2­5­ ­Y­ı­l­d­ı­r­ ­­O­r­t­a­ ­Ç­a­ğ­­d­a­ ­Y­a­ş­ı­y­o­r­m­u­ş­ ­G­i­b­i­­ ­T­a­ş­t­a­n­ ­T­o­p­r­a­k­t­a­n­ ­G­e­r­ç­e­k­ ­K­a­l­e­ ­İ­n­ş­a­ ­E­d­e­n­ ­Ç­ı­l­g­ı­n­ ­E­k­i­p­ ­[­V­i­d­e­o­]­

Geçmiş medeniyetlerin yeryüzündeki en büyük eserlerine şöyle bir baktığımızda, ardında yatan işçiliğe hayran kalabiliyoruz. Bu eserlerde gördüğümüz her bir taş ve her bir parça, eserin inşaatında çalışan kişilerin elleriyle oraya yerleştirilmiş, yüzyıllar boyunca hayatta kalmayı başarmış.

Peki, devasa şatolar ve kaleler gibi öyle çok devasa değil de, ufak çaplı bir projeyi aynı şartlarda yapmaya çalışsak sonucu ne olurdu? Bu sorunun cevabı, yirmi iki yıldır devam eden bir projeyle verilmeye çalışılıyor.

Fransa’nın Treigny bölgesine yakın konumda yer alan bu inşaat, 25 yıl önce başladı. Günümüzde aktif olarak inşası süren kale, 13. yüzyılda kullanılan inşaat yöntemleriyle inşa ediliyor.

İnşaatta kullanılan her bir parça, kaleye yakın bölgelerden doğal olarak temin ediliyor. Ahşaplar ağaçların kesilmesiyle, kaleye konan taşlar kayaların ve büyük taşların kırılmasıyla elde ediliyor.

Proje, bölgenin 13 kilometre uzağında bulunan Saint Fargeau Kalesi’nin sahibi Michel Guyot tarafından başlatıldı. 1979 yılında Saint Fargeau’nun yıkıntılarını satın alan Guyot, 1995 yılında büyük bir keşifle karşılaştı.

Saint Fargeau’nun tadilatında görev alan ekip, orijinal kale planlarıyla karşılaştı. Guyot, bu planları keşfettikten sonra sıfırdan bir kale inşa etme fikrine kavuştu. Bunun için kaynak ve uzmanları bir araya getirdi, Fransız yöneticilere fikrini sundu.

Projenin ana fikri ise 13. yüzyılda böyle bir yapıyı inşa etmek için ihtiyaç duyulan imkânları tam olarak anlamaktı.

Guyot, fikrini sunduktan sonra büyük bir başarıya kavuştu. Avrupa Birliği, yerel ve merkezi Fransız hükûmeti ve bazı ticari kuruluşlar, Guyot’un projesine toplam 400 bin euro yatırım yaptı. 20 Temmuz 1997’de kalenin ilk taşı, bir seromoniyle yerleştirildi.

Kalenin adı, ‘Guédelon Kalesi’ olacaktı.

Kalenin inşa edileceği yer de titizlikle seçildi. Kalenin etrafı, inşa sırasında en çok kullanılacak malzemelerden bazılarının temini için uygun şartlara ev sahipliği yapıyor. Büyük bir orman, bir gölet, terk edilmiş bir taş ocağı ve çok dahası, kale etrafında bulunabiliyor.

Aslında hayır, bu tarz küçük çaplı kale inşaatları 13. yüzyılda bu kadar uzun sürmüyordu. Bu projenin 25 yılı aşkın süredir sürüyor olmasıysa temelde çalışma stiline bağlı.

Buradaki çalışanlar, projedeki gönüllülerden oluşuyor ve elbette mesleki bir görev ile inşaatta yer almıyor. Bununla birlikte çalışanlar, ziyarete gelen turistleri ağırlamakla da yükümlü oluyor.

Guédelon Kalesi, inşasının başladığı ilk yıllardan beri büyük bir turist merkezi olmaya devam ediyor. 2014 yılında paylaşılan verilerde kalenin her yıl 300 bine yakın turist ağırladığı, ortalama 3 milyon euro gelir elde ettiği ifade edilmişti.

Bu proje, pek çok kişi tarafından ‘gereksiz’ olarak nitelendiriliyor olsa da günümüz için bile büyük bir fayda sağlayabileceğini kanıtladı. Projede öğrenilen ve uygulanan inşa teknikleri, 2019 yılında yıkıcı bir yangınla karşılaşan Notre Dame Katedrali’nin tadilat sürecinde kullanıldı.