H­i­ç­ ­R­e­n­k­l­e­r­i­n­ ­K­o­k­u­s­u­n­u­ ­A­l­d­ı­n­ı­z­,­ ­S­a­y­ı­l­a­r­l­a­ ­G­ü­n­l­e­r­i­ ­E­ş­l­e­ş­t­i­r­d­i­n­i­z­ ­m­i­?­ ­S­i­n­e­s­t­e­z­i­y­e­ ­S­a­h­i­p­ ­O­l­a­b­i­l­i­r­s­i­n­i­z­

Sinesteziyi ilk duyduğunuzda bu terim size hayli garip ve yabancı gelebilir. Bu psikolojik algıya sahip insanlar, renkleri duyabilir, sesleri tadabilir ve sayıları işitebilir. Gerçekten garip değil mi? 

Sinestezi, canlı bir çeşit halüsinasyon değildir. Sinestezi algısına sahip Beth Skwarecki durumunu anlatıyor: "A harfiyle karşılaştığımda bunu kırmızıyla eşleştirmekten kendimi alamıyorum. Salı günü için bir toplantı planlıyorum, beynim otomatik olarak mavi renkli bir daire çiziyor." 

Fikirlerle renkleri, sayılarla tatları bağdaştırmak oldukça yaygın. Eğer bu durum, geçmişte yaşadığınız bir olaydan dolayı olmuyorsa buna sinestezi diyebilirsiniz. Örneğin; Ali diye çok tatlı bir çocukla tanıştıysanız size tüm Ali'ler tatlı gelebilir; buna sinestezi diyemeyiz. 

2006 yılında yapılan bir araştırma gösteriyor ki insanların %4'ü bu garip algıya sahip ve genellikle kendini haftanın günlerini başka şeylerle eşleştirmede gösteriyordu. Sayılarla veya harflerle renkleri eşleştirenlerse %1 oranında yani daha az kendini gösteriyordu. Bazı insanlar bunun sebebinin beynimizin çocukken bazı kavramları öğrenirken, bu tür renklerden veya seslerden etkilendiği düşünülüyor.