Google, bundan 7 sene önce 2011 yılında ilk Chromebook'ları piyasaya sürdü. Pek çok üretici ile ortaklık yürüten ve dizüstü bilgisayarlara yeni Chrome OS işletim sistemini getiren Google, her ne kadar ilk etapta ilgi görse de sonrasında bilgisayarların performansları düşük olduğu için tercih edenlerin sayısı da azaldı. Özellikle düşük fiyatı ve 'basit' oluşu ile ilgi çeken Chomebook'ların macOS ve Windows PC'lerle yarışabilmesi için ise acilen geliştirmesi gereken bazı özellikler var.
Chromebook, aktarılan tüm medyaları bulut sisteminde tutuyor ve bu da medyalarınıza yalnızca internet bağlantınız varken ulaşabileceğiniz anlamına geliyor. Tabii ki verilerin saklanması açısından en güvenli yol bulut depolama sistemleri olsa da gerektiğinde bu medyalara kolayca erişebilmek de önemli.
Oyunların grafikleri her geçen gün biraz daha gelişiyor ve Chromebook'ların ne yazık ki oyun oynamaya dair sunduğu imkanlar 'yok' denecek kadar az. Hem görüntü kalitesi hem de işlemcisi açısından oldukça yetersiz olan Chromebook'larda oyun oynamanın tek yolu, eğer bilgisayarınız Android uygulamaları destekliyorsa, Play Store üzerinden indirebileceğiniz oyunlar olacak.
Artık bilgisayalardan beklentilerimiz çok büyük ve pek çok işimzi bu küçük pencerelerde hallediyoruz. Hal böyle olunca da kullanım alanı genişliyor ve büyük dosyaları işlemek için kullandığımız bazı programları da hayli sık kullanıyoruz. Ancak Chromebook; bir video kurgulamak, fotomontaj yapmak ya da kod yazmak gibi kullanım alanları için hiç uygun değil ve bunun düzelmesi gerekiyor.
Bir yandan müzik dinlerken bir yandan kurgu yapıp, bir de maillerinizi kontrol ediyorsunuz. Bir sürü pencere açık. Bu manzara blgisayar ekranlarımızın muhtemelen en genel tanımı. Ancak Chromebook, aynı anda birden fazla işlem yapma konusunda gerçekten düşük bir işlem gücüne sahip ve bu da bir yerden sonra bilgisayarın kullanışsız olmasını beraberinde getiriyor.
Google Chrome Yepyeni Tasarımına Kavuşmak İçin Gün Sayıyor
Chromebook'un en zayıf yönlerinden bir tanesi de dosyaların kolayca düzenlenebilmesini sağlayan bir sistemin olmaması. Windows PC'lerde ya da macOS'ta kısayol tuşları sayesinde basitçe yapabildiğimiz pek çok işlem, Chrome OS'ta uğraştırıcı hale geliyor ve bunun düzelmesi gerek.
Chromebook'ta basit bir duvar kağıdı değişikliğinde bile yeterince özgür değiliz ve bu da kullanıcılar için hayli itici bir durum.
Chrome OS, internet bağlantısına bağımlı bir işletim sistemi diyebiliriz ve bilgisayarınızda bağlantınız yoksa neredeyse hiçbir şey yapamıyorsunuz. Windows PC ve macOS bu konuda çok daha gelişmiş seçeneklere sahip ve Chrome OS'un da aynı şekilde gelişmeye ihtiyacı var.