İnternet sayesinde bilgilere çok hızlı ulaşabiliyoruz. Dünya üzerinde taş devri, yeniçağ gibi pek çok çağ geçiren insanoğlu, son birkaç yıldır artmaya devam eden yeni bir çağın kapılarını aralıyor. Şu an girdiğimizi bilsek de henüz resmiyet kazanmayan internet çağı, pek çok bilgiyi bizlere ulaştırıyor. Yine de bazı bilgiler internette olmalarına rağmen gizlenmiş kalabiliyor.
Bugün sizlere modern çağın yüzü olan bazı isimlerin görmediğiniz fotoğraflarını aktaracağız. Geçmişten günümüze gelen bu fotoğraflar, çoğu inanın yakından tanıdığı insanlara ait.
Oğulun kaderi babaya benzer mi? Dünyaca ünlü oyuncu ve dövüş ustası Bruce Lee’nin 32 yaşında film setinde ölümünün ardından, oyuncunun oğlu Brandon Lee de The Crow filminin setinde 28 yaşındayken hayatını kaybetti.
Bunu pek görmediğinizi varsayıyorum. Sessiz film denildiğinde, insanlara hikayeyi en iyi şekilde hissettiren Charlie Chaplin’in yaşlılık halini gösteriyor bu fotoğraf. Hitler’i taklit ederken üzerine kalan kısa bıyığı olmadan çok daha genç görünen bir oyuncu olduğu görülüyor. Chaplin, 1977 yılında hayatını kaybetti.
Arnavut bir Katolik olan Teresa, hayırsever Misyonerler Cemaati'nin kurucusudur. Bu cemaat ona 1979 yılında Nobel Barış Ödülü’nü getirmişti. Aşağıdaki görselde bu efsane ismin 18 yaşındaki hali yer almaktadır.
Aynı kişiler olduğunu düşünmek gerçekten çok zor. Hiç yaşlanmayacakmış gibi yaşamamıza rağmen zamanın insanlara uyguladığı etkiyi tüm gerçekliğiyle gösteren bir fotoğraf.
Tesla ile birlikte dünyanın bugünlere gelmesini sağlayan bilim insanı Einstein’ın genç halleri. Bu fotoğrafı bazı yerlerde görmüştüm.
Şu anda sinema dünyasını himayesi altına almayı başaran Disney’in kurucusu Walt Disney ve onun efsane karakteri Mickey Mouse çizimi.
İngiltere’nin 2. Dünya Savaşı’ndan galip ayrılmasını sağlayan Churcill ve Avrupa’nın ilk faşist lideri olan İtalyan Benito Mussolini’nin genç halleri. Churcill çok büyük bir lider olmasına rağmen 1. Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de Mustafa Kemal Atatürk ve yüce Türk ordusunu geçmeyi başaramamıştır.
Başlangıçta Hitler de Stalin gibi tam haliyle bir bıyığı benimsiyordu, ancak daha sonrasında sadece burnunun altında tuttuğu bıyıklarıyla dönemin en kanlı simgelerinden birini oluşturdu.
Hitler, 2. Dünya Savaşı’nda tüm dünyaya kafa tutmuş bir lider olsa da 1. Dünya Savaşı’nda bu vasfından yoksun pala bıyıklı bir askerdi. Hitler, Ekim 1918’de İngiliz gaz saldırısı sırasında geçici bir körlük geçirerek hastaneye kaldırıldı. Hastanede olduğu sırada Hitler, Almanya’nın yenilgiyi kabul ettiğini öğrendi. Bu durum Hitler için o kadar büyük bir hayal kırıklığı yarattı ki, dünyanın en tehlikeli diktatörünün oluşmasını sağladı.
Amerika’nın savaşı kazanmak için attığı atom bombalarının insanlara yaptığı inanılmaz etki.
