G­ü­n­l­ü­k­ ­H­a­y­a­t­t­a­ ­­B­u­n­u­n­ ­İ­ş­l­e­v­i­ ­N­e­?­­ ­D­e­d­i­ğ­i­m­i­z­ ­5­ ­M­i­n­i­k­ ­D­e­t­a­y­

G­ü­n­l­ü­k­ ­H­a­y­a­t­t­a­ ­­B­u­n­u­n­ ­İ­ş­l­e­v­i­ ­N­e­?­­ ­D­e­d­i­ğ­i­m­i­z­ ­5­ ­M­i­n­i­k­ ­D­e­t­a­y­

Google, günümüzde 'engin bir deniz' olmasına rağmen arattığımız şeyler genellikle 'Instagram, Twitter, YouTube' gibi sosyal medya mecralarıyla sınırlı oluyor. Her gün gördüğümüz ancak epey aşina olduğumuzdan ötürü 'pek de sebebini sorgulamadığımız' birkaç minik detayı hiç internette araştırdınız mı?

İLGİLİ HABER

Çift Arka ve Ön Kameralı HTC U12'nin Tüm Tasarım Detayları Ortaya Çıktı!

Örneğin; USB logosu neden çatala benziyor? Bu ve buna benzer 'minik detayların' sebeplerinden birkaçını yazımızı okuyarak öğrenebilir. Genel kültür kumbaranıza biraz daha yatırım yapabilirsiniz.

 

iPhone'larınızın arkasında bulunan bu minik deliğin 'işlevini' merak etmiş olabilirsiniz. Bu minik delik, aslında bir mikrofon. Video kayıtlarında sesi daha iyi algılayabilmek için arkada bulunuyor ve sesinizi en iyi şekilde kaydediyor. 

Olaya en küçük detaylardan girmişken yazımızda, asma kilitlerin altındaki minik deliğin ne işe yaradığına da değinmeden olmaz. Bu delik, asma kilitlerin yağmura çok fazla maruz kalmasını önlemek için düşünülmüş bir detay. Bu delik, yağmur esnasında yağan suyun alttan akıp olası bir paslanma ve kilidin işlevini yitirmesi durumları için tasarlandı. 

Sanıyoruz, hiç kimse USB kablosunu denizlerle veya suyla bağdaştırmamıştır. Ancak USB logo tasarımının suyla epey bir ilişkisi vardır. USB logosu yukarıdaki görselden de tahmin edebileceğiniz üzere Poseidon mızrağına benzetilmeye çalışıldı. Ortadaki ok, cihazın verilerini, daire, USB'nin çalıştığı voltajı temsil ediyor. 

Uçaklar ilk ortaya çıktığı vakit pencereleri kare şeklindeydi. 1953'te iki tane uçak kazası meydana geldikten sonra bunun sebebinin kare camlar olduğu keşfedildi. Köşeli camlar basınca çok da dayanıklı olmadığı için camlar patlamıştı. Camlar içeri giren basınçla birlikte uçağa ve yolculara zarar verdi. Mühendisler bunun önüne geçmek ve camdaki basıncı eşitlemek için pencereleri yuvarmalaya karar verdi. 

Daktilo, ilk icat edildiği günlerde tam da şu an hayal ettiğimiz gibi 'alfabetik' tuşlara sahipti. Ancak daktilo kullanıcıları, daktiloyu çok hızlı kullandıklarından ve belli harfleri sıklıkla kullandıklarından ötürü daktilonun harf çubukları sürekli sıkışıyordu. Buna çözüm olaraksa İngilizce'de sıklıkla kullanılan problemli harfleri olabildiğince uzağa dağıtıp kullanıcıların hızını düşürmek hedeflendi. Sonuç olaraksa şu an kullandığımız 'Qwerty' klavye ortaya çıktı. 

Peki, bunlar gibi bildiğiniz başka 'minik detaylar' var mı? Lütfen, yorumlarınızla siz de bizi bilgilendirin. 

Popular Articles

Latest Articles