Kritik düşünme olarak da bilinen eleştirel düşünme, sorgulamaya ve şüpheciliğe dayanır. Birçok kişi bunu eline verileni hiçbir zaman kabul etmemek ve her şeyi reddetmek olarak kendine alıyor olsa da temelinde eleştirel düşünme, çoğunlukla objektif kanıtların gösterdiği doğru bilgiyi her zaman takip etmemizi ister. Yani eleştirel düşünebilmek için elimizde bulunan bilgiyi direkt kabul etmek veya reddetmek yerine bu bilgiyi gösteren kanıtların, bilgiye nasıl bağlandıklarını anlamamız gerekir.
Yaptığımız tanım kafanızı karıştırmasın. Zira eleştirel düşünmenin adımlarını ve ne kadar işlevsel olduğunu gördüğünüzde, ister istemez hayatınızın bir parçası haline gelecektir. Şimdiki haberimizde, eleştirel düşünme yeteneğiyle komplo teorilerine inanma arasındaki bağlantıyı gözler önüne seren bir araştırma bulunuyor. İşte detaylar:
Araştırmayı yürüten ekipten Psikolog Anthony Lantian, komplo teorilerini; bir olayın en büyük sebebini, bir grup insanın veya organizasyonun gizli planlarına bağlama çabaları olarak anlatıyor. Yapılan araştırmada, üniversitelerinde lisans seviyesinde olan 338 öğrenciye eleştirel düşünme becerilerini sergileyecekleri testler yapıldı. Bunun ardından sonuçlara göre öğrencilerin komplo teorilerine inanma yatkınlığı derecelendirildi.
Açıklanan sonuçlar, komplo teorilerine inananların nasıl bir düşünce yapısına sahip olduğunu ortaya koydu. Buna göre bir kişi komplo teorisini inanmaya ne kadar yatkınsa, eleştirel düşünmeden de o kadar uzak oluyor.
Aynı zamanda, yüksek eleştirel düşünme becerilerine sahip olan kişilerin de bu durumun içine düşmesi mümkün. Burada ise kişinin, bilgiyi veren tarafa normalde ne kadar güvendiği gibi faktörler devreye giriyor. Yani güven, bu tür konularda oldukça büyük rol sahibi diyebiliriz.
Neden Çakma, Replika Ayakkabı Giymemelisiniz?
Sonuç olarak eleştirel düşünme becerileri, önümüze geleni doğru saymak yerine bizleri, buna karşı kanıtlar aramaya ittiği için bahsettiğimiz komplo teorilerinden de büyük ölçüde koruyacaktır.