Y­e­n­i­ ­B­i­r­ ­P­r­o­j­e­ ­İ­l­e­ ­K­ü­r­e­s­e­l­ ­I­s­ı­n­m­a­n­ı­n­ ­D­e­ğ­e­r­l­e­r­i­ ­H­e­s­a­p­l­a­n­d­ı­

İnsan faaliyetlerinin küresel ısınma üzerinde oluşturduğu olumsuz etki herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bu olumsuz etkileri aza indirgemeyi amaçlayan proje kapsamında, mevcut atmosferik karbondioksit seviyeleri sanayi devrimi öncesindeki dönemle karşılaştırıldı. Equilibrium Climate Sensitivity (ECS) isimli bir cihazı kullanan bilim insanları, sera gazı emisyonlarının iklimimiz üzerindeki etkilerini araştırdı.

Bu yeni araştırma, Uluslararası İklim Değişikliği Panelinin (Intergovernmental Panel on Climate Change “IPCC”) ulaştığı sonuçlara göre karbon dioksit konsantrasyonlarının iki katına çıkmasıyla 2.2 ile 3.4 ° C  derece arasında bir ısınma gerçekleşecek. Ayrıca maksimum ısınma değerinin 4.5 ve minimum ısınma değerinin 1.5 olacağı düşünülüyor.

İklim fizikçisi Piers Forster, bu yeni bulgular bağlamında küresel ısınmayı belirleyen 'denge iklim hassasiyeti' olabilir, ancak permafrostun erimesi gibi diğer iklimsel değişkenlerde küresel ısınmayı arttırabileceğine değindi. Forster’a göre iklim değişimini arttıran ve azaltan sayısız değişken bulunuyor. Bilim insanı hesaplamaların sadece yaklaşık olduğuna ve tam değer gibi düşünülüp küçümsenmemesi gerektiğini söyledi.

Çalışmanın sonuçları tam olarak kesin olmasa da şehir planlamacılarına daha kapsamlı değerler vererek yardımcı olabilecek. Ülkemizdeyse şehir planlamanın sadece bina boyu ve stadyum gibi yapılar için trafik yoğunluğundan ibaret olduğu düşünülürse bu verilerin bizlerle çok ilgili olduğunu düşünmüyorum.