A­B­­n­i­n­ ­Y­e­n­i­ ­Y­e­n­i­l­e­n­e­b­i­l­i­r­ ­E­n­e­r­j­i­ ­H­e­d­e­f­i­ ­T­u­t­m­a­y­a­b­i­l­i­r­

A­B­­n­i­n­ ­Y­e­n­i­ ­Y­e­n­i­l­e­n­e­b­i­l­i­r­ ­E­n­e­r­j­i­ ­H­e­d­e­f­i­ ­T­u­t­m­a­y­a­b­i­l­i­r­

Yenilenebilir enerji, hava kirliliğinin arttığı ve yeraltı kaynaklarının tükenme eğilimine girdiği şu zamanlarda hiç olmadığı kadar önemli bir konu. Bu bağlamda adımlar atan Avrupa Birliği, ilk olarak 2009 yılında aldığı bir kararla tüm üye ülkelere 2020 yılına kadar yenilenebilir enerjiden yüzde 20 oranında enerji tedarik etme hedefi koymuştu. Bu son kararla birlikte Avrupa Birliği yenilenebilir enerji hedefinde vites yükseltti. Ancak bu doğru yönde atılmış gibi görünen adım pratikte bir yere oturmuyor. Zira bazı STK'ların ( Sivil Toplum Kuruluşları) desteklediği parlamento kararı, herhangi bir biyoyakıt kullanımının azaltılmasıni teklif eden bir değişikliği içermiyor.

İLGİLİ HABER

Paris İklim Anlaşması, ABD'den Beyin Göçü Olmasına Sebep Olabilir

Kararın geçmesinden bir gün sonra, Environmental Research Letters dergisinde yayınlanan bir araştırmada, tahta gibi gibi biyoenerji kaynaklarının kısa vadede kömürden daha zararlı olabileceği belirtildi. Yazarlar, AB'nin, "biyoyakıtların karbon açısından nötr olduğunu" ısrarla savunduğunu ve ormanların büyümesinin biyoenerji ürünlerinin yanmasından kaynaklanan emisyonları yeterince telafi edebileceğini düşündüğünü belirtti. Nötr varsayımının geçerli olmadığını belirten yazarlar, AB'nin yüzyıllardır biyoyakıtlardan kaynaklanan CO2 artışını gözardı ettiğini söylediler.

Avrupa Birliği halihazırda Amerika Birleşik Devletleri ve Çin'in ardından sera gazı yayımında üçüncü sırada bulunuyor. AB'nin biyokütle hakkındaki bu yanlış düşüncesi Paris İklim Anlaşması'nın hedeflerini karşılamak için planladıkları CO2 düzeylerini azaltma çabalarını sekteye uğratabilir. Zira Avrupa Birliği, 2030'da emisyonları en az yüzde 40 oranında azaltmayı hedefliyor.

Öte yandan Berlin'de iklim Değişikliği üzerine çalışmalar yapan Mercator Araştırma Enstitüsünden Felix Creutzig de bu açığı farketti. Creutzing, "Enerji üretiminde odunların yakılması on yıllardır iklime zarar veren bir karbon salınımı yarattı" "Bu, Avrupa'nın yenilenebilir enerji planlarıyla ters düşen kavramsal bir hatadır." ifadelerini kullandı. Yukarıda da belirttiğimiz gibi AP'nin aldığı kararın yasal bir bağlayıcılığı bulunmuyor zira parlamento üye ülke hükümetleri ve AB Konseyi ile görüşmek zorunda.

 

Popular Articles

Latest Articles