H­e­r­ ­G­ü­n­ ­M­u­t­l­a­k­a­ ­T­ü­k­e­t­t­i­ğ­i­m­i­z­ ­­T­u­z­­ ­B­i­r­ ­A­n­d­a­ ­Y­o­k­ ­O­l­s­a­y­d­ı­ ­N­e­l­e­r­ ­O­l­u­r­d­u­?­

H­e­r­ ­G­ü­n­ ­M­u­t­l­a­k­a­ ­T­ü­k­e­t­t­i­ğ­i­m­i­z­ ­­T­u­z­­ ­B­i­r­ ­A­n­d­a­ ­Y­o­k­ ­O­l­s­a­y­d­ı­ ­N­e­l­e­r­ ­O­l­u­r­d­u­?­

Sağlığa zararlı olup olmadığı senelerdir tartışmalara neden olan tuz, aslında yaşamımızın bir parçası. Öyle ki günlük hayatımızda tuzun on dört binden fazla kullanım alanı bulunuyor. Kendisi yiyeceklerimizi korur, yaralarımızı iyileştirir hatta bazı inançlara göre iyi şans bile getirir. Ayrıca buz çözme, kimyasal işleme, su arıtma, çiftçilik, petrol ve gaz endüstrisi gibi alanlarda da kullanılır. 

Gelin, bizim için öldürücü iki element olan sodyum ve klorun birleşiminden oluşan tuzu daha yakından tanıyalım ve Dünya'da hiç tuz olmasaydı neler olacağına bir göz atalım.

Yüksek sodyum seviyesi ise hücreler arasında birikerek kanımızı kalınlaştırabilir. Böylece kalbin daha çok çalışmasına neden olur hatta kalbin pompalama fonksiyonunun durması ve kalp atışının tamamen sona ermesine neden olur.

Dr. Robert McCance

McCance, öncelikle gönüllülerin vücutlarındaki bütün tuzu terleme yolu ile atmalarını sağladı. Daha sonra da tükettikleri her şeyi çeşitli pişirme yöntemleri ile tam anlamıyla tuzdan ayrıştırdı.

Katılımcılar bir süre sonra yemek bile yiyemeyecek kadar yorgun olmaya başladılar hatta sodyum eksikliğine bağlı olarak sıvı dengesizliği olan “Hiponatremi” belirtileri göstermeye başladılar.

Bu yüzden kan hücreleri şişmeye başladı çünkü kan hücrelerinin ne kadar su tüketeceğini düzenlemek için vücutlarında tuz bulunmuyordu. Durum böyle olunca McCance, deneyin sonunda katılımcılara tekrar tuzlu yiyecekler verdi ve enerjileri hızla yerine geldi. 

Öncelikle çok uzun süre yaşayamayacağımızı baştan söyleyelim. Sadece bizler değil hayvanlar ve bitkiler de uzun süre yaşayamazdı.

Liseden de bildiğimiz gibi yeşil bitkiler topraktan aldıkları madensel tuz ve suyu odun boruları ile yapraklara taşır. Yapraklardaki klorofiller güneş ışığını emerler, böylece kloraplastlarda fotosentez reaksiyonu gerçekleşir.

Bu reaksiyon sonucunda bitkiler besin ve oksijen üretir. Eğer tuz olmasaydı, fotosentezde aksamalar meydana gelirdi ve bunun sonucunda hem insanlar hem de hayvanlar oksijensiz kalırdı. Ayrıca bitkiler de kendilerine besin üretemezdi.

Algler, tuzluluk derecesine göre hücre içi sıvılarını ayarlayarak osmoz basıncını dengelerler. Tuzlu suda yaşayan algler, hücre içi sıvılarını daha konsantre yaparak su kaybını önlerken, tuzsuz suda yaşayan algler, hücre içi sıvılarını daha seyreltik yaparak su alımını azaltırlar. Eğer Dünya'da hiç tuz olmazsa algler osmoz basıncını dengeleyemez, dolasıyla yaşayamazlar.

Sıcaklık doğrudan toprak yüzeyinden buharlaşma ile su kaybını etkilemektedir. Eğer toprakta hiç tuz bulunmasaydı buharlaşma miktarı dengelenemezdi, bu da tutarsız iklim koşulları yaşanmasına sebebiyet verirdi.

Bu çalkantılı hava; yiyecek kıtlığına, oksijen yetmezliğine, baş ağrılarına, kusmaya ve aşırı yorgunluğa sebep olurdu.

İLGİLİ HABER

Yemeklere "Tuz" Atma Fikri İlk Kimin Aklına Geldi?

İLGİLİ HABER

Karlı Yollara Tuz Dökülmesinin Asıl Nedenini Öğrenince Kimyanın Büyüsüne Kapılacaksınız

İLGİLİ HABER

Tuzlu Su İçerisinde Manyetik Alan Yaratarak Seyahat Etmek Mümkün

İLGİLİ HABER

Okyanus ve Deniz Suyu Aslında Neden Tuzludur? Cevabı Yerin Hem Altında Hem de Üstünde Saklı!

Popular Articles

Latest Articles