Günümüzden 270 milyon yıl önce Güneş’in yörüngesindeki hareketine bugünkünden biraz daha hızlı şekilde devam eden Dünya, gittikçe soğuyan bir yüzeye sahipti. Lav denizleri, gün geçtikçe sertleşemeye başlıyor ve onlar sertleştikçe, yer çekimin de etkisiyle atmosfer oluşuyordu.
Zamanla lav dolu küresel bir balon şeklini alan Dünya, atmosferinde su döngüsüne sahip oldu. Sertleşen yüzey, adeta o balonun gergin yüzeyi gibiydi. Fakat biraz daha engebeli olduğu için çekirdeğe daha yakın olan alçak bölgeler sularla doldu. Ardından yüksekte kalan bölgeler de bilinen bir dizi süper kıta oluşturdu. Bu süper kıtalardan 4. ve son bilineni ise Pangea'ydı. Yaşamın başlangıcı ve evrim geçirecek ilk tek hücreli canlı türleri, milyonlarca yıl boyunca bu kıtalar üzerinde oluşmaya başladı.
Zaman durmuyor, su gibi akıyordu. Diğer taraftan bir lav denizi üzerinde bulunan kaya tabakası, Dünya’nın hareketlerine de bağlı olarak bazı bölgelerinden zayıflamaya başladı. Tarihin bugüne kadar insanlığın görmediği en büyük depremler sebebiyle kıtalar, birbirinden ayrılmaya balşadılar. Normal şartlarda deniz yüzeyinde görülen kıtalardan daha büyük olan kıta tabakaları, bazı bölgelerde çarpışmaya, bazı bölgelerde bir birlerinden uzaklaşmaya devam ettiler.
Günümüzde 11 kilometre derinliğindeki okyanus yarıkları, en büyük kıta ayrılmalarının eserleridir. Diğer taraftan ülkemizin coğrafyası, Afrika kıta tabakasının kuzeye doğru hareket etmesiyle oluşmuştur. Örneğin Toros Dağları gibi enine dağlarımız, o şiddetli depremlerin sonucudur. Aynı şekilde Avrupa’daki Alpler ve Asya’daki Himalaya Dağları da öyle.
Elbette bir varsayımda bulunuyor ve hiçbir değişimin gerçekleşmediği hayali Dünya’ya günümüzün şartlarını uyarlıyoruz. O nedenle bilimsel bir tavırdan çok, ilgi çekici bir varsayım olarak değerlendirmekte fayda var.
Çok büyük ihtimalle Asya kıtasından gelen Türk toplumu, göç yolları için kendisine başka bölgeler arayacaktı. Ancak bir varsayım olduğunu dile getirmiştik.
Ülkemizin bugünkü kaderini belirleyen Avrasya benzetmesinin Pangea sürecinde var olmayacağını görüyoruz. Türkiye bir okyanus ülkesi olacak, İstanbul Boğazı bulunmayacaktı. Hatta Anadolu'nun güneybatısı, doğrudan Mısır ve Libya'nın çok yakın olduğu bir bölge olacaktı. Karadeniz ve Marmara denizi hiç bulunmayacaktı. Doğu ya da kuzeyde hiç komşumuz olmayacalktı.
Haritaya yüksek çözünürlükte ulaşmak ve inceleme yapmak için şuraya tıklayabilirsiniz.