W­e­b­t­e­k­n­o­ ­M­o­b­i­l­ ­F­o­t­o­ğ­r­a­f­ç­ı­l­ı­k­ ­Y­a­r­ı­ş­m­a­s­ı­ ­S­o­n­u­ç­l­a­n­d­ı­:­ ­İ­ş­t­e­ ­K­a­z­a­n­a­n­ ­3­0­ ­F­o­t­o­ğ­r­a­f­

W­e­b­t­e­k­n­o­ ­M­o­b­i­l­ ­F­o­t­o­ğ­r­a­f­ç­ı­l­ı­k­ ­Y­a­r­ı­ş­m­a­s­ı­ ­S­o­n­u­ç­l­a­n­d­ı­:­ ­İ­ş­t­e­ ­K­a­z­a­n­a­n­ ­3­0­ ­F­o­t­o­ğ­r­a­f­

Akıllı telefonlarla çektiğimiz fotoğraflar, artık profesyonele yakın sonuçlar vermeye başladı. Eğer doğru ışık, açı ve kompozisyonu yakalarsanız, sergilerde yer alabilecek kalitede fotoğraflar çekebiliyorsunuz. Elbette her şey kameraların teknik donanımıyla ilgili değil. Yetenek de bu işin en önemli bileşenleri arasında.

Şansın ön planda olduğu çekiliş formatıyla hediye dağıtmak yerine, bu kez yeteneğinizi sergileyebileceğiniz mobil fotoğrafçılık yarışmasıyla küçük ödüller vermek istedik. 15 ve 28 Haziran 2019 tarihleri arasında, Twitter ve Instagram üzerinden 7 bine yakın takipçimiz #webteknoiçin etiketiyle paylaşım yaparak yarışmaya katılım sağladı. Temmuz ayının ilk haftasında; teknik, kompozisyon, eşsizlik ve yaratıcılık unsurlarına göre 60 katılımcıyı finalist olarak belirledik. Aralarından 30 kişi, aldıkları puanlarla kazananlar listesinde yer almayı hak etti

()

Gaziantep'in Nizip ilçesinde bulunan bir bulgur kurutma alanından gelen bu fotoğraf, hemen yandaki fabrikanın kulesinden çekilmiş. Tarımın Anadolu'nun en köklü ve en önemli geçim kaynaklarından birisi olduğunu Gaziantep'ten gelen bu fotoğrafla çok net şekilde anlıyoruz. Güneşin yakıcı sıcağı altında kavrulan bulgurlar, büyük bir emeğin ürünü olarak sofralarımıza geliyor.

()

Atlar, tarih boyunca insanın en büyük yoldaşı oldular. Bu sırada nesilden nesile, tıpkı diğer hayvan dostlarımız gibi bize yakınlaştılar. Bu fotoğrafta ise bir atın neredeyse yavru kedi masumiyetinde baktığını görüyoruz. Mustafa Aydemir, kompozisyon açısından oldukça başarılı bir fotoğraf çekmiş.

()

Kuru gök gürültüsü fırtınalarıyla geçen bir mevsimlerin ardından, geriye kalan yarışmamıza katılan bir yıldırım fotoğrafı. Anı yakalama konusunda büyük başarı sergileyen Sabri Görkem, havanın bir anda gündüze dönmesine neden olan ışığın kaynağını, tüm dramatikliği ile fotoğraflamayı başarmış.

()

Yarışmaya çok sayıda "yansıma" temalı fotoğraf geldi, dolayısıyla bu durum hem finalistlere hem de kazanan fotoğraflar listesine yansıdı. Ömer Faruk Gündüz, rakiplerinden farklı olarak bir manzarayı ya da objeleri değil, doğrudan insanları aynı temayla bir araya getirmiş. Birlikteliği ve her birlikteliğe farklı açılardan bakmanın ne kadar anlamlı olduğunu ifade ediyor.

Kameranın teknik özelliklerinden ziyade, yaratıcılığın ve kompozisyonun ön plana çıktığı başarılı bir fotoğraf yakalamış olan Rümeysa Sürü, küçük bir ayna ve biraz da bakış açısı değiştirme isteğini çok iyi özetlemiş durumda.

