A­B­D­ ­B­a­ş­k­a­n­ı­ ­T­r­u­m­p­’­ı­ ­T­e­h­d­i­t­ ­E­d­e­n­ ­H­a­c­k­e­r­l­a­r­,­ ­B­a­z­ı­ ­B­e­l­g­e­l­e­r­i­ ­Y­a­y­ı­n­l­a­m­a­y­a­ ­B­a­ş­l­a­d­ı­

Dün sizlere aktardığımız bir haberimizde REvil fidye yazılım grubunun, ilk olarak Robert DeNiro’dan Madonna’ya kadar birçok ismin çalıştığı bir hukuk firmasının veri tabanına girerek 21 milyon dolar talep ettiklerini ve şirketin bu ödemeyi yapmayı reddetmesi sonrası hedef tahtasına ABD Başkanı Donald Trump’ı oturtarak fidye miktarını 2 katına çıkardıklarını aktarmıştık.

Bu tür durumlarda saldırganların ellerindeki veriyi yayınlamamak veya sızdırmamak için para talebinde bulunması alışıldık bir durum. Ancak kurbanlar, her seferinde para ödemeyi kabul etmeyebiliyor ve bu noktada işler karmaşık bir hâl alıyor.

REvil fidye yazılım grubu, Grubman Shire Meiselas & Sacks firmasına ait 756 GB veriyi ellerinde bulundurduklarını ve karşılığında 21 milyon dolar istediklerini ifade etmişlerdi. Şirket, hackerların parayı aldıktan sonra verileri sızdırmayacaklarının garantisi olmadığını söyleyerek bu parayı vermeyi reddetmişti. Hackerlar, bu ret sonrası ellerinde Donald Trump’a ait veriler de olduğunu söyledi ve miktarı 2 katına çıkarmıştı.

Hackerlara göre ellerinde bulunan Trump’a ait veriler, ABD’de gerçekleştirilecek olan seçimde Trump’ın kampanyasını olumsuz etkileyebilir. Saldırganlar, son olarak ellerinde Trump’a ait veriler olduğunu kanıtlamak için bir e-postayı yayınladılar.

Hackerlar, sızdırdıkları e-postanın yanında direkt olarak hukuk firmasına yönelik bir mektup da yayınladı. Hackerlar, yayınladıkları mektupta blöf yapmadıklarını bir kez daha vurguladı. Saldırgan grubun Grubman’a yönelik olarak yayınladıkları mektuptaki tehditler ise şöyle;

Yaşanan bu olaylar, şirketlerin verilerini korumak için siber güvenlik uzmanları tutmaları gerektiğinin önemini de bir kez daha göstermiş oldu diyebiliriz. Bu olayla ilgili yaşanacak yeni gelişmeleri sizlere aktarmaya devam edeceğiz.