N­A­S­A­’­n­ı­n­ ­Y­e­n­i­ ­G­e­z­e­g­e­n­ ­A­v­c­ı­s­ı­,­ ­B­ü­y­ü­l­e­y­i­c­i­ ­B­i­r­ ­K­u­y­r­u­k­l­u­ ­Y­ı­l­d­ı­z­ ­G­ö­r­ü­n­t­ü­s­ü­ ­Ç­e­k­t­i­

TESS teleskobu göreve başladı, yani önümüzdeki yıllarda keşfedilen gezegen sayısında önemli bir artış yaşanacak. Bu keşifler için öncelikle sistemin başarılı bir şekilde çalıştığını teyit etmek gerekiyor. NASA, Dünya yörüngesine yerleştirdiği TESS ile deneme gözlemlerine çoktan başladı bile. 

25 Temmuz’da 17 saatlik gözlem kaydı yapan TESS, geniş alan taraması yapmasını sağlayan özelliklerini test ediyordu. 29 Haziran’da yapılan aynı test çalışmaları sırasında, yakın zamanda keşfedilen C/2018 N1 isimli kuyruklu yıldız, TESS objektifinin önünden geçti.   

Görütülerin neden gözümüzle gördüğümüz gibi olmadığına da değineşim. Titreşen ışıklar, beklenmedik parlaklıklar gibi pek çok etmen, görüntü üzerinde kesin ölçümler yapmayı engelliyor. Bu nedenle TESS’den elde edilen ham görüntüler, bilinçli bir şekilde böyle kaydediliyor. 

Beyaz noktaların tümü irili ufaklı asteroitler. Görüntülerin sonunda soldan sağa doğru hızlıca geçiş yapan dalga ise Mars yüzeyinden yansıyan bir ışık. Mars’ın kendisi görüntünün dışında bulunuyor, yansıttığı ışığı görebiliyoruz. Aslında izlediğimiz görüntüler, TESS’in tam görüş alanını yansıtmıyor, çok küçük bir bölümünü görüyoruz.

Açılı Transit Ötegezgen Araştırma Uydusu olan TESS, üzerindeki son teknoloji gözlem cihazları ve teknikleriyle insanoğlunun gözü olmaya devam edecek.