Hayatta kalan olarak görevlerimizi yerine getirip basitçe hayatta kalmaya çalışsanız da, hain olduğunuzda iş bir hayli değişiyor. Çünkü Project Winter arkadaşlarınızı sırtından bıçaklamayı oldukça eğlenceli bir hale getiriyor.
Türlü türlü numaralar çevirip insanlar ile aranızda hem güven oluşturup hemde onları yok edecek planlar yapmanız gerekiyor. Tabii ki bu iş her zaman da kolay olmuyor. Hal böyle olunca biz de yeni başlayanlar için veya hali hazırda oynayanlar için Project Winter hakkında birkaç taktik hazırlamaya karar verdik.
Oyunda oluşan büyük grupları yok etmek oldukça zor. Eğer oyuncu yanındaki diğer oyunculara güvenmeyi başarabilirse hainleri kolayca köşeye sıkıştırıp öldürebilirler. Fakat bu iş tam bir takım oyunu ve diğer oyunculara tamamen güvenmenizi gerektiriyor.
Koyun kılığına girmiş kurt olmak kesinlikle cezbedici. Fakat hainlerin üstesinden gelmek her zaman kolay değildir. Bunun yerine, hainlerden birinin mümkün olduğu kadar masum görünmesi diğerinin ise insani olarak mümkün olduğunca hain puanı kasması gerekiyor. Yeterince güçlü olmayı başarırsanız insanlar daha küçük gruplara ayrıldığında onları avlayabilirsiniz.
Hain veya hayatta kalan farketmeksizin takım arkadaşlarınızla nasıl güven oluşturacağınızı bilmeniz gerekiyor. Güven olmadan ittifak kurmak zordur ve güven olmadan başka oyuncuları köşeye sıkıştırmak da zordur. Yapacağınız yararlı şeyleri başkalarının gözü önünde yapmak başkalarının güvenini kazanmak için ideal yollardan biri.
İster hayatta kalan olun, ister hain olun oyun dışı bırakılmanın veya oyundan atılmanın en kolay yollarından biri kelimenin tam tabiriyle başkaların oyununu baltalamak. Tabii ki “eğlence” amaçlı bir baltayla başkalarını kovalamak komik ama oyuncular hain olsun veya olmasın sinir bozucu insanlar ile işbirliği yapmak istemeyecektir.
Yönlendirme yaparken, “Burada bir sığınak var!” gibi sadece telsizden duyulan bir tabir pek kimsenin işine yaramaz. Bunun yerine “Kabinin kuzeyine gidin” gibi daha belirgin yönlendirmeler vermek işleri kolaylaştırır. Belirsiz talimat vermek takım arkadaşlarına olan güveni kaybetmenin yollarından bir tanesi. Çünkü garip talimatlarla onları gözlerden uzak bir yere yollamak hainin planladığı bir tuzak olabilir.
Herkesin ne zaman uzaklaşacağını ve ne zaman kaçacağını bilmesi gerekir. Bazen elinizdeki silah her neyse onu bırakıp güvenli bir yere kaçmaktan başka bir seçeneğiniz olmaz. Özellikle sağlığınız ciddi anlamda tehlikeye girecekse genel olarak kaçmak savaşmaktan çok daha mantıklı bir çözüm oluyor.
Bire bir bir savaşta, ilk vuran oyuncu genellikle kazanan taraf olur. Fakat güçlü bir yakın vuruş saldırısı gerçekleştirmek biraz vakit alıyor ve ıskaladığınız takdirde hayatta kalan oyuncuya yetişmeniz bir hayli zor olur. Bu yüzden sinsi davranmak işin sırrı oluyor. Hayatta kalanları bir ayı tuzağına düşürmek veya bir ağacın veya sığınağın arkasına saklanıp sürpriz bir saldırı yapmak gibi.
Bu durum biraz iki ucu keskin kılıç tadında fakat her şeyi erkenden gerçekleştirmek iyidir. Bu durum özellikle takımda bir Defector (Defector, Secure crates, Care packages gibi özel şeyleri yeteneği ile açabildiği için rolü büyük) varsa geçerli. Elbette hain kendini Defector olarak ilan edebilir ve bu süreçte oyuncunun ölümüne sebep olabilir. Fakat şunu bilmelisiniz ki takıma yardım etmek asil bir fedakarlıktır.
Telsizin sessizliği şüphe uyandıracak en basit yoldur. Bu yüzden mümkün olduğunca takım arkadaşlarınızla iletişim halinde olduğunuzdan emin olun. Bu, hayatta kalanların, herkesin ne yaptığına göz kulak olmasını sağlar. Hainler için de, aktif olarak ve konuşarak güven inşa ederken düşmanlarını takip edebilmesini sağlar.
Bazen, hayatta kalan bile olsanız takıma doğru bilgi sunmamak önemlidir. “Doğuya gidiyorum” gibi bir tabir hainlerin sizin için orada bir pusu hazırlamasına olanak sağlayabilir. Güvenlik için oyuncuların gittiği yön hakkında yalan söylemek ve takip edilme durumunda ayak seslerini dinlemek oldukça kullanışlı bir taktiktir.