T­o­p­l­u­m­ ­B­a­ğ­ı­ş­ı­k­l­ı­ğ­ı­ ­K­a­z­a­n­ı­l­m­ı­ş­ ­O­l­s­a­ ­B­i­l­e­ ­A­ş­ı­ ­O­l­m­a­k­ ­G­e­r­e­k­l­i­ ­m­i­?­

Metafact.io platformu üzerinden sorulan “Toplum bağışıklığı varsa bile yine de aşı olmaya gerek var mı?” sorusuna 18 uzman cevap verdi. Uzmanların cevapları “neredeyse kesinlikle” ve “muhtemelen” olarak belirlendi.

Günümüz sağlık hizmetlerinin belli bir kısmını oluşturan aşıların yararları sadece kişiler üzerinde değil aynı zamanda toplum üzerinde de bulunuyor. Mesela kızamık hastalığını ele alalım. Günümüzde bir çocuğun kızamık olma ihtimali oldukça düşük çünkü aşılar o kadar verimli olduk ki bu hastalık artık ülkelerde hatta kıtalarda bile elemine olmuş durumda.

Eğer ki bir toplumun yüzde 92’sinin aşılandığını düşünecek olursak, bu yüzde 92’lik kesimin hastalıklara karşı bir güvenlik duvarı olacak ve yüzde sekizlik kısımdan yayılan hastalıklara karşı savunmaları olacak. Ancak bir kişi, zaten yüzde 92’si korunuyor, dolayısıyla aşı yaptırmama gerek yok dediği anda oluşturulan bu güvenlik duvarında ufak bir çatlak oluşuyor.

Bir kişinin gerek yok diyerek yaptırmaktan kaçındığı aşı, diğer insanları da etkileyecek ve birçok insan gerek olmadığını düşünecek. Avrupa’da ve ABD’de yaygınlaşan bu düşünce yüzünden 2017 ve 2018 yılları içerisinde binlerce insan kızamık enfeksiyonu kaptı. Toplumun oluşturduğu güvenlik duvarındaki ufak çatlaklar bir anda binlerce kişinin kızamık olmasına sebep oldu.

Yani toplumun çok çok büyük bir kesimi aşı yaptırmış olsa bile bu tarz aşırı derecede bulaşıcı hastalıklara karşı aşı hâlâ önemini koruyor.