()

Hayatta sıkça tanık olduğumuz ancak nadiren ölümsüzleştirdiğimiz doğal anlar yaşıyoruz. Bu fotoğraftaki arkadaşımız, her bakıldığında insana neşe veren bir bakışla poz vermiş. Kendinden emin ama insana muhtaç bir dostun bakışları görüyoruz.

Memleket konulu, yurdun dört bir yanından fotoğrafların bulunduğu bir sergiye gitseniz, muhtemelen Umutcan Memo'nun bu fotoğrafı gibi, üzerine kitap yazılabilecek fotoğraflarla karşılaşırsınız. Biz kitap yazmayacağız. Bir trenin penceresinden, geçen zamana duyduğu saygıyla ayakta durarak hayat yolcuğunu seyre dalan amcamızın bakışları, aslında her şeyi özetliyor.

Evinizin duvarına, bilgisayarınızın arka planına bir resim ararsanız, Emra Aytan'ın Artvin'den gönderdiği bu fotoğraftan daha iyisini bulmanız zor. Türkiye'nin en güzel kentlerinden olan Artvin, eşsiz coğrafyasıyla ve tüm doğallığıyla gayet güzel yansıtılıyor.

()

Bu kez tren ve yolcusu değil, bir tren yolu ve tüneli bizi karşılıyor. Işığın havadaki izdüşümü, bazen tünelin ucundan gelen ışığa değil, tünele giren ışığa odaklanmamız gerektiğini özetliyor. Bazen sonlara, sonuçlara değil, arkamıza ve bize yol gösteren ışığa dönüş bakmamız gerekiyor.

()

Evet, Galata Kulesi konulu sayısız fotoğraf bulabilirsiniz. Ancak bu karede ışıklar ve gecenin en meşhur İstanbul sokaklarından birisine yansıması, sadece bir bisikletle aktarılıyor. Rengarenk, ışıl ışıl bir kent olan İstanbul'u sevenlere güzel bir armağan.

()

Yine kamera açısından son dönem telefonların gerisinde kalan ancak gerek kompozisyon gerek teknik açıdan üstün bir fotoğraf görüyoruz. Zihinde uyandırdığı imgeler, yaşam, sınırlar üzerine çok şey söyletmeye müsait. Biraz bakıp düşünseniz yeterli.

İlk bakışta tam olarak nelerin döndüğünü anlamayacağınız bu fotoğrafta, soğuk bir geceden arda kalan izleri görüyoruz. Yağmur damlası olup üzerinize düşse aldırmayacağımız su damlaları, bir telin dikeni üzerinde, gece boyunca soğuk rüzgarlara dayanıp form değiştiriyor. 

Geçmişiniz, aileniz, içinde yaşadığınız toplum ömür boyu sırtınızdadır. Tüm bunları dilerseniz bir yük, dilerseniz bir deneyim olarak ele alın. Her şey, tıpkı bu fotoğrafta olduğu gibi sizin bir parçanız olacak.

()

Ateşin ve etrafa yayınlan ışığın, birazdan yok olup küle dönecek eski mobilyaların etrafını nasıl sardığını görüyoruz. Muhtemelen çoktan külleri toprağa ve dumanı havaya karışan bu alevler, artık ölümsüz oldular.

()

Belki avını ıska geçen, belki de suyun üzerindeyken bir simit parçası ya da balık olarak gözünü başka ava kestiren martının bile bir heybeti var. İstanbul Boğazı, modern dünyada hayatta kalmaya çalışan insanlara benzeyen pek çok martıya ev sahipliği yapıyor. Sadece martılar bile, o kısa vapur yolculularında bize mücadele dersi veriyorlar.

Deneyen bilir, uzun pozlama zor iştir. Hele hele bir akıllı telefonda, bu anı yakalamak için epey uğraşmanız gerekiyor. Kaan Tarani teknik açıdan üstün bir kare yakalayarak bize göndermiş.

Önceki adıyla Ankapark olan Wonderland Eurasia'dan, kataloglara kapak olacak bir fotoğraf. İsmail Şen, simetriyi ve renkleri kameranın avantajıyla da olsa son derece iyi yansıtmış durumda.

