Küçük yaşlardan beri iklim aktivisti olarak dünya gündeminde yer alan Greta Thunberg, geçtiğimiz haftalarda ilk doz COVID-19 aşısını olduktan sonra tüm dünyaya eşit aşı dağılımı için çağrıda bulunmuştu. Bu adaletsizlik devam ettiği sürece Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'na katılmayacağını dile getiren Thunberg, kararını değiştirmiş gibi duruyor.
18 yaşındaki aktivist, bugün yayınlanan Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli Raporu'ndan sonra bazı açıklamalarda bulunan Thunberg, tüm dünyanın bu raporu incelemesi gerektiğini belirtirken, raporda yayınlanan detaylara dikkat çekmek amacıyla konferansa katılacağını açıkladı.
9 Ağustos'ta yayınlanan İklim Değişikliği Raporu, küresel ısınmanın hızlı gelişen sonuçlarını gözler önüne serdi. Raporda, küresel ısınmayla birlikte halihazırda ısınan havanın daha da ısınacağı, sıcak mevsimlerin uzayıp soğuk mevsimlerin kısalacağı yer aldı. İklim değişikliğini "insan ürünü" olarak nitelendiren raporda aynı zamanda dünyadaki genel sıcaklığın beklenenden 10 yıl önce, yani 2030 yılında 1,5 derece artacağı belirtiliyor. Ne yazık ki rapor, aynı zamanda bu değişikliğin önüne geçilmesinin artık imkansız olduğunu gösteriyor.
Çok küçük yaşlardan beri iklim aktivisti olarak çeşitli konferanslar veren Greta Thunberg, yayınlanan rapordan sonra Twitter'da bazı açıklamalarda bulundu. Türkiye'de çıkan orman yangınları, Çin ve Almanya'da can kaybına yol açan seller hakkında konuşan Thunberg, insanların iklim değişikliğine dair duyarlarının arttığını ancak bu sürecin çok yavaş ilerlediğini dile getirdi.
Thunberg'in yapmış olduğu açıklamada şu ifadeler yer aldı; "Yayınlanan raporda herhangi bir sürpriz yoktu. Bizlere sadece daha önceki binlerce rapor ve çalışmanın ortaya koyduğu şeyi, yani durumun aciliyetini gösteriyor. Rapor, bilimin en sağlam ve en temkinli özeti olarak karşımıza çıkıyor. Bize ne yapmamız gerektiğini söylemiyor. Bu raporda yer alan bilimsel kanıtlara dayalı kararlar almak ve cesur olmak tamamen bizim elimizde. En kötü sondan kaçmamız için hala bir şansımız var, ancak bunun için krize bir krizmiş gibi davranmaya başlamalıyız."