J­i­m­ ­C­a­r­r­e­y­­n­i­n­ ­Y­ü­z­ü­,­ ­D­e­e­p­f­a­k­e­ ­i­l­e­ ­T­h­e­ ­S­h­i­n­i­n­g­ ­F­i­l­m­i­n­e­ ­A­k­t­a­r­ı­l­d­ı­ ­(­V­i­d­e­o­)­

Sırtını yapay zekâya yaslayan “deepfake” teknolojisini en basit haliyle bir nevi yüz değiştirme tekniği olarak adlandırabiliriz. Yapay zekâyı kullanan bu teknik sayesinde, insanların yüzleri ve sesleri oldukça başarılı bir şekilde farklı yerlere kopyalanabiliyor.

Bu teknik ile daha önce ünlü Hollywood yıldızlarının yüzleri, yetişkin içerikli filmlere kopyalanmış ve bir anda tartışmaların alevlenmesine sebep olmuştu. Bunun yanı sıra siyasi isimlerin yüzleri ve seslerinin de kullanıldığı bu teknoloji, doğal olarak peşinden komplo teorilerini de beraberinde getirdi.

Ancak bu yazımızda, bu tekniğin daha “uygun” bir amaç için kullanıldığı bir alanı göreceğiz: filmler. Bu teknoloji, zorlu sahnelerde dublörlere, film yıldızlarının yüzlerinin kopyalanmasında da kullanılıyor. Bunun başarılı bir örneği de usta yönetmen Stanley Kubrick’in, Stephen King’in kitabından uyarladığı The Shining (Cinnet) filminde kullanılmış.

Filmin üç dakikalık bir kesitinde deepfake teknolojisi kullanılarak düzenlenen bu videoda, Jack Torrance karakterine hayat veren usta oyuncu Jack Nicholson’ın yüzü, Jim Carrey’nin yüzüyle oldukça başarılı bir şekilde değiştirilmiş.

Sinema dünyasında yeni bir çağı başlatabilecek olan bu teknoloji, insanları özellikle topluma mâl olmuş kişileri oldukça zor durumlarda bırakabilecek şekilde de kullanılabilir. Peki siz deefake teknolojisi ve The Shining filmindeki kullanımı hakkında neler düşünüyorsunuz? Bu teknoloji sinema dünyası haricinde hangi alanlarda kullanılabilir? Düşüncelerinizi yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.