()

Yansımalar konusunda başarılı bir örneği daha bize ulaştıran Burak Can Deniz, küçük bir dokunuşla gerçeği farklı bir şekilde sunuyor. Fotoğrafın ters olması kompozisyonu güçlendiriyor. Belki de bir çocuğun hayalini görüyoruz, belki sadece sıradan bir duruma, tamamen doğal bir aynadan bakıyoruz.

()

Bir hastane içinden, gelen son derece dramatik bir kareye tanık oluyoruz. Fotoğrafta perspektif ön plana çıkarken camlardan giren ışığın yerdeki soluk yansıması bambaşka bir hava katıyor. Işık, aynı zamanda insanların yansımalarını da daha soluk bir hale getiriyor.

()

Doğal dokusuyla kendisine hayran bırakan Bolu'nun küçük bir köyünden, sakin bir nehrin kenarından gelen bir fotoğraf. Teknik açıdan yeni telefonlara göre biraz geride kalan bir cihazla, başarılı bir renk doğruluğu ve kompozisyon içeriyor. 

Bulutlardan yukarıda yaşayabileceğiniz Karadeniz'in en gözde şehirlerinden Trabzon'da, bir yayladan dağların arasında vadiye güzel bir bakış. Yine teknik açıdan amiral gemisi olmayan bir telefonla çekilmiş başarılı karelerden.

()

Karadeniz'in bir başka kenti Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinden gelen, duvar kağıdı yapabileceğiniz bir fotoğraf. Sanıyoruz ki böyle bir manzaraya bakarken fotoğraf çekmemek imkansız. Onur Karakuş ise yakınındaki kırmızı evi karenin tam ortasına alarak kompozisyon açısından başarıya ulaşıyor. 

()

Sincapları bırakın fotoğraflamayı, sabit bir şekilde görmek bile zor. Hilal ise bu fotoğrafta, bir sincabı tam da kameraya baktığı anda yakalamış. 

()

Bir başka teknik avantajların ön plana çıkmadığı fotoğraf daha. Amiral gemisi olmayan bir telefonla renkleri, arka plan bulanıklığını bu kadar net şekilde ortaya koymak zor. Küçük bir su damlasının, hafif rüzgarın da etkisiyle yere düşmeden buz haline geçtiğini görüyoruz.

()

Düşük ışıkta, giriş seviyesindeki bir telefon ile yakalanabilecek eşsiz anlara güzel bir örnek. Ön plandaki ağaçların sadece silüet olarak görünüp renk konusunda tüm işi gün batımına bırakmaları, yansımayla birleştiğinde anlatımı daha güçlü kılıyor.

Gölgelerdeki yüksek kontrast, peşi sıra sıralanan evlerin üzerine düşen ışığı ikiye ayırıyor. Renklerin ne kadar doğruya yakın olduğunu sol tarafta, sıranın en sonunda bulunan küçük bir gökkuşağı ile anlıyoruz.

İzmir'in sembollerinden Saat Kulesi'nin önünde, tüm martıların güneş ışığı sayesinde, neredeyse birer silüet olarak çıktıklarını görüyoruz.

()

Çoğu insanın cesaret bile edemeyeceği bir yakınlıktan, yine amiral gemileri kadar gelişmiş özelliklere sahip olmayan bir telefonla çekilmiş fotoğraf görüyoruz. Her ne kadar net bir fotoğraf olmasa da örümceğin, arka plandan nasıl ayrıştığını görebiliyoruz.

()

İznik kıyılarının gün batımına tanık olduğu bir andan, Güneş'in bulutlar ardına gizlenip ışıklarıyla denizi aydınlattığını görüyoruz. Şehir, sokaklar ve bulutlar rahatlıkla aynı güneşin ışığı ile aydınlanıyor.

()

Yine bir meydan, bir saat kulesi ve insanlar. Hayat olağan akışında devam ederken, havadaki tek kuşun saat kulesine ve zamana eşlik ettiğini görüyoruz. Siyah beyaz olması da sanki bu fotoğrafın geçmişten bugüne ulaştığı izlenimini uyandırıyor.

Kazananlar başta olmak üzere, yarışmaya katılan her bir değerli takipçimizi tebrik ediyoruz. Fotoğraflar hakkındaki görüşlerinizi yorumlar kısmında belirtmeyi unutmayın. Bir başka yarışmada görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.

Popular Articles

Latest Articles