Sinema dünyasının kendine has hikaye anlatma yöntemleri vardır. Her dönem belirli teknikler ön plana çıkmıştır. 1940 ile 1960’lı yılların arasında üretilen noir filmler gerek görüntü, gerek çekim tekniği gerek ise hikayesi ile oldukça ‘anarşist’ ruha sahipti. Neo: yeni, noir: kara anlamına geliyor ve kara yeni filmler olarak ön plana çıkıyor. Yani özünde yeni kara filmler olarak nitelendirilebiliyor.
Kara film unsurlarından oldukça fazla faydalanan bu filmler, 1960’lardan sonra ön plana çıkmaya başlamıştır. 1940 ve 1960 yılları arasında çekilen filmler kara filmler iken, bu yıllardan sonra gelen filmler ise yeni teknoloji ile birleştiği için yeni kara olarak nitelendirilir. Yani neo noir. Modern kara filmler diyebileceğimiz bu filmler, klasik kara film dönemine bol bol atıfta bulunur ama yeni nesil tekniklerle çekilmiştir. Nina Frank tarafından ilk kez film noir terimi ön plana çıkarılmıştır.
Neo noir filmler psikolojik dramalar, suç dramaları, psikolojik gerilimler ve kara filmler olarak karşımıza çok sayıda çıkar. Zor durumda kalmış alan anti kahramanımız bir yol seçmek zorundadır. Bu filmlerin çekim açılarında genellikle low-key lighting tekniği kullanıldığı için daha da karanlık bir psikoloji yaratmaktadır. Bu filmlerde genellikle anti kahraman hikayeleri anlatılır.
Alien filmi ülkemizde Yaratık ismiyle yayınlanmıştır. Bilmedikleri bir gezegene iniş yapmak zorunda kalan mürettebatın yaşam savaşını anlatan film, oldukça gerilim içermektedir. Nostromo uzay gemisi görevini tamamlamıştır ve Dünya’ya dönmektedir. Lakin bir başka gezegenden yardım talebi gelmektedir. Bu yardım talebini reddetmezler ama düşünmedikleri bir şey vardır.
Dick Deckard, uzman bir savaşçıdır. Görevini nihayet bırakır. Lakin görevini bırakmadan önce son bir işi halletmesi gerekmektedir. Şehirde yer alan robotları teşhis edecek ve onları yok edecektir ama bir sorun vardır. Bütün robotlar insana benzemektedir.
Bir suçluyu öldürmek için tasarlanan Terminatör, insanlık tarihinin en ölümcül savaş makinesidir. Sarah Connor’ı öldürmek için tasarlanmıştır ve hiçbir şey onu durduramaz. İnsanlık direnişine dair etkili bir örnek diyebiliriz.
İnsan türünün sona ermek üzere olduğu bir gelecek düşünün. Salgına sebep olan olayları araştırmaya çalışan bir ekip var ve bu ekibin zamanda yolculuk yapması gerekiyor. Karakterimiz geçmişe giderek problemi çözmeye çalışıyor.
21. yüzyılda gelişen teknoloji artık insan genetiğine müdahale etmeye başlar ve kusursuz insanlar yaratılır. Özel görevleri gerçekleştirmek için de süper insan ırkı yetiştirilir. Lakin normal insanlar işsiz kalmaya başlamıştır. Bu çatışmaya anlatan bu film oldukça sürükleyici bir dünya sunuyor.
John isimli karakterimiz bir sabah nasıl geldiğini bilmediği bir otelde uyanır. Vahşice işlenmiş olan bir dizi cinayetin faili olarak arandığını fark eder. Hafızasını kaybetmiştir ve bu cinayetleri işleyip işlemediğini hatırlamaz.
Film içerisindeki şehirler makineler tarafından işgal edilmiştir. Lakin son kalan bir şehir vardır. Zion isimli şehri makinelerin saldırısından korumaya çalışan karakterimiz Neo, varoluşsal bir sürecin içine düşer.
Vincent isimli bir kiralık katil var. Bir takım işleri halletmesi gerekiyor ve bu yüzden de Los Angeles’te bulduğu ilk taksiyi tutuyor. Taksicinin hiçbir şeyden haberi yokken ona çok iyi bir teklif yapıyor. Taksici de bu teklifi kabul ederek bir maceraya başlıyor. Şimdiden iyi seyirler.
Holywood’da dublörlük yapan bir adam çok iyi araç kullanmaktadır. Hızlı araç kullanma meziyeti sayesinde geceleri de soygunlara yardımcı olmaktadır. Sürücünün komşusuna yardım etme teklifini kabul etmesiyle, yeni bir maceraya atılır.
Bir kaza geçirdikten sonra felç kalan bir adam, vücuduna yapay zeka destekli bir implant taktırır. Çip implant sayesinde vücudunu yeniden kullanabilen bir adamın macerasını anlatan bu film siz değerli sinema severleri bekliyor.
Toplum tarafından dışlanan bir adamın hikayesine tanıklık etmek ister misiniz? Sürekli yeni bir duygu arayışında olan, yeni bağların peşinde olan Arthur, yaşamını iki farklı maskenin ekseninde geçirmektedir. Ortaya çıkan hikaye ise hayatındaki belli dönemeçleri gösterecektir.
Yeni nesil sinemaların da sıklıkla noir filmlere (karanlık temalı) atıflarda bulunması ve onlara öykünmesi de oldukça sık gördüğümüz bir hareket. Peki sizlerin bu konudaki fikirleri nedir? Neo noir filmlere farklı örnekler vermek ister misiniz? İçeriğimize katkı sunacak yorumlarınızı bekliyoruz.