliyorlardı, ama daha önce hiç kaydedilmemişti. Bu ilk kayıtlar, Alaska Volkan Gözlemevi ve meslektaşları ile bir sismolog olan Matt Haney tarafından Jeofizik Araştırma Mektupları'nda yayınlanan bir bildiride açıklandı.

Araştırmacılar, bölgedeki volkanları izlemek için mikrofonlar kurdular. Bogoslof yanardağı sadece uzak değil, çoğunlukla su altında olduğu için volkan bilimciler, aletleri doğrudan volkanın üzerine kuramadılar. Bunun yerine, Bogoslof'u patlamalar ve kül tüylerine karşı izlemek için, mikrofon dizileri de dahil olmak üzere, yakındaki volkanlar üzerinde kurulmuş olan araçlara güvendiler.

Volkanik gök gürültüsü hakkında, volkanik aydınlatmayla nasıl bir ilişki içerdiği ve ne gibi başka özelliklere sahip olabileceği de dahil olmak üzere öğrenilecek çok şey var. Mikrofonların püskürmeye daha yakın olabilme ihtimali, bu detayların, hiç değilse bir kısmının açığa çıkarılmasına yardımcı olabilir. Volkanlar üzerinde dinlemek için akustik kullanmak oldukça yaygındır. Sensörleri doğrudan bir volkanın üzerine monte etmek nadir ve pahalıdır, ancak mikrofonlar veya sismometreler gibi daha uzak seçeneklerin kullanılması araştırmacıların volkanları, bazen de gerçekten ilginç yollarla takip etmelerine yardımcı olabilir.

Redoubt'un (Alaska'da) 2009 patlamalarından önce meydana gelen deprem aktivitesinin kayıtları, yanardağ yakınındaki aktivitenin, patlamadan hemen önce yüksek bir “çığlık” yarattığını gösteriyordu. Diğer araştırmacılar, lavların deniz tabanına döküldüğünde tam olarak kayıt yapmak için hidrofon kullanıyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz? Bu yeni ses kayıtları, yeni gelişmelere ortam hazırlayabilir mi? Yorumlarınızı bizimle paylaşabilirsiniz.