Günümüzde sinemanın kıyısından köşesinden de olsa el atmadığı bir konu yok. Obsesif kompulsif bozukluk da, senarist ve yönetmenlerin oldukça ilgisini çeken, farklı farklı açılardan işlenmiş bir konu.
Biz de sinemanın farklı dönem ve türlerinden obsesif kompulsif bozukluk ve daha genel olarak takıntılar üzerine odaklanmış, kimisi çok popüler kimisiyse az bilinen bazı filmleri derledik. Böylece bu konu üzerinde bir şeyler izlemek isterseniz, kendi dönem veya tür zevkinize uyan en az bir yapımın ilginizi çekmesini umuyoruz.
OKB tanısı olan ünlü yazar Melvin, zor bir hayata sahiptir. Rahatsızlığı nedeniyle sokak kapısını tekrar tekrar kapatmak gibi alışkanlıklarının yanı sıra, kendisi son derece ırkçı bir insandır. Melvin'in komşusu olan Simon, bir gün ciddi bir saldırıya uğrar ve hastaneye kaldırılır. Komşusuna yardım etmek durumunda kalan Melvin, büyük bir değişimin kıyısına gelir.
Dolandırıcılık konusunda son derece yetenekli olan Roy ve partneri Frank, yeni dolandırıcılık oyunlarının üzerinde çalışmaktadırlar; fakat Roy, bir yandan da özel hayatındaki bazı problemlerle uğraşmaya başlar. Nitekim Roy, dolandırıcı olmasına rağmen aslında son derece duyarlı biridir; aynı zamanda da ciddi bir fobisi bulunmaktadır. Çareyi psikoloğa gitmekte bulan Roy, tedavi sürecinde kendini hayal ettiğinden çok daha farklı bir noktada bularak iyi bir insan olmaya başlar. Tam da bu dönemde, varlığından bile emin olamamış olduğu kızı ile karşılaşır ve Roy, iyi bir baba olma yolunda ilerler. Fakat küçük kız, babasının mesleğiyle ilgili büyük bir meraka sahiptir.
Hep hayal ettiği o harika erkeği sonunda bulduğunu düşünen Laura, müthiş bir evliliği olan genç bir kadındır. Öyle ki herkes Laura ve eşinin harika bir çift olduğunu söyleyip durmaktadır. Ancak işin iç yüzü, görünenden çok daha farklıdır. Nitekim Laura'nın eşi Martin, saplantılı biridir ve Laura'ya eziyet etmekten hiç çekinmemektedir. Bu eziyetlere dayanamayan genç kadın, herkesi kendi ölümüne inandırır ve kayıplara karışarak küçük bir köye yerleşir. Burada yeni bir hayat kurmaya çalışırken, Martin'in gerçeği öğrenmesiyle kabusları geri dönecektir.
Kara komedi türündeki film, OKB ve Tourette sendromlu bir adamın hayatının adım adım çöküşünü konu alıyor. Davranışlarını kontrol edemeyen adam, önce işini, sonra da eşini kaybediyor. Evliliğinden olan adam son olaraksa evinden de oluyor ve son çare olarak kendini bir destek grubuna gitmeye zorlayarak işleri yoluna koymayı deniyor.
1940'ların Elon Musk'ı olarak da nitelendirilen, serveti ve hırsıyla tanınan Howard Huges üzerine bir biyografik film... Havacılık alanındaki işleriyle bilinen Howard'ı anlatırken sivil havacılık tarihini de bir nevi özetleyen yapımda, Howard'ın sıfırdan yüze uzanan inanılmaz hikayesine tanık oluyoruz. Zengin iş adamı, sinema ve içki sektörlerinde büyük işler yaptıktan sonra havacılığa merak salar ve dünyanın en büyük uçaklarından birini geliştirmek üzere işinin başına koyulur.
Ünlü televizyon yıldızı Joan Crawford ve kızı Christina arasındaki ilişkiyi anlatan film, son derece çarpıcı. Christina'nın kendi kitabından yola çıkarak uyarlanan filmde, genç kızın yaşadığı zorlu gençlik yıllarını ve travmalarını izliyoruz.
Bir kliniğin randevu sisteminin yürütüldüğü uygulamada meydana gelen arıza, çok sayıda hastanın aynı güne randevu almasına neden olur. Randevu günü geldiğinde, kliniğin bekleme odası ana baba günü olacaktır. Sıranın kendilerine gelmesini bekleyen hastalar, birbirleriyle iletişim kurmaya başlar.
Yalnız başına yaşayan ve emekliliği öncesi günlerinin çoğunu günlüğünü doldurarak geçiren öğretmen Barbara, gerçekten sıradan bir hayat yaşamaktadır. Tek arkadaşı kedisi Portia'dır ve sivri dili nedeniyle kimseyle yakın olamamaktadır. Fakat bir gün okula Sheba adlı bir kadın resim öğretmeni gelir. Barbara, Sheba'dan da pek memnun kalmamıştır; fakat bir gün ona yardım etme nezaketinde bulunur. Sheba da bu iyiliği karşılıksız bırakmamak için Barbara'yı misafirliğe davet eder, ikili birbirine yakınlaşmaya başlar. Bu yakınlaşma, Barbara'nın Sheba'nın bir sırrını keşfetmesi nedeniyle çok da uzun sürmeyecektir.
Eşi ve kızı ile harika bir hayat sürmekte olan bir avukatın kaderi, yaşadığı tek gecelik bir ilişki sonrası hızla değişecektir; çünkü Alex, avukat Dan'in peşini bırakmaya hiç ama hiç niyetli değildir. Nasıl bir işe bulaştığının farkında olmayan Dan, hatasının bedelini Alex'in takıntılı hareketlerine maruz kalarak ödeyecektir. Dahası, Alex'in Dan'i elde etmek için yapacaklarının sınırı yok gibi gözükmektedir. Olaylar kısa bir süre sonra Dan'in ailesine kadar dokunmaya başlar.
Popüler bir yazar olan Paul Sheldon, yarattığı hikaye evreninde değişiklik yapma amacıyla çok sevilen karakterlerinden birini öldürme kararı alır. Aynı dönemde, ciddi bir araba kazasından sağ kurtulmayı başarır ve bir eve sığınır. Sığındığı evdeki Annie, Paul'ün sıkı bir hayranıdır; fakat belki de Paul'den daha çok sevdiği biri daha vardır: Ölen roman karakteri Misery Chastain. Paul'ü evinde misafir ederken bir yandan da kitabı okuyan Annie, Misery'nin öldüğü bölüme gelince deliye döner ve işler karışmaya başlar.
Hastalarından birini saldırmakla suçlanan onurlu bir doktor intihar ettiğinde, eşi Peyton'ın hayatı allak bullak olur. Ölen eşinin intikamını almayı kafasına takan kadın, kimliğini ortaya çıkarmadan suçlamaları yapan kişinin evinde dadı olarak işe başlamayı başarır. Peyton, işe başladıktan sonra ailenin hayatını karartmak için elinden geleni ardına koymayacaktır.
Son Dönemlerde Psikolojik Sorunlara Değinen Dizilerin Artmasının En Olası Nedeni
Baştan Sona Soluksuz İzleyeceğiniz 10 Psikolojik Gerilim Filmi