U­z­a­y­ ­H­a­k­k­ı­n­d­a­ ­U­f­k­u­n­u­z­u­ ­A­ç­ı­p­ ­S­i­z­i­ ­D­a­h­a­ ­Ç­o­k­ ­M­e­r­a­k­l­a­n­d­ı­r­a­c­a­k­ ­1­0­ ­B­i­l­g­i­

U­z­a­y­ ­H­a­k­k­ı­n­d­a­ ­U­f­k­u­n­u­z­u­ ­A­ç­ı­p­ ­S­i­z­i­ ­D­a­h­a­ ­Ç­o­k­ ­M­e­r­a­k­l­a­n­d­ı­r­a­c­a­k­ ­1­0­ ­B­i­l­g­i­

Dünya'nın evrendeki bir toz tanesi olduğunu öğrendiğimiz günden bu yana, pek çok şeyin merkezinde olmadığımızı anladık. İnsan egosunun aldığı en ağır derslerden birisi, bir parçası olduğumuz uzayın derinliklerinden gelmişti. Bu ders, gardımızı düşürmek yerine daha çok meraklanmamızı sağladı. Merak, bilimsel ögelerle karmanlandığında ortaya gerçekten de farklı dersler alabileceğimiz şeyler çıkardı. Bugün sizin için uzay hakkında birbirinden öğretici 10 bilgiyi derledik. Umarız, keyif alarak okursunuz. 

Bilim adamları, Samanyolu Galaksisi'ni araştırırken buldukları bir madde sayesinde, bu ilginç soruların cevabını vermiş oldular. O madde, “Ethyl Formate” olarak adlandırıldı, evrenin her köşesinde bulunacağı tespit edildi. Tadının frambuaza benzediği, kokusunun da alkollü bir içki türü olan romu andırdığı söyleniyor.

Kaynak: IFLScience

Uzaya gönderilen ilk canlı, yaygın bilginin aksine maymun ya da köpek değil, meyve sinekleriydi. Meyve sinekleri, 1947 yılında ABD tarafından Alman yapımı V-2 füzelerle, uzayın canlılar üzerindeki etkilerini gözlemlemek için uzaya gönderildiler. Gönderilen canlının meyve sineği seçilmesinin en büyük nedeni, hastalıklar ve gen bakımından insan ile benzerlik göstermeleriydi.

Kaynak: How Stuff Works

Kara deliklerin keşifleri yakın tarihte yapılmışken, acaba "beyaz delik" var mıdır sorusu birilerinin aklına gelmiş olacak ki, bunun hakkında matematiksel fikirler üretmiş. Bilim adamlarına göre beyaz deliklerin, henüz hiç keşfedilmemiş olmasına rağmen, matematiksek olarak var olma ihtimalleri bulunuyor.

Kaynak: Nautil

İLGİLİ HABER

Kara Deliğin Zıttı Olan 'Beyaz Delik' Nedir?

Cevap hayır. Uzaya yolculuk konusunda ABD ile Rusya arasında hep bir çekişme olmuştur. Ay'a yolculuk konusunda da iki devlet büyük bir yarış içindeydiler. İki ülke de defalarca başarısız deneme yaptı. Ardından Rus yapımı Luna-2 roketi, Ay yüzeyine ulaşan ilk uzay aracı olmayı başardı. Başardı başarmasına ama büyük bir sorunla birlikte. Luna-2 Ay yüzeyine yüksek hızla çarparak infilak etti. Bu yüzden “Apollo 11” ilk başarılı yolculuk olarak ün kazandı.

Kaynak: EDN

ABD ve Rusya uzay konusunda hep özgün ve milliyetçi bir yarış içindeydiler. Oysa ki bunun insanlık için yapıldığı, güçlerin birleşmesi durumunda çok daha hızlı ilerleneceği fikri başlarda kimsenin aklına gelmemiş gibiydi. Tarihte bilinen ilk ortak çalışma, 1995 yılında yapıldı ve ABD’nin “Atlantis” isimli mekiği, bir Rus uzay istasyonuna iniş yaptı.

Kaynak: NASA

Modern zamanda yapılan gözlemlerde artık uzayın derinliklerine kadar inebiliyorken, gökyüzünü keşfeden ilk bilim adamlarının çalışmaları çok eskilere dayanıyor. Keşfedilen ilk gezegen, 1781 yılında Uranüs oldu. Dünya’ya olan uzaklık açısından, Neptün’ün sonra gelen Uranüs’ün ilk keşfedilen gezegen olması da hayli ilgi çekici.

Kaynak: Cornell Astronomy

Güneş Sistemi, içindeki birçok gezegenin ‘Dünya-Ay’ ilişkisi gibi uydusu bulunuyorken, yalnızca iki gezegenin uydusu bulunmuyor. Bu iki gezegen, Güneş’e bizden daha yakın konumda bulunan Merkür ve Venüs.

Kaynak: NASA Space Place

Dünya ve Uzay arasındaki sınır, insanlar tarafından 100 km olarak belirlenmiş. 'Karman Line' adı verilen hat ile yerden 100 km yukarıya çıktığınızda artık uzaydasınız demektir.

Kaynak: FAI

Güneş Sistemimizde, uydusu en çok olan gezegen Jüpiter olarak biliniyor. Bilim adamlarına göre, Jüpiter'in şu ana kadar keşfedilen 79 tane uydusu bulunuyor.

Kaynak: Go-Astronomy

Keşfedilen en yüksek dağ, Mars’ta bulunan “Olympus Mons” dağıdır. Dünya’nın en yüksek dağı olan Everest’in 3 katı büyüklüğündedir.

Kaynak: SPACE

Uzay hakkında daha fazla bilgi sunmaya devam edeceğiz, bizi takip etmeye devam edin :)

Popular Articles

Latest Articles