Frankenstein ismini hepimiz bir şekilde duymuşuzdur. Bazılarımız çocukluğumuzda izlediğimiz bir çizgi filmde, bazılarımız yeni nesil bir Hollywood uyarlamasında bazılarımız ise bir kitap olarak. Ancak hangi sanat dalında duyarsak duyalım bu ismin hep bir korkutucu yanı bulunmaktadır. Başka bir deyişle Frankenstein bir korku romanı olarak bilinmektedir. Ancak Frankenstein ya da bir diğer adıyla Modern Prometheus bir korku kitabından çok felsefi bir kitaptır. Frankenstein yaratığın değil onu yaratan doktorun adıdır. Doktor bu yaratığı vücut parçalarını bir araya getirerek yaratmıştır.
2 yüz yıl sonra Mary Shelley'nin Frankenstein'ı bilimde çalışan herkes için hala önemli bir başucu kitabıdır. Bir yaratığa can vermek bilimin yapabileceği ile yapması gereken şey arasındaki sınırı sonsuza kadar boşa çıkarmıştır ve kamusal algıyı büyük ölçüde etkilemiştir. Frankenstein o kadar büyük bir eserdi ki yukarıda da belirttiğimiz gibi filmlere konu oldu. Bu da yetmedi video oyunlarında kendisine yer buldu, çizgi romanlara konu oldu hatta Frankenstein'in ana konusundan bağımsız onu bilimsel bir gerçeklik gibi ele alıp onun üzerine oluşturulan senaryoları bile etkiledi.
Bunun ötesinde teknofoblara ve bilim insanlarına ilham verdi. "Franken-", doğal olmayan veya korkunç sayılan her şey için paso partout önek haline geldi. Masalı yorumlayanlar da çoğaldı. Bilimsel kibir öyküsü, yaratımı tarafından tüketilen bir yaratıcı, kadınların çoğalma rolünü ortadan kaldırmaya çalışan bir erkek bilim adamı, Shelley'nin bir bebeği kaybetme travmasıyla uğraşması girişimi. Bazı bilim insanları da yükselen bilmin insanlığı yok edeceği düşüncesini geliştirdi ve bu kitabı bir uyarı olarak algıladı. Siz bu şaheser hakkında ne düşünüyorsunuz?
